Araçları, kullanılmaları gereken amaçtan sürekli olarak değişik amaçlar için kullanmak gösteriştir. Sağlam adamın elinde çevirdiği baston gibi. İnsan başını güneşten korumak için yapılan şapkanın kadın başlarında yarım limon kadar ufalması gibi.
Şey var
İçimde
Bir şey
Ta şuramda
Nasıl anlatsam
Bir şeylerden eksik,
Birleylerden arta kalmışçasına.
Yumurtalığa bırakılmış yarım limon gibi
Kurumuş kabuğu
Biraz kahverengi
Bir sıkımlık canı kalmışçasına...
Liliyar ile birlikte düşünüp başlattığımız #46060836 etkinliği vesilesiyle okuma sürecimiz boyunca bu muhteşem değişik ve özel kitaptan bir dolu alıntı paylaştık. Bu alıntıların altına yapılan yorumlarda hem kitabı okuyan bizler hem de kitabı okumayıp da yorum yazan arkadaşlarla bir dolu
Buzdolabının yumurta bölümünde yarim kalan limon misali .. oraya ait gibi ama aslında değil .. hepimiz bir yerlerde birilerine adapte olmak icin savaş verirken, başkalarına iyi gelip ruhlarına dokunmak uğruna onlara koşar adım yaklaşırken kendimize geç kalıyoruz .. ve kimsenin haberi yok yavaş yavaş ölüyoruz !
Size rahmetli babamın çok ilginç bir anısını anlatayım mı..
Rahmetli babam tüccarlık yaparken ortalama 30.000 ton limon satın alıp bunu yataklama denilen bölgelerde depoluyorlar...
Fakat bunu Türkiye'den değil de neredeyse çok aşırı ucuz olduğu için dış Akdeniz ülkelerden ithal ederek Türkiye'ye getirtiyor
Rahmetli dedem de kıyameti koparıyor tabii babama, "geri zekalı evladım sendeki aklı kuşa taksak ters uçar, bu kadar limonu ne yapacaksın?" tabii ben o zaman henüz yokum dünyada, herhalde babamda mineral falandım :)
Ve 1970'li yıllarda İstanbul'da bir kolera salgını baş gösteriyor insanlar gözünü açamıyor o derece..
Ne alaka bilmiyorum herkes limonun iyi geleceğini düşünüyor ve limona saldırıyor...
Limon piyasadan bir çekiliyor ve bir anda bire otuz değerleniyor..
Öyle ki limonu değil taneyle yarım-yarım satmaya başlıyorlar..
Rahmetli babam şöyle anlatıyordu,
"Ben o zaman gencecik bir müteşebbistim (girişimci)
belki kazandığımız para o kadar etkilememişti ama babamın beni bu kadar çok sevmesi onun bu kadar çok gözüne girmek beni benden almıştı..
bundan duydum mutluluğu hiçbir zaman unutamadım"
demişti...