Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
XXII günler öylece kendi kendine geçsin diye bir camın arkasında durdum bana dokunmasın hiçbir şey hiçbir şey yarama merhem olmasın iyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye bir camın arkasında durup akan hayata ve zaman baktım.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
XXII Günler öylece kendi kendine geçsin diye Bir camın arkasında durdum Bana dokunmasın hiçbir şey Hiçbir şey yarama merhem olmasın İyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye Bir camın arkasında durup Akan hayata ve zamana baktım Bilirdim, biliyordum, biliyorum, Bittiğinde, geçtiğinde, Azaldığında sızı, iyileştiğimde, O saman tadıyla karıştığında; Her şey daha acı olacak.
Reklam
。⁠.゚ Bir defasında Hasan-ı Basrî Hazretleri’ne dört kişi gelerek biri kuraklıktan , diğeri fakirlikten , öteki tarlasının verimsizliğinden , bir başkası da çocuğunun olmayışından şikâyette bulunmuş, Hazret’ten himmet talep etmişlerdi. Bu büyük velî, onların her birine de “istiğfâr”ı tavsiye etti. Yanındakiler kendisine: “–Efendim, bu kimselerin dert ve sıkıntıları farklı farklı, lâkin siz hepsine aynı şeyi tavsiye ettiniz?!” dediler. Hasan-ı Basrî Hazretleri, onlara şu âyet-i kerîmeyi okuyarak cevap verdi: “Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır. (Mağfiret dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin, mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsân etsin, sizin için ırmaklar akıtsın!” (Nûh, 10-12) 🌷 (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî, XI, 98; Aynî, Umdetü’l-Kārî, Beyrut ts. XXII, 277-278)
Osman Nuri Topbaş
Osman Nuri Topbaş
Sone XXII
İnandıramaz aynam yaşlandığıma beni, Değil mi ki doğdunuz aynı gün gençlikle sen; Ama örtünce vaktin kırışıklıkları seni Medet umarım ömrüm bitsin diye ecelden. Varlığına o eşsiz güzelliği giysen de Gönlümün urbasından başka şey giyemezsin. Yüreğim sende çarpar, yüreğin çarpar bende: Demek ki bana göre yaşlısın diyemezsin. Onun için, sevgilim, kendine bakman gerek, Nasıl ki ben bir hiçim bakmak dururken sana, Yüreğin bende diye üstüne titreyerek Olmuşum yavrusunu esirgeyen bir ana. Gönlüne bel bağlama gönlümü yok edersen, Geri almak yok diye onu verdin bana sen.
XXII
Yalnız'ın adına Hiç kimse konuşamaz.. O Kendi kendisinin Sanığıdır.
Metin Altıok-Soneler
I Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgar acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken
Reklam
‘Sende zulüm, hased, hırs, merhametsizlik ve bunlar gibi kötü huylar oluğu halde, bunlardan münfail olmuyorsun, yani gücenmiyorsun da; bunları bir başkasında görünce münfail olup, ürküyorsun. Bu ürküş, insanın kendisinden ürkmesidir.’ (Mevlânâ, Fîhi Mâ Fîh, XXII)
İnsan, birlikte yaşamanın gereği olarak çevresi ile sürekli irtibat hâlinde olmak, insani ilişkilerini sürdürmek ister. Yaşlılık döneminde çevresine olan bağlılığı daha da artar. Bu dönemde yaşlıları sosyal ortamlardan uzaklaştırmak, dışlamak, onları mutsuzluğa ve yalnızlığa itmek demektir. Hâlbuki Allah Resûlü (s.a.s.), “Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler ve otlayan hayvanlar olmasa idi, üzerinize azap yağardı.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, XXII, 309) buyurarak ağarmış saçı, bükülmüş beli ile yaşlıların, içinde yaşadıkları toplum için bir rahmet kaynağı olduklarını, diğer insanların onlar sayesinde nimete kavuştuğunu bildirir. Bundan dolayı yaşlılara yapılacak ziyaretler onların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacaktır. Özellikle eşlerini kaybetmiş ihtiyar kimseleri yahut çocuklarından uzak kalmış anne babaları ziyaret etmek onları hayata bağlayacak, yalnızlığın sebep olacağı sıkıntı ve bunalımlara engel olacaktır.
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.