Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
Nice zamandır, Halk Fıkrası ve kabinesinin işleri çok kötü gidiyordu. Ben de kendi kendime : Bakalım ne olacak, falcılık yasak o9ldu, Halkçılar tebşiratçı(müjdeci) kahinleri nerden, nasıl bulacaklar, diye düşünüyordum... Filhakika gazeteleri, böyle falcılık yapıyorlar ama hakiki değildir, büyük, meşhur bir falcı ancak bu işin altından kalkabilir, diyordum... Nihayet beklenen falcı ortaya çıktı. Hem, bütün evsafıyla(nitelikleriyle), batıl itikatları, acayip, korkunç çehresi, garip kıyafetleriyle meşhur, beynelmilel bir falcı: Faşistlerin başı Sinyor Musolini. Sinyor Musolini tebşir(müjde) ediyor: Türkiye'nin işleri düzelecektir... Memlekette feyz(verimlilik) ü bereket artacaktır....
Reklam
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aman Yarabbimm, ben ne yapmışım böylee… Resmen kapağına aldanıp elimin tersiyle itmiştim kitabı, çok büyük hata etmişim. Geçenlerde bir arkadaşın okuma listesinde görünce merak ettim. Goodreads puanını da yüksek görünce bir bakınayım derkenn kitap tam bir bomba çıktı. Gerçi iyi ki fazla ilgimi çekip yorumları okuyup spoiler yememişim. Bu kitapla
Karanlık Yalanlar
Karanlık YalanlarAlessandra Torre · Yabancı Yayınevi · 2015521 okunma
1902 yılında İstanbulda dünyaya gelen Afife Jale, Türk kadının en güçlü sesidir. İlk Türk tiyatro kadın oyuncusu olan sanatçı, tiyatroya olan aşkı ile bir ilki başarmıştır. Afife Jale, Müslüman kadınların sahnede rol yapması, oynaması günah ve yasak olan bir dönemde zoru başardı. Babası oyunculuğu hafiflik olduğunu düşündüğü için bu işi
143 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk,sevdiği için insanın kendini feda etmesidir.İffet,aşkın tarifini küçük yaşta duyduğu bir öyküden sonra bu cümleyle yaptı.Küçükken annesini kaybettiği için anne sevgisi olmadan büyüdü.Babası ise sert,çocuklarıyla çok baba şefkatiyle konuşmayan bir adam.Paşa çocuğu olduğu içinde sokakta çocuklarla oynaması,mektebe gitmesi yasak olduğu için
Damga
DamgaReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20173,319 okunma
Reklam
Sıradan kadınların sıra dışı öyküleri Ah O Kadınlar Gazeteci Yazar Dursaliye Şahan’ın dördüncü öykü kitabı ‘Ah O Kadınlar’ Akademisyen Yayınlarından çıktı. Sıradan görünen sekiz kadın karakterin, yaşamlarını ve büyük aşklarını yalın bir dille anlatan yazar; bundan önceki öykülerinde olduğu gibi erkekleri yine fonda bırakmayı tercih etmiş. Yasak aşkların toplum içindeki yanılgıları ve muhataplarında bıraktığı enkazlar, hiç yaşanmadan yüreklerde büyüyen sevdaların ince sızısı, şefkatin verdiği değerli huzur. Şahan, sadece aşk duygusunu değil, hayatın içinde farkında olmadan dokunduğumuz yaşamlara neleri katıp, neleri yıktığımıza da değinmiş. “Aslında bütün mesele gülüşlerin içindeki can olmakta…” (Mihriban Hanım’ın hikâyesinden…) Ah O Kadınlar Sayfa sayısı: 97 Yayınevi: Akademisyen Yayınları
Sayfa 97 - Ah O Kadınlar Sayfa sayısı: 97 Yayınevi: Akademisyen YayınlarıKitabı okudu
‘’fransız ortamında dikkatimi bir şey çekiyor, savaşlarına, seferlerine aşırı önem vermeleri: halk olarak bir marifet mi yapmışlar, edebiyatları onu anlata anlata bitiremiyor artık, sonra sonra, aynı şeyin öteki halklar için de öyle olduğunu görüyorum. sözgelişi, beni İsrail'in göçü nice sanat eserine konu oluşturmuş, birden, öğrenciliğimizden başlayarak 'dalga geçtiğimiz' Türk göçünün heybet ve dehşetini farketmeyeyim mi? öyle ya, bir halk, vatanını bırakıp, neresi olacağını bilmediği bir yere vatan aramaya gidiyor, hangi düşmanlarla karşılaşacağı, başına neler geleceği belirsiz, çapı büyük, boyutları son derece geniş bir toplumsal serüven bu, yazılsa yazılsa her şeyiyle Türk olan bir destanla yazılır. yapmaya çalıştığım da bu. önce çok Türk bir ses arıyorum, buluyorum: ç sesi, sonra içeriği halk ağzına yerleştirmeye çalışıyorum, bir iki aylık bir çalışmadan sonra oluyor, şiir varlık'ta çıktı sanırım, o tarihte başka bir dergide kim olduğunu hatırlamadığım bir yazar üzerine basmış, bu şiirle hanidir şiir yayımlamamış olan attilâ ilhan'ın hâlâ yaşadığına dikkati çekmişti, o günlerde Türk şiir ortamı öyle rezil bir ikinci yeni curcunası yaşıyordu ki, dışlarında kalan herkesi silmişlerdi, sonra da biz onları sildik ya, neyse.’’
881 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.