Saçmalık
Uygulamadaki herkes birine sallıyor. Biri git giyor, biri gel diyor. Biri bilmediğimiz birine laf sokuyor ( o kişinin haberi yok ), biri bana dm atma diye duvara yaziyor. Git ona yaz saçma sapan bi yer olmaya başladı takipten çok takipten çıkar oldum artık.
Allah’ım, Güvercinin ruhunu vahşi hayvanlara emanet etme.Hatırla; hayatım bir soluktan ibaret Değirmenlerin gürültüsü Ve o acı dolu aylara Ve çevremi saran neşeli şarkılar Ve canlı ışıklar yitip gitti. Ne mutlu, bu zamanda hasat yapanlara Ve elleriyle başakları toplayabilene.. İçimizde hiç kimse bilmiyor; ne kadar vakti kaldığını Hasat zamanı geçti, yaz artık bitmek üzere Ve bir kurtuluş bulamadık. Güvercinler gibi bağrışıyoruz adalet için Ama kimse duymuyor bizi. Ve karanlıkta, ışığı bekliyoruz. Ey sen, sevginin gücüyle taşan nehir Bize doğru gel Bize doğru gel. [ Fürûg Ferruhzad 🤎
Reklam
limonlu dondurma
İşte böyle kuzum, anlayacağın şu ömrümde pek çok şeye göğüs gerdim. Hani diyor ya Ahmet Arif; aç kaldım, susuz kaldım. Parasız kaldım. Annem, babam, seninle de tanıştırdığım küçük kız kardeşim, üniversite arkadaşlarım, bir masada gülüp eğlendiklerim; benim de figüranlığını yaptığım, kimi zaman ana karakterlerinden olduğum onlarca güzel insanın
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012112,4bin okunma
Bırak kalsın masada ekmek, testide su. Ayna puslu, pencere camı kirli Bırak kalsın saçların dağınık, gözlerin uykulu Saksıda çiçek susuz,kedi yalını bekler bir köşede Bırak kalsın meyve ağaçta, kırlangıç havada Dama düşen ince yaz yağmuru... Yoruldun artık, bütün gün didinip durdun Toprak bile, gök bile,deniz bile bir yerde yorulur Bırak kalsın süpürge duvarda,sabun kovada Anne, gel yanıma otur.
Sayfa 137Kitabı okudu
Bırak kalsın masada ekmek, testide su Ayna puslu, pencere camı kirli Bırak kalsın saçların dağınık,gözlerin uykulu. Saksıdaki çiçek susuz, kedi yalını bekler bir köşede Bırak kalsın meyve ağaçta, kırlangıç havada Dama düşen ince yaz yağmuru... Yoruldun artık, bütün gün didinip durdun Toprak bile, gök bile, deniz bile bir yerde yorulur Bırak kalsın süpürge duvarda, sabun kovada Anne, gel yanıma otur.
Reklam
ne kadar su içinde yattım ne kadar kulak verdim ne kadar umdum umutlandım, o büyük o güzel şehir geliyor seni sevdim çünkü saatin bir zamanı haber veriyor saatin artık sol kolunda her şeyi bir bir veriyor ne bakışlar ne uzaklar ne onun en güzel aksi ne uzaklar ne akisler her şeyi hiçbir veriyor ne ki akşam ne ki yıllar işte güneşler
Sayfa 374Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.