Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Altan Öymen

Altan ÖymenBir Dönem Bir Çocuk yazarı
Yazar
8.9/10
161 Kişi
652
Okunma
33
Beğeni
4.538
Görüntülenme

Altan Öymen

652 okunma, 33 beğeni - Altan Öymen kitapları, eserleri, Altan Öymen kimdir, öz geçmişi, Altan Öymen nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Altan Öymen sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.

Hakkında

Altan Öymen (d. 20 Haziran 1932; Trabzon), Türk gazeteci ve siyasetçi. 1955 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. On sekiz yaşından beri gazetecilik yapan Altan Öymen, Ulus, Yeni Ulus, Tercüman, Yeni Gün, Akşam, Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinde yıllar boyunca muhabir, röportajcı, yönetici, yazar ve başyazar olarak çalıştı. Anka Ajansı'nı kurdu. Almanya'da basın ataşeliği görevinde bulundu. 6 Ocak - 25 Ekim 1961 tarihleri arasında Kurucu Meclis Basın Temsilcisi üyeliğinden başlayarak politikada da görevler aldı. XVI. Dönem Ankara, XX. Dönem İstanbul milletvekilliği, bakanlık, parti ve grup yöneticiliği yaptı. Altan Öymen'in politikadaki son görevi CHP genel başkanlığı oldu. Halen Radikal gazetesinde köşe yazmaktadır. İyi derecede Almanca ve Fransızca bilen Altan Öymen, Aysel Öymen ile evli ve iki çocuk babasıdır.
Unvan:
Türk Gazeteci ve Siyasetçi
Doğum:
Trabzon, 20 Haziran 1932

Okurlar

33 okur beğendi.
652 okur okudu.
17 okur okuyor.
405 okur okuyacak.
7 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ateşi bol olsun … Atatürk’ e ne dediği herkesçe biliniyor.
1960 yılının Mart ayında Nur Cemaati lideri Said-i Nursi Urfa’da kaldığı otelde öldü.
Doğan YayıncılıkKitabı okudu
Metin Toker:
(Biz) yemeğimizi yedik. Ben kitap okumaya koyuldum. Kayınvalidemle Özden bir ara yukarıya çıktılar, ev işleriyle meşgul oldular. Aşağı indiler, bir kenarda konuşmaya daldılar. Vakit gecikti, Paşa gelmedi. Ancak gece yarısı sırasında kapı çalındı. 'Ben açarım' dedim ve açtım. Açtım ve hayretten dilimi yutacak gibi oldum. Karşımda İsmet Paşa ile Adnan Menderes duruyordu. Çok neşeli görünüyorlardı. Eminim, çakırkeyiftiler. Birbirlerinin kollarını tutuyorlardı. Adnan Bey ‘Nasılsın, Metin?' diye sordu. İsmet Paşa Başbakan'dan içeri girmesini istedi. Fakat Menderes 'Başka sefere!' dedi. Şimdi Cumhurbaşkanı'na çıkacakmış. ‘Saat geç oldu' diye ilave etti. İsmet Paşa biraz oturabileceğini söyledi. Menderes itiraz etti. 'Davet ederseniz, memnuniyetle gelirim' dedi. Paşa sordu: 'Söz mü?' Menderes keyifli bir tarzda 'Söz' dedi.
Sayfa 75 - 1955
Reklam
Şu gerçek, zamanla daha iyi görülüyor: Sermayeyi dünkü gibi “milli”leştirmek, “Türk”leştirmek, “Müslüman”laştırmak... Veya bugünkü küreselleşme koşulları içinde 'entemasyonal "leştirmek... Bunların hiçbiri, bir ülkenin ekonomisini sağlıklı hale getirebilecek “belirleyici etken” olamıyor. Bir üIkenin ekonomisi ancak; o ülke, başta siyaset olmak üzere tüm temel kurumlarıyla ve insanlarıyla “rasyonel”leştiği ölçüde, sağlıklı bir yapıya kavuşabiliyor... Kendi kaynaklarını ve imkânlarını akıllıca” kullanabildiği, karşısına çıkan sorunlara gerçekçi çözümler bulup uygulayabildiği ölçüde... Sermayenin -kime ait olursa olsun- verimli yatırımlara dönüşmesi, iş alanı yaratması ve sonuç olarak kalkınmaya katkı yapması, ancak bu genel koşul gerçekleşirse mümkün oluyor.
Sayfa 350Kitabı okudu
“Sen demokrasiyi bırak, seçim çevrene yol, su, hizmet götürmeye bak...” Sanki, ikisinden birini düşünmek ötekini düşünmeye engelmiş gibi... Halka hizmet götürmek için, demokrasinin gereklerini rafa kaldırmak mübahmış gibi... Eğer demokrasinin gerekleri yerine getirilirse, halka hizmet götürülemezmiş gibi... Bu anlayış, ülkemizde demokrasinin başına gelen tehlikelerin en önemli nedenlerinden biriydi. Demokrasi tarihimizde daha sonraları da kendini gösterecekti. 1950-60 döneminin demokrasi tecrübesizliği içindeki iktidar partisine musallat olmakla kalmayacaktı. Yarım yüzyıl sonra bile, iktidar partisi siyasetlerinin temeli haline gelebilecekti.
Doğan KitapKitabı okudu
1944 Depremi
... Bolu'da, Gerede'de, Düzce'de, Hendek'te, Adapazarı'nda birçok ev yıkılmıştı. Çankırı da aynı şekilde kayıplara uğramıştı. Bölgeyle haberleşme imkânı fevkalade sınırlıydı. Ulaşım hatlarının çoğu kesilmişti. Yerleşim yerleri yoğun kar altındaydı. Sonradan öğrenecektik, babamı ve ekipleri götüren araçlar da yolun belirli bir yerine kadar gidebilmişti. Babam ve arkadaşları orada gecelemişlerdi. Yollarına ertesi gün devam edebilmişlerdi. Ölenlerin, yaralananların pek çok olduğu muhakkaktı. Ama kesin bilanço günler sonra ortaya çıkacaktı. Tüm deprem bölgesinde ölü sayısı yaklaşık 5 bindi. Bir o kadar da yaralı vardı. Yıkılan ev sayısı 10 bine yakındı. (79 yıl sonra hala aynı imkansızlıkların yaşanıyor olması, ve hatta mümkünken imkansızlaştırılması...)
Sayfa 427 - Doğan KitapKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
756 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Hemen herkesin demokrasi şehidi dediği, demokrasi nutukları atılırken atıfta bulunduğu yegane isimlerden biri olan Adnan Menderes’in yediği naneleri ay çok pardon siyasi kariyerini anlatan kapsamlı bir çalışma. Genelde okumaktan çok dinlemeyi seven bir millet olduğumuz için Adnan Menderes' in neden asıldığını bilmeyiz. Hiç kendinize ; Sahi
... Ve İhtilal
... Ve İhtilalAltan Öymen · Doğan Kitap · 201377 okunma
606 syf.
·
Puan vermedi
Bir Dönem Bir Çocuk
Biraz kalın bir kitap. Ama öyle yalın öyle güzel bir anlatımı var ki hiç sıkılmıyorsunuz. İlk defa böyle bir tür okumama rağmen çok zevk alarak okudum. 1940 ları kendi çocuk gözlerinden öyle güzel anlatmış ki. Türkiyeyi, o denemin siyasi ortamını, 2. Dünya savaşını, Ankara 'yı çok güzel anlıyor hatta gözünüzün önünde canlandirabiliyorsunuz... Ellerinize, kaleminize ve yüreğinize sağlık Altan Öymen... Diğer kitaplarınızı da okuyacağım...
Bir Dönem Bir Çocuk
Bir Dönem Bir ÇocukAltan Öymen · Doğan Kitap · 2012191 okunma
756 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Altan Öymen’in kalitesine yakışır bir anı-belgesel olmuş. Yorucu olmakla birlikte ülkenin yakın siyasi tarihiyle ilgili çok kritik dönemlerine (belgeleriyle) şahitlik ediyor olmanız açısından okunmaya değer. Çok özel anektodlar var. Ben yazarın verdiği bilgiler kadar fikirlerini de beğendim. Türkiye’nin cumhuriyetin ilanından günümüze uzanan süreçteki en önemli yılı 1960 , en önemli olayı “tahkikat encümeninin” kurulmasıdır diyebiliriz, keşke olmasaymış… okurken tarihin tekerrürden ibaret olduğunu düşündüğüm çok bölüm oldu (!) gücün (erk diyelim) ve güç zehirlenmesinin nasıl sonuçlar doğurduğunu bir kez daha üzülerek okudum. Hangi siyasi eğilim olursa olsun bir ülkede “kişiler” değil “sistemler” yaratmanın ve bunu devlet yönetiminde bir “kültür” haline getirmenin yollarını bulmalı ülkeler… ekonomiyi de, demokrasiyi de, hukuku da, fani bir kişiye indirgemek yerine ölümsüz (ya da uzun ömürlü) sistemlere emanet etmek gerekir.. kitabın ana fikri budur. İyi okumalar.
... Ve İhtilal
... Ve İhtilalAltan Öymen · Doğan Kitap · 201377 okunma