Cenaze
Omuzlanınca tabutun ilk defa kurtuldu ayakların topraktan, muhteşem oldu medreseden çıkışın. Bir dilim ekmeği çok görenler yüzüne bakmayanlar sağlığında dikildiler yol üstüne bir selamla ödediler bütün borçlarını... Üzülme, gelmiyor diye çelenkler peşinden, mevsimsiz oldu ölümün... Ne olurdu, bir kış daha bekleseydin, bahar gelir çiçekler açardı... Ölümün kimseyi sevindirmedi, atsız arabasız kalktı cenazen. Zaten alçak gönüllü adamdın, herkesten uzak yaşadın cami avlusunda. Ölümün de gürültüsüz olsun!
Sayfa 24 - Çınar Yayınları 7.Basım 1997
Kitaplar
Üç odalı bir ev kiraladığım gün, kurtulacak kitaplarım merdiven altındaki şeker sandığından. Belki de gün geçtikçe, tabanında halı döşemeli bir kütüphanem olacak. Benden bahsedilirken evvelâ kitaplarımın sayısı söylenecek sonra Barem'deki derecem... Bense herşeyden uzak kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım! Evde bulunmadığım
Sayfa 34 - Çınar Yayınları 7.Basım 1997
Reklam
Alişim
Kasnağından fırlayan kayışa kaptırdın mı kolunu Alişim! Daha dün öğle paydosundan önce Zilelinin gitti ayakları, Yazıldı onun da raporu: <<ihmalden!>> Gidenler gitti Alişim, boş kaldı ceketin sağ kolu... Hadi köyüne döndün diyelim, tek elle sabanı kavrasan bile sarı öküz gün görmüştür, anlar işin iç yüzünü! Üzülme Alişim, sabana geçmezse hükmün Ağanın davarlarına geçer... Kim görecek kepenek altında eksiğini kapılanırsın boğazı tokluğuna. Varsın duvarda asılı kalsın bağlaman beklesin mızrabını. Sağ yanın yastık ister Alişim sol yanın sevdiğini. Ama kızlarda emektar sazın gibi çifte kol ister saracak!
Sayfa 22 - Çınar Yayınları 7.Basım 1997
Yaz Geliyor
Hepimize geçmiş olsun, atlattık bu kışı da burnumuz kanamadan. Sıkıntımız kalmadı soğuktan yana. Oduna, bundan sonra çamaşırdan çamaşıra iş düşecek, kömüre misafirden misafire… Lüzum kalmadı tencerenin kaynamasına açtı gözlerini güneşe soğanlar, su yürüdü domateslere… Artık kömürlüğün önünden geçmek ne beni korkutacak ne oğlumu. Bir türlü gözü doymayan sobamızı hapsedeceğiz merdiven altına.
Sayfa 39 - Çınar Yayınları 7.Basım 1997
"..insanoğlu dişlerini kendi benzerinde biler. Ben bunu bilir, bunu söylerim. Az evvel dediğim gibi, başın bunaldığında bul beni, oturup yarenlik edelim."
Sayfa 183 - (Everest-Midi boyKitabı okudu
Pencereler bizimdir bu saatte Uykumuzu işçilere bıraktık. -Bu saatte
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.