Mesela Kur'ân-ı Kerim, Hz. İså (a.s.)'ın babasız dünyaya gel- diğini bildirmektedir. Fakat Hz. Meryem validemizin aslında çift cinsiyetli olduğunu ve Allah'ın böyle bir şeye kadir olduğunu iddia etmek neticede teist bir güçle Kur'ân buyruğunu te'vile yeltenmekten farklı değildir. Halbuki Allah'ın, Hz. İsâ (a.s.)'ı babasız dünyaya getirmesinin onun kudreti içerisinde pek çok yolu bulunmakla birlikte biz bu yolun, birilerinin yorumu, tahmini vs.den ziyade Kur'an'ın zahiri mânâsı üzere olduğunu kabul ettiğimiz için teist değil Müslümanız...
Aynı durum evrim meselesi için de farklı değildir. Evet Ömer Nasuhi Bilmen merhumun da ifade ettiği üzere, Allah'ın insanı evrimle yaratmış olması muhal değil aklen caiz bir şeydir. Lakin bu durum onu kabul etmemiz ve Kur'ân'ın zahiri mânâsını terk etmemiz, onu te'vil etmemiz için kâfi de değildir. Daha evvel belirtildiği üzere bu noktada daha kat'î karinelerin mevcut olması icap etmektedir. Dolayısıyla 'bir Müslüman evrimci olabilir mi?' gibi yazılar yazan isimlerin aslında Müslümanın kaynaklarıyla değil teist bir tasavvurla sarf-ı kelâm ettiklerini, en fazla bu anlayışın evrim kabulüyle karşılaştığı/karşılaşacağı müşküllerini çözdüklerini söyleyebiliriz.