Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir sürü işiniz var ya! Amacınız, sözünüz, alacağınız...borcunuz...bir sürü şey...Bu parça parça, gününüzü dolduran şeylere yaşanca diyorum ben.
Yaşanca
Bir sürü işiniz var ya! Amacınız, sözünüz, alacağınız,borcunuz, bir sürü şey .. Bu parça parça, gününüzü dolduran şeylere yaşanca diyorum ben.
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Yaşancaların yükü kaldı omuzlarımda dokunsan kederi akar oluk oluk
Bir sürü işiniz var ya! Amacınız, sözünüz, alacağınız...borcunuz...bir sürü şey... Bu parça parça, gününüzü dolduran şeylere yaşanca diyorum ben. Evliliğinizi, umudlarınızı, yanılgılarınızı, yanlışlarınızı, saç taramalarınızı, aynaya bakmalarınızı, yaralarınızı gizlemelerinizi, boyanmalarınızı, kirlenmelerinizi, buruşmalarmızı, ütülenmelerinizi...
Sayfa 262-263Kitabı okudu
Kulağınıza bir şarkı uzanır. . Birden dalarsınız.. Kala kalırsınız durakta .. Ama dolmuş gelmiştir, binersiniz.. Gidersiniz... Ve sonunda, dün geceye kadar gelirsiniz.. Uyursunuz.. Bir rüyaya uyursunuz. Gördüğünüz rüya, o tek başlarına yaşamınızda artık bir işe yaramayan ve çekmecelerinizle kutularınızda bekleyen yaşanca'larınızın, birleşip oyunu kurmalarıdır. Sahnesi uyku durumunuzdur.. Seyredersiniz.. Kendinizi seyredersiniz.. Yap-yalın. Hani gidiyorsunuz ya! Şimdi gidin ya! Uykunuz sizi, kımıl-tısız, tutar.. Gidemezsiniz.
"Evliliğinizi, umudlarınızı, yanılgılarınızı, yanlışlarınızı, saç taramalarınızı, aynaya bakmalarınızı, yaralarınızı gizlemelerinizi, boyanmalarınızı, kirlenmelerinizi, buruşmalarmızı, ütülenmelerinizi... Islanmalarınızı, kurulanmalarınızı, acıkmalarınızı, susamalarınızı.. Parça parça birleştirip sürdüren ve sonra yerlerinde kalıp sizi yarınlara uğurlayan, yaşantılarımızı yaşam bütünlüğüne erdiren elle tutulur veya elle tutulmaz olan şey'ler ..Yani yaşanca'lar."
Sayfa 258Kitabı okudu
Hani; çekmeceler, kutular, eski bir çanta, bir torba... Hemen hemen çoğumuzun vardır. İçlerinde bir sürü eşya... Parçası eksik bir saat.. Kırık bir kilit... Kopuk bir zincir... Bir kalem parçası... Yarım bir anahtar... Tek bir kol düğmesi... İçi boş bir derecelik... Bir rozet... Paslanmış bir şey... Arada bir açılır o çekmeceler, kutular, o zarflar... Bakılır, dalınır gidilir. Bazı parçacıklar daha çok durdurur, düşündürür. Elinizde tutar, evirir çevirir, bakar da bakarsınız. Sonra bir başka şey vardır onun da yanında... O da bir başka öykünün, bir başka yaşanmışlığın tanığıdır. Kim bilir, belki aktörlerinden biridir o şey yaşanmış bir düşüncenin.. Belki de düşünmüş bir yaşanca'nın seyircisidir. O dalıp gidilen nere ise, ne ise ve de kim ise... Tümü birbirlerine bağlı ya da yakın kalmış, yani oldukları gibi duradurmuş... Size bakmaktadır tümü... O zamanlardaki gibi....
Reklam
Sonra bir başka şey vardır onun da yanında. O da bir başka öykünün, bir başka yaşanmışlığın tanığıdır. Kim bilir, belki aktörlerinden biridir o şey yaşanmış bir düşüncenin.. Belki de düşünmüş bir yaşanca'nın seyircisidir.
Bir sürü işiniz var ya! Amacınız, sözünüz, alacağınız... borcunuz... bir sürü şey... Bu parça parça, gününüzü dolduran şeylere yaşanca diyorum ben.
Sayfa 262Kitabı okudu
Parça parça birleştirip sürdüren ve sonra yerlerinde kalıp sizi yarınlara uğurlayan, yaşantılarımızı yaşam bütünlüğüne erdiren elle tutulur veya elle tutulmaz olan şey'ler.. Yani yaşanca'lar. (...) Düşlerinizde gerçekleşip kafanıza çarpan yaşancalar.. (...) Siz gidersiniz.. Kalır onlar. Size kokularını, renklerini, esinlerini bırakırlar.. Siz gidersiniz.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.