Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Reyhan

208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru
Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru
Bu nasıl bir kafa, bu nasıl bir hayal gücü diyor insan. Her bir öykü sizi farklı açılardan dibe çekecek, bazen hayret, bazen tiksinti, bazen şaşkınlık yaratacak türde.
Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru
Kırk Üçteki Korkunç Traktör YağmuruAfşin Kum · Aprıl Yayıncılık · 202362 okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Çin edebiyatının bu kısa, öz, hızlı akışı bu kitapta bizi karşılıyor. Uzun süre Türk edebiyatı, o ağdalı diller, uzun uzun anlatımlar, gün olur asra bedel ruh hallerinden sonra ilk başta eksik ve yetersizmiiş gibi geliyor ama bütüne baktığınızda içine giriyorsunuz hikayenin. Ana karakterin hayatının kritik noktalarında kan satarak, hayatta kalma çabasını, yaşadığı zorlukları, elindeki tek şeyin bu olması ve en sonunda kan satamayacak duruma geldiğinde yaşadığı çöküşü anlatıyor. Açıkçası ben her Uzak Doğu edebiyatı okuduğumda, duygudan çok yoksun, olay odaklı geliyor, satır aralarında "bunu da söylemezsin be" diyorum. Umarım yalnız değilimdir. Olay odaklı okumaları sevenlere tavsiye ederim
Kanını Satan Adam
Kanını Satan AdamYu Hua · Jaguar Kitap · 20182,408 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Bir kafedeki sandalyeye oturup, kahve soğumadan içecek kahve içecek kadar sürede geçmişe gitmek ister misiniz? Ama bazı kurallar var, ne yaparsanız yapın, geleceği değiştiremezsiniz. Buna rağmen gitmek ister misiniz, neden gitmek istersiniz, o pişmanlık anında yaşadıklarınız veya yaşayamadıklarınız geri dönünce sizi daha iyi bir insan mı yapar, peki ya sizi değiştirmesi, sizin geleceğinizi değiştirmez mi? Bütün bu soruları 4 farklı hikayede başka açılardan ele alıyor, kurgusu çok sağlam olmasa dahi, bakış açıları düşündürücü
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
379 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Kitabı bitirdim, hâlâ etrafım aptallarla dolu" dedi bir Mavi-Kırmızı. Aslında insanları davranış şekillerine göre kategorize etmek yeni bir şey değil, sadece bunu renkler üzerinden yapmış yazar bu kitapta. İnsanların sadece çok küçük bir kısmı tek bir renge sahip, kitabı okudukça hem kendi özelliklerinizi hem de çevrenizdeki insanların özelliklerini, problem çözme yöntemlerini, hayata bakış açılarını, neden sizin onları aptal gibi gördüğünüzü fark ediyorsunuz. Çevrenizdeki insanların davranışlarının nedenlerini anlayıp, bunların sizinle alakası olmadığını, kişiliklerinin bir parçası olduğunu kabul edip, aslında daha katlanılabilir bir dünyaya kapı açıyor size. İş yerinizde, ailenizde, sosyal çevrenizde bulunan insanları her zaman seçemiyorsunuz, bazen var olan insanlarla yaşamak durumundasınız, iş yapmak durumundasınız, bunu kolaylaştırıyor sizin için.
Etrafım Aptallarla Dolu
Etrafım Aptallarla DoluThomas Erikson · Koridor Yayınları · 2021105 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Kadınlar ülkesi deyince ütopya okumayı bekliyordum, yazarın feminist bir aktivist olduğunu görünce, elbette sadece kadınların olduğu hayatın güzelliklerinden bahsetmesini yoğunlukla bekliyordum ama hiç mi anlaşmazlık, hiç mi olumsuzluk, hiç mi karşı taraftan bakma olmaz ya. Açıkçası o karşı bakış açısını da görebilme ihtimali var diye almıştım, tam bir hayal kırıklığı oldu. Sadece kadınların olduğu bir ülkede üreme ütopya olsa dahi, kurgulanma şekli çok yetersiz geldi.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,2bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Acı ve hüzünle dolu olan yanını, herkesi güldürmeye çalışıp, bir soytarı maskesi takarak saklamaya çalışan korkak bir adamın hikayesini anlatıyor. Korkak diyorum, çünkü kendisi de diyor, mutluluk ve neşeden bile korkuyor ve uzaklaşıyor diye. Ve hikaye bu şekilde devam ediyor. Travmalar, bağımlılıklar, intiharlar... Aslında yazarın kendi hayatından da bazı kısımlar yer alıyor kitapta. Genel olarak insanın ne kadar anlaşılamaz olduğuna vurgu yapıyor ve son olarak hayatın geçiyor olması ile bağlıyor, Artık ne mutlu ne de mutsuzum Her şey geçip gidiyor.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,1bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Saramago bu sefer kısa öykülerle roman etkisi yaratabileceğini gösteriyor bizlere. Her öyküde nesnelere arıfta bulunuyor ve kurduğu ütopyalarla bir kere daha kendine hayran bırakıyor insanı. Üst metini okuduktan sonra, alt metini sorgularken buluyorsunuz kendini, sonra bir anda öyle bir cümle geliyor ki, vuruyor sizi. Ambargo, Kısırdöngü ve Kısas benim favorilerim oldu ama Nesneleri okurken de aklıma sürekli Sıcak Kafa dizisi geldi, öyle bir ütopya
Ölümlü Nesneler
Ölümlü NesnelerJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20151,817 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Bir çok araştırmacı tarafından ilk Kürt romanı olarak kabul edilmesi sebebiyle dikkatimi çekmişti. Kürt kültüründen kısa kesitler yer alır. Rençberlik, çobanlık gibi meslekleri süreçleri ve kültürü içinde anlatır. Sık sık Kürtlerin yiğit olduklarına dikkat çeker kitapta. Kürt bir çoban olan Ereb Şemo'nun acılarla dolu Kürtlerin devrim öncesi ve sonrası hikayesidir.
Kürt Çoban
Kürt ÇobanEreb Şemo · Dara Yayınları · 2020182 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Alt metinler ve parçalı hikayeler olarak, her bir ikili iletişimin veya aile içi iletişimin incelendiği, kitap okunurken de tekrardan üzerine istişare yapılması gerektiğini düşündüğüm bir kitaptı. İnsanların var olma çabaları, kendini gerçekleştirme arzuları, bu uğurda feda ettikleri, hayalleri ve tüm bu süreçte yaşananları, psikolojik alt yapıları, dönemin siyasi eleştirileri ve farklı bakış açıları ile ele almış. Bitince içinizde bir hüzün kırıntısı bırakıyor, kalbinizden bir göz yaşı damlıyor.
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202321,7bin okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
İlk kez Çin Edebiyatı okudum. Bazı kısımlar ilk başta çok aşırı ayrıntılı, gerek var mı diye düşünmüştüm ama akışa kendinizi kaptırınca, bırakamıyorsunuz, adeta alıp götürüyor sizi. Atalarına layık bir insan olmaya çalışan adamın, gençlik zamanı neredeyse tüm mal varlığını kumarda kaybedip, karşılaşabileceği tüm zorluklarla kaşılaşıp, hayatta kalma, "yaşamak" mücadelesini anlatıyor. Bu mücadelede sırasındaki vazgeçişler, bağlılıklar, savaşlar, iktidar mücadelesinin etkileri, komün sistemi, ölümler derken; bir hayatı baştan sona anlatıyor. Ama baştan sona bolca acı, hüzün içeriyor ve bunu çok güzel işliyor. Bu kadar duygularını ifade etmekte soğuk bir kültürün, duyguları işleme konusundaki kalitesi, takdire şayan.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,8bin okunma
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitapları, bilgiyi, sorgulamanın önemini vurgulayan akıcı bir ütopya. Alt metinler, itfaiyeci hikayesinden çok daha etkileyici. Şiir okunduğunu duyan kadının, istemsizce ağlaması ve sebebini bilmiyor oluşu, bunu mutsuzlukla bağdaştırmaları, sonrasında bu konuda şikayet etmeleri, toplumun okumadığı sürece ne kadar duygusuz ve bilgisiz olabileceğine de bir atıf. Ve tabii ki bilmediğinden korkmasına da.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,6bin okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
Ercan Kesal'ı oyuncu olarak tanıdıktan sonra sinema, yönetmen, yazar yanını keşfetmiş ve Peri Gazozu kitabı ile hayran olmuş birisi olarak, bir tutam hayal kırıklığı yaşadım. Bu kitap biraz köşe yazılarının toplandığı, ortalama olarak aynı şeye hizmet eden, içeriği aynı olan yazıların yer aldığı, alıntı kitabı gibi oldu benim için. Beğendiğim, etkilendiğim yerler olmakla birlikte, beklentimin altında kaldı maalesef.
Cin Aynası
Cin AynasıErcan Kesal · İletişim Yayıncılık · 2016535 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Böyle bir aşk yok
Kitabın ana konusu olan aşk hikayesini, hatta büyütülerek kitabın adına verilen ve aforizmik etki yaratan kitap adını, abartılı buldum. Açıkçası aşk değil de, saha bağımlılık veya takıntı düzeyinde bir durumdu. Hatta bir bölümde Firdevs'in psikoterapi seanslarında da ortaya çıkıyor. Yazarın anlatımındaki hep ilerki sayfalara merak uyandırmaya çalışan "ama bunun son olmadığının farkında değildim, bu an en önemli anım değildi görecektim" gibi ileriye ithaflı cümleler de beni rahatsız etti. Onun dışındaki genel kurguyu, Defneyi, mekanları, Saklıkuyuyu ve alt metinlerdeki hikayeler daha gerçek, daha samimi, daha içten hissettiğim şeyler oldu. En son Tarık Tufan'ın Şanzelize Düğün Salonunu okumuştum, o zamandan bu zamana dilinin ve anlattığı içeriğin değiştiğini hissettim, bunu görmek güzeldi.
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer YokTarık Tufan · Doğan Kitap · 20231,679 okunma