Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Akşit Göktürk

Akşit GöktürkÇeviri: Dillerin Dili yazarı
Yazar
Çevirmen
8.6/10
56 Kişi
292
Okunma
27
Beğeni
3.988
Görüntülenme

En Yeni Akşit Göktürk Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Akşit Göktürk sözleri ve alıntılarını, en yeni Akşit Göktürk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fuzulî de bir gazelinde: Ger derse Fuzulî ki güzellerde vefa var, Aldanma ki şair sözü elbette yalandır.
"Bir söz ancak yaşamın ırmağında anlamlıdır"
Reklam
Çeviri eleştirisi, zaman zaman sözü edilmekle birlikte, yöntemleri ile ölçütleri tanımlanmamış, baştan sona belirsizliklerle dolu bir alandır. Hele yazın çevirisinin eleştirisi söz konusu olunca, bu be- lirsizlik iyice artar. Gündelik basında, dergilerde, çeviri yapıtlarla ilgili tanıtma yazıları ile incelemeler, birtakım uluorta yargılarla işi geçiştirir hep: “Rahat okunur", "özgün yapıta bağlı", "yazarın sesi- ni aktaran", "özgününden daha güzel", "akıcı" türünden övücü, ya da karşıt nitelikte, yerici yargılardır bunlar
Okuma edimi, başka bir yönüyle, okurun öznel geçmişi, şimdisi, geleceğiyle de ilgili oluyor böylece. Gerçekte her okur, kendi kişisel konumuna, duygusal yapısına, düşünsel yetisine göre yaşar bir metni. Bu açıdan, bir bakıma, her okur kendini okur metinde.
Bir kimsenin sözlerindeki anlamı ararken, o kimsenin kafasında, “söylenen ya da yazılan şeyin yanıt olmayı amaçladığı ne gibi bir soru vardır, bunu bilmek gerekir (ne gibi bir sorudur bu, sizin de bildiğinizi varsaydığı?)”. Bir sanat yapıtının alımlanmasında bu hiç kuşkusuz, o kimsenin kafasının içine girebilmek, onun düşüncelerini yeni baştan düşünmek değildir. Metnin donanımı, bu ilişkinin okurca kurulabilmesinde başlıca dayanaktır. Dünyayı nasıl gören bir toplumda, hangi yazınsal geleneklerin ortamında, neden yazılmıştır bir yapıt? İşte bu sorunun karşılığı, aranan soru-yanıt ilişkisine büyük ölçüde aydınlık getirecektir.
Okuma edimi, baştan sona, önümüzdeki metni okuma yaşantımızın geçmişi, şimdisi, geleceği arasında bir etkileşmedir. Okurun bilinci metnin bir aşamasında, beklentisiyle uyuşmayan türden bir durum ya da olgu ile karşılaştığı an, bellek aracılığıyla hemen metnin öncesine uzanır. Yeni durumun metiniçi bir art-alana bağlanması çabasıdır bu. Yalnız, bu çaba ile şimdi varlık kazanan her anlam kesin değil, sonraki okuma aşamalarında değişmeye açıktır.
Reklam
İnsanın varoluşsal çıkmazı, Kafka’nın bu çıkmazı yirminci yüzyıl insanının alınyazısı olarak kavrayıp dile getirmesidir.
Fuzulî de bir gazelinde: Ger derse Fuzulî ki güzellerde vefa var, Aldanma ki şair sözü elbette yalandır. dizeleriyle, gerçek yaşamın irdelenişindeki mantık biçimiyle, yazınsal söylemin, “şair sözü”nün, bu mantığa “elbette” uymazlığını belirtirken, bu iki anlam dünyasından birine ötekinden kanıt getirilemeyeceğini bilgece söyler.
Hiçbir metin, anlamını yalnız kendi başına kazanmaz. Bir Kafka öyküsünün anlamı, içinde bulunduğu yazınsal bağlam ile, Kafka’nın bütün yapıtlarındaki bakışın, düşüncenin ışığında aydınlanır. Söz konusu yazınsal bağlam da, hem eşzamanlı hem de ardzamanlı yazınsal ilişkilerin gözetilmesiyle oluşur. Bir Yunus şiiri için, bir Shakespeare oyunu için de durum aynıdır. Bu bakımdan, Koch’un yaklaşımındaki gibi yalnız tek metne yönelik bir çözümleme, metnin içinde oluştuğu tarihsel çizginin toplumsal-kültürel bağlamın etkilerini dışında bıraktığı için, sakınılarak karşılanmalıdır.
Yazarın Amacı
İnsan olduğu için, insanca bir titreşimi iletmek için, gündelik yaşamının kurallaştırdığı katılıkları, çirkinlikleri, haksızlıkları dengeleyecek bir umut kıvılcımı tutuşturmak için yazar o.
Sayfa 43 - Yapı Kredi Yayınları, 2023
Reklam
Sayfalarına okur gözünün değmediği bir yapıt; kâğıttan, mürekkepten, kartondan başka bir şey değildir. Yazın yapıtlarının kendi başlarına birer yaşantıları yoktur. Ancak okurca yaşandıklarında, okurların belleğinde, kafasında yaşam kazanırlar.
Bir roman yerine göre güldürür, ağlatır, öfkelendirir, sevindirir bizi. Sevdiğimiz sevmediğimiz kişileri, yöreleri, durumları anımsatır. Bir yeri özletir, bir kimseyi aratır.
Kitap, bildik bir dünyada, bütününü bilemediğimiz...
Yirminci yüzyılın ünlü İspanyol ressamlarından Juan Gris'nin "Açık Kitaplı Ölüdoğa” adlı bir yağlıboya resmi vardır. Bir küçük masa ortasında kocaman bir kitap, silik yazılı sayfaları bize bakarcasına açılmış durur. Çevresinde gündelik yaşamdan nesneler; bir pipo, bir peçete, bir şarap kadehi, sırtı bize dönük yalnız tepesi görünen bir başka kitap, bir salkım üzüm, kavun ya da armut benzeri kesik bir meyve. Yazıları belirsiz açık kitapla çevresindeki bildik yaşam nesneleri arasında garip bir bağdaşmazlık vardır sanki. Bu bağdaşmazlığı, kırmızı üstünde kara bir art-alan, gizemli bir dölyatağı yumuşaklığıyla kuşatır. Kitabın sayfalarındaki yazılar, belli belirsiz lekeler biçiminde sunulmuştur. Seçilir nitelikte değildirler. Ama resme ilk bakışta, tam ortada duran bu koca açık kitap, bildik nesneler dünyasıyla kurşatılmış bir başka dünya gibi çeker gözü. Sayfalara eğiliverir kişi ister istemez. Resmin bütün anlamının kavranışında, gözün bu edimi bir başlangıç noktası olur. Gris'nin resmindeki bu kitabın, bütün kitaplarla paylaştığı bir özellik vardır. Kitapçı raflarında ya da vitrinlerde bir alıcı, bir okur bekleyen yüzlerce binlerce kitap da, bildik bir dünya ortasında, bütününü bilemediğimiz bir belli belirsiz dünyanın taşıyıcılarıdır, Kapaklarıyla çağırdıkları okurun, ilkin duyusal dokunuşu, sonra da sayfaları aralayıp ak kâğıt üstündeki mürrekkep lekelerini anlamlandırmaya girişmesi ile taşıdıkları bilinmedik dünyayı açmaya, yaşamaya başlarlar.
Yeats
Kalkıp gideceğim şimdi Innisfree adasına Bir kulübe yapacağım çamurdan çalı çırpıdan Dokuz sıra fasulyem bir de bal peteğim olacak, Tek başıma yaşayacağım arı uğultuları ortasında.
Sayfa 11 - Yapı Kredi Yayınları
Gönüllü yazın okuru aranıyor!
"Shakespeare karın doyurmaz" , "çok okuyandan korkulur" , "oku oku budur sonu" , "bunca şeyi okuyacağına limon satsan zengin olmuştun şimdi " türünden yargılar yürüten açıkgöz iş adamının, uyanık güvenlik görevlisinin, bilgiç yöneticinin, küskün düzmece aydının sözlerine gülüp geçerek: Evet, gönüllü yazın okuru aranıyor!
311 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.