... göstergelerin o aynı acınası kendini tekrarı her yerde okunur: çok gençlerin ve çok yaşlıların yüceltilmesi, soylu evliliklerinden duyulan heyecanın birinci sayfalara taşınması, kitle iletişiminin beden ve cinselliğe düzdüğü övgü; tüketim adı altında günümüzde her yerde hem gerçek yok oluşlarını hem de karikatürsü dirilişlerini kutlayan bazı tarihsel yapıların parçalanmasına tanık oluyoruz. Aile çöküyor mu? Aile yüceltilir. Çocuklar artık çocuk değil mi? Çocukluk kutsanır. Yaşlılar yalnız mı, devre dışı mı kalmışlar? Hep birlikte yaşlılığa acınır. Çok daha açık olarak: Gerçek imkanları cılızlaştığı ve giderek bir yandan denetim, bir yandan da kentsel, mesleki, bürokratik zorlamalarla sıkıştırıldığı ölçüde beden yüceltilir.
Cicero, Yaşlılık (De Senectute) adlı yapıtını 62 yaşında yazdı. Bir yıl sonra, kafasının kılıçla kesileceğinden habersizdi. Roma İmparatorluğunun en ünlü kişilerinden biriydi. Konsüllük etmişti. Usta bir söylevci, düşünce ve edebiyat adamıydı. Julius Caesar'n diktatörlüğünden sonra bir köşeye çekilmiş, kendini büsbütün edebiyatla felsefeye vermişti. Caesar, senatoda hançerlenince, yeniden siyaset tutkusuna kapıldı. Roma'nın bir hayli karışık günleriydi. Ceasar'ı hançerleyenler, yaptıkları işin sonucunu alamadan kaçmışlar, meydanı boş bırakmışlardı. Cicero, bu boşluktan yararlanmasını bilen Marcus Antonius'e karşı Ceasar'ın yeğeni genç Octavius'ü tuttu. Antonius'le Octavius birleşince, büyük mutluluğuna inandığı yaşlılığını yaşayamadı. Kafası kesilerek öldürüldü.
Yaşlandıkça belleğimizin gücünü yitirdiği sanısı doğru değildir. İşletmezsen tada yaradılıştan ağır işliyorsa güçsüzdür elbet. İşleyen akıl, gücünü yitirmez. Oğulları, yaşlılığından ötürü mallarını yönetemiyor diye koca Sophokles'i suçlamaya kalkmışlardı. Sophokles, yargıçlara o sırada yazdığı 'Oidipios Kolonnosta'yı okudu. Yargıçların parmağı ağzında kaldı. Homeros'u, Simonides'i, Sokrates'i, Gorgias'ı, Platon'u, Pythagoras'ı, Zenon'u, Diogenes'i düşünün. Bunlar, en ünlü yapıtlarını en yaşlılık günlerinde vermişlerdi.
Xenophon bir yapıtında, ölmek üzere olan Kyros'a şunları söyletir: Sevgili çocuklarım, siz benim ruhumu ne zaman gördünüz ki öldükten sonra göremeyeceğiniz için ağlıyorsunuz?
Şairin hayatı:
Behçet Necatigil, Cumhuriyet Dönemi' nin en önemli şairlerindendir. 13 Aralık 1979 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etmiştir.
* Bedri Tezgit, İzzet Geyve, Küçük Muharrir takma adlarını da kullandı.
* İlk şiir kitabı Kapalı Çarşı.
* En bilinen şiiri "
Kitabı yüzeysel okuyanlar hemen pedofili çıkarımında bulunabilir ama konunun bununla uzaktan yakından alakası yoktur. Yazarın anlatacaklarını çarpıcı bir şekilde sunmak için böylesine bir absürtlüğe yer vermesi oldukça yerinde. Kitaptaki yaş meselesi sizi rahatsız ettiyse şöyle bir örnek vereyim: Eduardo Casanova'nın yönettiği "Skins"