Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tek bildiğimiz içinde olduğumuz andır..
Yaşanmamış zamanlar buzun ötesindeki topraklar gibi. Nasıl bir şey olacağını tahmin edebiliriz ama asla emin olamayız. Tek bildiğimiz içinde olduğumuz andır.
Sayfa 293 - Domingo Yayıncılık
Onları özleyip durmam boşuna değil. Neredeyse dört yılı birlikte yaşadık. Ne çabuk geçti? Bitmez sandığımız yıllardı. Belki de o yıllan özlüyorum. İnsan on sene görüşmez mi? İlk zamanlar birlikte tatil programlan yapmış, ama gerçekleştirememiştik. Ya izinlerimiz denk düşmemişti, ya da tatile çıkacak param olmamıştı. Belki de çok istememiştik bunu. Doğrusu, onların yanına gitmeye karar verdiğimde de içim çok rahat değildi. Sıkılmaktan korkuyordum. Onlardan sıkılırsam, o yıllar da değerini yitirebilirdi. İnsanın geçmişte de kalsa, anımsadıkça mutlu olduğu zamanlar olmalı. Onları da yitirirse her şey yaşanmamış gibi olmaz mı? Bir arkadaşım var; "Zaman iz bırakır mı?" diye sorar durur önüne gelene. Anlaşılan bırakıyordu, ama zamanla silinebiliyordu bu iz. Bazen üzerinden geçmek gerekiyordu.
Reklam
Yalnızca tutkunun ne olduğunu hiç bilmeyen insanlar, nadiren bu duyguyu tattıklarında, belki de bu kadar çığ gibi ani, kasırgaya benzer tutku patlamaları yaşıyorlar: O anda yaşanmamış yıllar, kullanılmamış güçlerin biriken öfkesiyle birlikte insanın göğsüne yumruk gibi iniyor.
Bunu ister miydim emin değilim
Hayatın hep güzel yönleri kalmalıydı kişinin belleğinde.Çirkinlikler, acılar, bayağılıklar atılıp unutulmalı. Yaşanmamış gibi olmalıydı! Ama unutulması gereken şeyler de o kadar çoktu ki!
...işler bir kere düzelince, kötü günler sanki hiç yaşanmamış gibi oluyordu.
Ahhh insan oğlu ahhh…
Komşular işlerine yarayan aşağılanmayı hiç unutmuyorlar ama işlerine gelmeyeni hiç yaşanmamış gibi unutabiliyorlardı.
Reklam
Yazdıkça, yaşanmamış bir olayı yaşanmış gibi anlatmayı öğreneceğiz.
Öyle mi olur?
Eğer bir konudan hiç bahsetmezsek sanki hiç yaşanmamış gibi olur.
Karanlıkta kalan tarafın;
Gördüğümüz gibi gölge, yaşanmamış bir hayatı içerir ve gölge kişilikle temasa geçmek yeni, yani gençlik dolu enerjiyle aşılanmak demektir.
Cömertlikten istifleyen cimriler olduğu gibi bizler de cimrilikten harcayan müsriflerizdir ve hayatımızı bir insandan ziyade onun kendine bağlamayı başardığı saatlerimize, günlerimize ve diğer şeylere feda ederiz ki bunların yanında henüz yaşanmamış ömür, nispeten müstakbel yaşam bize daha da uzak, daha ilgisiz görünür; onun kadar içten, onun kadar bize ait değildir sanki...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.