Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul Fethini Gören Üsküdar
Üsküdar, bir ulu rüyayı görenler şehri! Seni gıptayla hatırlar vatanın her şehri, Hepsi der: "Hangi şehir görmüş onun gördüğünü? Bizim İstanbul'u fethettiğimiz mutlu günü!" Elli üç gün ne mehabetli temaşa idi o! Sanki halkın uyanık gördüğü rüya idi o! Şimdi beşyüz sene geçmiş o büyük hatıradan; Elli üç günde o hengame görülmüş buradan; Canlanır levhası hala beşer ettikçe hayal; O zaman ortada, her saniye, gerçek bir hal. Gürlemiş Topkapı'dan bir yeni şiddetle daha Şanlı namıyle "Büyük Top" denilen ejderha. Sarf edilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece, Karadan sevkedilen yüz gemi geçmiş Halic'e; Son günün cengi olurken, ne şafakmış o şafak, Üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak, Görmüş İstanbul'a yüzbin meleğin uçtuğunu; Saklamış durmuş, asırlarca, hayalinde bunu.
Sayfa 16 - İstanbul Fetih Cemiyeti - 43. Baskı, Aralık 2016Kitabı okudu
Orhan Pamuk
Yıkıntıların Hüznü: Tanpınar ve Yahya Kemal Kenar Mahallelerde Tanpınar ile Yahya Kemal İstanbul'un ücra, uzak ve fakir semtlerine birlikte uzun yürüyüşlere çıkarlardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Tanpınar bir kere tek başına gene aynı yerlerde, “Kocamustafapaşa ile surlar arasındaki o geniş ve fakir semtlerde” dolaşırken bu yürüyüşlerin
Reklam
541 syf.
·
Puan vermedi
Tanpınar'ın gazetelerde yayımlanan yazılarından oluşturulmuş bir kitap Yaşadığım Gibi. Edebiyattan musikiye, musikiden resime , sanata dair sorunlara yer verilen yazılardan oluşmuş. Yazılarını okuyunca Huzur, Beş Şehir ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi eserlerini oluşturan düşünce, hayal alemi ve kültürel alt yapı hemen farkediliyor.Tanpınar eşyaya ve doğaya ruhunda oluşturduğu bir izlenimle bakıyor ve çoğunlukla bu izlenimlerini anlatıyor. Eserde asıl hoşuma gidense sanatçının musiki, resim, mimari gibi diğer sanat dallarındaki bilgisi ve izlenimleriydi.İsmail Dede Efendi, Itrî gibi sanatçıların eski Türk musîkîsine has bestelerini tekrar bulup dinlemek, pek ilgim olmadığı için adını bile ilk defa duyduğum ressamların eserlerini internette araştırıp o eserleri incelemek benim için büyük keyifti. Beni asıl şaşırtan sanat , medeniyet ve kültürü bir bütün olarak gören ve her eserinde bunu istisnasız hissettiren ve dile getiren Tanpınar'ın hayatını okurken Türk edebiyatı dersi müfredatının Tanzimat döneminden başlatılması onun öncesinin müfredatta yer almaması yönündeki fikriydi. Yahya Kemal Beyatlı pek çok sanatçının öğretmenliğini yapan bir isim ancak herhalde en büyük tesiri Tanpınar üzerinde olmuş bunu şiirleri de dahil bütün eserlerinde görüyoruz. Bu eseri de bu tesiri en iyi yansıtan eserlerden biri diye düşünüyorum. Netice olarak güzel, okunması gereken bir eser ancak öncelikli olarak Tanpınar kitaplarını hiç okumamışsanız Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nden başlamanızı öneririm Beş Şehir adlı eseri de mutlaka okunması gereken eserlerden.
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2019387 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
54 günde okudu
•İnsan yorgunluktan ibarettir. Gelir, yorulur ve gider.• Taşköprü'lü İbrahim Tenekeci'nin, iki dostuna ithaf ettiği, içinde on beş yıllık gezi yazılarını içerdiği bir kitaptır kendileri. Hatta kitaptan da öte bir yol rehberi, yoldaştır. Gezmek ve görmek ayrımını gösterir. Ormanda, yolda, gökte, toprakta, bitkide kısacası tabiattaki işaretleri
Geldik Sayılır
Geldik Sayılırİbrahim Tenekeci · Profil Kitap · 20201,000 okunma
Süleymaniye'de Bayram Sabahı - Yahya Kemal Beyatlı
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede  Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de  Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,  Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi  Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,  Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.  Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir,  Duyulan gökte kanad, yerde ayak
Süleymaniye’de Bayram Sabahı
Süleymaniye`de Bayram Sabahı Yahya Kemal Beyatlı Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`de Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati, Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan, Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan. Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan
Reklam
Süleymâniye'de bayram sabahı
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`de Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati, Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan, Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan. Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir, Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir. Bir
Noktalama İşaretleri Nokta ( . ) 1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurul­muştur. Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu. (Reşat Nuri Güntekin) 2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa),
Süleymâniye'de bayram sabahı
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye`de Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati, Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan, Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan. Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir, Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir. Bir
Yahya Kemal / Hayal Şehir
Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangir'den bak! Bir zaman kendini karşındaki rüyaya bırak!
Sayfa 67
Reklam
Üsküdar, bir ulu rü'yâyı görenler şehri! Seni gıpta ile hatırlar vatanın her şehri. Hepsi der: "Hangi şehir görmüş onun gördüğünü? Bizim İstanbul'u fethettiğimiz mutlu günü!" Elli üç gün en mehâbetli temâşâ idi o! Sanki halkın uyanık gördüğü rü'yâ idi o! Şimdi beş yüz sene geçmiş o büyük hatırâdan; Eli üç günde o hengâme görülmüş buradan; Canlanır levhası hâlâ beşer ettikçe hayâl; O zaman ortada, her saniye gerçek bir hâl. Gürlemiş Topkapı'dan bir yeni şiddetle daha Şanlı nâmıyle 'Büyük Top' denilen ejderha. Sarfedilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece, Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiş Halic'e; Son günün cengi olurken ne şafakmış o şafak, Üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak, Görmüş İstanbul'a yüzbin meleğin uçtuğunu; Saklamış durmuş asırlarca hayâlinde bunu.
Üsküdar bir ulu rüyâyı görenler şehri, Seni gıptayle hatırlar vatanın her şehri, Hepsi der: "Hangi şehir görmüş onun gördüğünü? Bizim İstanbul'u fethettiğimiz mutlu günü. Elli üç gün ne mehâbetli temâşa idi o. Sanki halkın uyanık gördüğü rüyâ idi o. Şimdi beş yüz sene geçmiş o büyük hatıradan Elli üç günde o hengâme görülmüş buradan,
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.