Efendiye Ağıt
Kalbim kederle dolu, çünkü
Yağmurda neşeyle cıvıldayan cırcır böceklerinin sesi
Onun kahkahalarının geri dönüşü gibi.
Gözlerim kederle dolu, çünkü şafak —
Yeşim tepeler üzerinde kızıl bir dokuma —
Onun kırmızı ve yeşil brokar giysisine benziyor.
Evimin içi kederle dolu, çünkü
Avludaki tüm sesler
Onun artık sadece bir rüya olan sesini alaycı bir şekilde yankılıyor.
Yarasa kanatları ayın son nöbetinde titreşiyor,
Kadim ağaçlar sessiz,
Şafağı bekliyor, bir saat içinde gelecek olan.
Bu yüzden sessiz kalbimden senin düşüncelerin titreşiyor,
Ama belki de bin yıl bekleyeceğim!
Bari bir şeye yarasa
İnsan üzüldüğüyle kalıyor
Yırtın, çırpın boşuna
İş olacağına varıyor.
Behçet Necatigil
Madem öyle, Asrın Tok ve Diamond Tema tartışması hakkında ikisini de reddeden ve bir çırpıda söyleyebildiğimiz kısa bir değerlendirme yazalım.
Önce herkesin kabul edeceği şu zorunluğu belirtelim ve buna dayanarak ilerleyelim: Şeriatı tartışmak isteyenlerin, önce şeriatın kendisi her ne ve nasılsa onu öyle anlaması ve ancak bundan sonra
her ölüm kendini bekler
bir yarasanın ömrü kadar yaşadım
-sahi, bir yarasa ne kadar yaşar?
Ahmet Erhan
sevgili babacığım;
sen cennete geçeli 10 yıl oldu. Bil ki seni sevmekten, özlemekten hiç vazgeçmedim. bana öğrettiğin sevgi, anlayış ve hoşgörü;
-her ne kadar tahmin edemeyeceğin kadar kötüye giden bu dünyada nadiren işe yarasa da- senden bana kalan en değerli miras.
her şey senin bildiğinden çok farklı artık. insanlar çok bozuldu mesela, nereye
Altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez.
Güneşin zerre kadar kadrine noksân gelmez
Eylese nûr-i cihân-tâbını huffâş inkâr
(Bâkî)
"Yarasa, dünyayı aydınlatan(güneşin) nurunu inkâr eylese bile güneşin parlaklığından zerre kadar eksilme olmaz. (güneşin kıymetinden zerre kadar eksilme olmaz.)"