"Sokrates' te akıl, karşılaşmalardan önce gelir; onları harekete geçirir, onlara neden olur ve onları düzenler. Proust' un mizahı, daha farklı bir türdendir: Yunan ironisine karşı Yahudi mizahı."
Luxemburg ailesiyle dostça ilişkiler içerisinde olan Yahudi yazar İsaac Leib Peretz, şehri anılarında mizahi bir dille “Küçük Paris” diye adlandırmıştı.
Jules, üç askerle kâğıt oynuyordu. Çiftçi, sesinin tonunu ölçülü tutmakta bir hayli zorlanıyor, karısı onu susması konusunda uyarmak zorunda kalıyordu. Sidonie, Macbeth ile derin bir sohbete dalmış görünüyordu, adam ona ailesinin fotoğraflarını gösteriyor, Sidonie ise her fotoğrafta hayranlıkla hafif çığlıklar atıp beylik lafları sıralıyordu:
Odessa’yı öne çıkaran özelliklerden biri de kendine has mizahı. Bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin mizah merkezi olarak kabul edilen Odessa’da her yıl 1 Nisan civarında Mizah Festivali “Humorina” düzenleniyor. Güney havasıyla birlikte Ukraynalı, Rus, Tatar, Moldovyalı, Yahudi, Yunan, Ermeni ve Gürcülerin bir arada yaşama kültürünün bu mizahı doğurduğuna inanılıyor. Bu karışım Odessa’nın kendi alt kültürünü, argosunu ve
dilini, dünyaya ironik bakışını oluşturuyor
ARAPLARI KURTARMAK İÇİN TEKLİF
İnsaniyet ve barış masalları okuyarak kendimizi aldatmayalım: Bazı meselelerin savaştan başka çözüm yolu yoktur. Bunun en tipik örneği Orta-Doğu’yu karıştıran Arap-Yahudi anlaşmazlığıdır.
Araplar, İsrail’in varlığını tanımamakta haklıdır. On üç asırdır kendi vatanları olan bir bölgeye gelip devlet kurmuşlar ve