...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
Bugün 25 oldum. Otuza beş kaldı. Yaşlılık değil de bir ömürü sefalet içinde çürütmek zoruma gidiyor. Gençliği yaşayamadan orta yaşa yaklaştım. Yazık oluyor bu ülkedeki benim gibi gençlere. Bugünün hiçbir anlamı önemi yok. Yaşanmamış bir hayatın nesini kutlayayım ?
"Beni kırdığını bildiği halde gönlümü almaya çalışmayanı. Tüm kalbimle tertemiz sevdiğim halde, bana umut olup sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi yarı yolda bırakanı. Dürüst ve merhametli olduğum halde bana kendimde hata aratanı affetmiyorum !"
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı.
"SEKSSİZLİK"
¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Zamanı hatırlatıyorsun bana
Ve yaşanmamış olasılıkları
Biraz da henüz yaşanacakları
Düşünsene bir yanılsama gibi
Üstelik şuan beklerken seni
Ve gelmeyeceğinden eminken
Çıkıp geliverdiğin bir evreni
Zamanı hatırlatıyorsun bana
Uçsuz bucaksız ihtimalleri
Gidişini var eden gelişini
Varlığını simgeleyen bitişini
Zamanı hatırlatıyorsun bana
Biraz da onun inisiyatifini
Ben ki zamanın kucağında
Hep gizlediğimiz olasılıklarda
Gömülüyüm uzun zamandır
Gidişin gerçekleşen bir ihtimaldi
Yaşanıp dönüşünü yaratan da
Oradayım hala, karanlıkta
Aç gözlerini uzat elini bul beni
Selçuk Şakır