Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin için güzel kelime neyse kendin için onu kullan hayatta. Sözcüleri kıymet bilmezler için eskitip o güzel yüreğini ihmal etme. Şiir gibi bir hayat yaşamak her şeye sahip olmak değil, sahip olduklarının lezzetini kalbinde en içli melodilerle hissetmektir. Şimdi gözlerini kapat ve gönlünün ilkbaharların esintilerine bırak. Ağlayacak kadar da gülecek kadar da yaşayacaksın bu hayatta ama sakın bunu başkalarının insafına bırakma. Büyük düşünmek ve güçlü bir karaktere sahip olmak çok kolay. Sadece küçük imparatorluğunda büyük hayallerle yaşamayı öğren. Unutma ki yaşamak bir cümlenin içinde virgül olmak değil yiğitçe her acının sonuna kocaman bir nokta koymaktır. Eğer bunu yapamazsan ucu tamamlanmamış bir cümle gibi unutulur gidersin.
Senin için en güzel kelime neyse kendin için onu kullan hayatta. Sözcükleri kıymet bilmezler için eskitip o güzel yüreğini ihmal etme. Şiir gibi bir hayat yaşamak her şeye sahip olmak değil, sahip olduklarının lezzetini kalbinde en içli melodilerle hissetmektir. Şimdi gözlerini kapat ve gönlünü ilkbaharın esintilerine bırak. Ağlayacak kadar da gülecek kadar da yaşayacaksın bu hayatta ama sakın bunu başkalarının acımasız insafına bırakma. Büyük dü-şünmek ve güçlü bir karaktere sahip olmak çok kolay. Sadece küçük imparatorluğunda büyük hayallerle yaşamayı öğren. Unutma ki yaşamak bir cümlenin içinde virgül olmak değil yiğitçe her acının sonuna kocaman bir nokta koymaktır. Eğer bunu yapamazsan ucu tamamlanmamış bir cümle gibi unutulur gidersin.
Reklam
Yaşamak? Unutulur gibi değil...
Bana öyle geliyordu ki, hiç öğrenmemiş olduğum, ama yine de çok iyi bildiğim bir şeyi, yani yaşamayı unutuyordum.
Sayfa 34 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ahmet Cemil'le Mülakat
Büyük hikâye üstadımız Halit Ziya Bey'in en şöhret kazanmış eserlerinden biri de Mai ve Siyah'tır. Malum olduğu üzere o değerli romanın kahramanı Şair Ahmet Cemil'dir. Akadaşımız Ahmet Hamdi Bey, aşağıdaki yazısında Ahmet Cemil'i yıllardan sonra hakiki bir şahıs gibi gördüğünü, görüştüğünü kaydediyor ve bu suretle bugünkü telakki ile otuz, kırk