Aynı günlerde (Sakarya Savaşı) bir ölüm acısı da Malatya'da yaşanıyordu. İsmet Paşa'nın bir buçuk yaşındaki oğlu İzzet ölmüştü. Küçük İzzet'i, bir yıl önce ölen dedesi Hacı Reşit Efendi'nin yanına gömdüler. Mevhibe Hanım, İzzet'in ölüm haberinin İsmet Paşa'ya duyurulmamasını istedi. Tam Sakarya Savaşı'nı kazanmış ve bir altın madalyayla ödüllendirilmişken, Paşa'nın morali bozulmamalıydı. Mevhibe Hanım, o günlerde eşinden şu mektubu aldı: Mevhibe Hanım'a mektup, 1 921, Kış Ruhum Mevhibeciğim ... İzzet' in hastalığına çok üzülme iki gözüm... Doktor bana uzun müddet devam edeceğini söylemiş idi. İnşallah geçer; iki gözüm Mevhibeciğim... Sizi ilkbaharda ortalık açılıkr açılmaz yanıma ve yakına almayı çok arzu ediyorum. Buna emin olunuz. İzzet'i benim tarafımdan kucağına al, tekrar tekrar öp. Seni bin buse ile öper; öperim, sevgilim ... Bahar gelince İsmet Paşa, hala hayatta olduğunu sandığı oğlu ile karısını Konya'ya çağırdı. Yirmi dört yaşındaki Mevhibe Hanım, oğlunun ölüm acısını ve kocasının özlemini kalbinde taşıyarak Konya'ya koşup beklemeye koyuldu... Aynı sıralarda İsmet Paşa da iki yıldır görmediği karısıyla ve kokusu burnunda tüten oğluyla buluşmak üzere Konya yolundaydı.

Sayfa 37 - Can YayınlarıKitabı okudu

İsmet Paşa Can Dündar

Serap

@benserap·

9ay

Son gülen iyi güler...

Haziran 1921'de Yunan Kralı Konstantin, İzmir'e geldi. Kralın gelişi şerefıne Pasaport, Kordon, Karşıyaka boydan boya bayraklarla donatılmıştı. Konstantin, Yunan bayrağı asılmış vilayet konağının balkonundan askerlerini selamladı. Tarihi Saat Kulesi zafer çığlıklarıyla çınladı. Aylardır İzmir'de bulunan işgal ordusu ve askere alınan Rumlar sevinç gösterileri yaptı.

Sayfa 34 - Can YayınlarıKitabı okudu

İsmet Paşa Can Dündar

Reklam