Ne bitmez cenderedir yaşadığım.Daima hayat ile ölüm arasında sıkışmış,daima araftayım.
Bu dünya yüktür omuzlarıma. Düş kurabildiğim kadar özgür, Yaşadığım kadar tutsağım. Bir renk bilsem ki güzellikten kör edecek, Gri hayatlara armağan etsem... Belki de beyaz, bembeyaz, Boş bir kağıttır mezarım, Şiirler ekin üstüme...
Reklam
Ancak yine de bugün , bana uysun uymasın ,yaşadığım her şeyin bana bir şey kattığına inanma eğilimindeyim.
Buradı dünyadır, iki kapılı bir handır, deyip olan biteni kabul etmek gerekiyor sanki.İnsan başına gelenleri ve dünyayı kabul etmeyince, her oluşu kendisine bir saldırı olarak görünce yaşamak daha da ağır bir hal alıyor.Karşı çıktıkça kalbin çalkalanıyor, huzurunu kaybediyor ve nihayetinde seni karanlığa çekiyor.Oysa kendimize “Yaşadığım bu kötü olaylar bana ne söylüyor, neyi öğretmeye çalışıyor?” diye sormaya çalışsak, hayatın usta öğreticiliğine kulak versek, yaşamak bir nebze de olsa kolaylaşacak ve hayat yolculuğunda ileriye doğru bir adım daha atmış olacağız.
Hepimiz bekleriz. Bir şey bekleriz. Mesela ben. Ben hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim. Bütün bu zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değil de bir tür bekleyişti. - Andrei Tarkovsky / Offret
~~~ -Nasılsın? -Allah'a hamd ediyorum. Yaşadığım her an, O'na layık bir kul olmak dışında bir derdim yok. ~~~
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.