Bazan dalıyor, kendini öyle zavallı, öyle kimsesiz, öyle dünyayı kendine düşman, öyle yapayalnız sayıyordu ki, neredeyse oturup, çocuklar gibi burnunu çeke çeke ağlayacaktı. Eli ayağı kesilmiş, kafese konmuş, hiçbir çaresi kalmamış bir aslana benzetiyordu kendisini. Elinden hiçbir şey gelmez, ama ondan gene de korkulur.