Ey fanilerin budalaca uğraşları,
Kıyas yollu muhakemeleriniz ne kadar aldatıcı,
Dünyevi şeylere bağlıyor kanatlarınızı, yükselemiyorsunuz yukarı!
Kimi tahsil etti kanunları, kimi hekimlerin Aforizmalar'ını,
Kimi benimser ruhbanlığı,
Kimi zorbalık ya da sahtekârlıkla sürdürür hükümdarlığı;
Ve kimi çapulla meşgul, kimi devlet işleriyle,
Kimi yıpranıyor etin hazlarının peşinde
Sayfa 561Kitabı okudu
Duyuların anahtarı döndürmediğinde hakikat kilidini,
Fanilerin eksik ya da hatalı kalan fikirleri,
Vurmamalı şaşkınlık oklarıyla seni,
Kısadır kanatları muhakemenin daha önce de gördüğün gibi,
Algılar sunsa bile desteğini.
Sayfa 505Kitabı okudu
Ağaçta nelere tanık olduğunu gizlememelisin kesinlikle.
Her kim bu ağaçtan koparır ya da çalarsa,
Küfre denktir bu fiil Tanrı'ya;
Yalnız kendi tasarrufuna yarattı şol kutsalı zira.
İlk ısırığı alan ruh hasret ve kahırla,
Bekledi beş bin yıldan daha fazla,
Gelsin diye o ısırığın öcünü alan bizzat Zatı'yla.
Sayfa 491Kitabı okudu
Kimsin sen çık dışarı
İyi hoş ama ya sen kim oluyorsun da kürsüye kurulup, bir karış önünü göremezken, binlerce fersah mesafeden muhakeme yürütmeye kalkışıyorsun?
Ey oğlum, hem Yaradan hem de yarattıkları,
Diye söze başladı, "Olmadı sevgi yoksunu,
O sevgi ki fitri yahut aklidir, biliyorsun bunu.
Fıtrattan gelenin asla olmaz hatası,
Ama aklın yönlendirdiği sevgi seçebilir fenalığı,
Yahut layığından çok ya da azını vererek yapar yanlışı.
Sayfa 392Kitabı okudu
Yaratmadan önce sevgiyle tasavvur eden,
O'nun ellerinden çıktığında ruh aynen,
Bir çocuk gibidir, oyunbazca ağlayan ve gülen;
Saftır, bihaber, yalnızca
Sevinç dolu Yaradan verdiğinden ilk hareketi ona,
Zevk aldığı şeylere yönelir gönül hoşluğuyla.
Önce ufak tefek nimetlerdir ona zevk veren,
Bunlardır onu cezbeden, koşar peşlerinden,
Yoksa bir dizgin ya da rehber, sevgisini sevk ve idare eden.
Bir yasa gerekir bu yüzden gem niyetine,
Bir de hükümdar elbette
Sayfa 386Kitabı okudu
Anlamıyor musunuz bizler tırtılız,
Meleksi kelebekler olmak için doğmuşuz,
Hükmüne doğru uçacak savunmasız.
Nasıl vehmettiniz şimdi uçabileceğinize?
Henüz benzerken sürfelere,
Daha ulaşamamışken bile tırtılın nihai şekline.
Çatıyı ya da tavanı desteklesin diye,
Bir tasvir yerleştirilir bazen dirsek yerine,
Dizleri dayanmış göğsüne,
Bu ezici hal gerçek değilse de,
Gerçek bir üzüntü verir görene
Sayfa 352Kitabı okudu
Layık olan ruhlar Tanrı'ya yükselmeye,
Bu dağa tevcih edilmeden önce,
Kemiklerim gömüldü Octavianus himayesinde.
Vergilius'um ben, mahrum olan Cennet'ten
Başka suçtan değil yalnız imanımın eksiğinden.
Sayfa 325Kitabı okudu
Eğer bizi seveni biz mahkum edersek, ya fenalık etmek isteyene ne yapacağız?
Sayfa 108Kitabı okudu
Dedi ki: "Yazdıklarım sarih ve de,
Umutları da değil nafile,
Şayet akılla mütalaa edilirse;
Alçalmaz asla adaletin zirvesi,
Yaşayan herkesin borçlu olduğu bu dağda sevginin ateşi,
Tutuşturduğunda bir anda kefareti;
Ben o teyiti yaptığımda,
Suçlar ıslah edilemiyordu dualarla,
Zira o dualar ulaşmıyordu Tanrı'ya.
Sayfa 320Kitabı okudu