Kitabın ismi; İnce Hayat...
Kitap bence ince bir hayatı değil de daha ziyade romantik bir bakış açısını yansıtıyor gibiydi. Ayrıntılar, es geçtiklerimiz, küçük şey yoktur, her şey bir ayettir, âmennâ ben de savunuyorum ki pek bir mühimdir. Pek çok şeyi görmeden, farketmeden yaşıyoruz şu hayatta.
Ama yaaa, ben sevmedim bu anlatım tarzını. Hatta hiç sevmedim. Bunaldım. Ben - Mümine hanıma ve onun hissiyatına saygı duymakla birlikte- bunun güzel bakmak, güzel görmek ve ince düşünmek olmadığını tam tersi fazla hülyalı, gerçeklikten kopuk romantik bir bakış olduğunu düşünüyorum. Bu benim fikrim.
Yani ki kitap benim zihin, gönül, duygu, düşünce tadıma uymadı.
Çok sıkıldım.
Yarıda bırakmamak adına, zâr zor bitirdim.
Bence de bir yaprak insanı irşad edebilir, o kadar kıymetli. Bence de bir ağaç üstüne kaç kitap yazılır yazılmalı. Bence de bir şarkı, bir şiir, bir film, bir ân alır götürür insanı, götürmeli de.
Ama bunlar böyle mi anlatılmalı; bence HAYIR.