"Sapare Aude! Aklını kullanma cesaretini göster . "
İnsanın kendine yaptığı en güzel davettir bu . Aydınlanma felsefesinin mottosudur aynı zamanda . Ancak aklı ,eline yüzüne bulaştıran insanoğlu 20. Yüzyıla gelindiğinde Auschwitz ve Hiroşima'da insanlık sınavını geçemiyor.20. Yüzyıl Felsefesine giriş mahiyetindeki kitap ,dönemin canlı
Aydınlanmanın akılcı düsturunun ve düsturun beraberinde getirdiği ilerlemecilik, mutluluk ve refah inancının yerle bir olduğu bir yüzyıldır yirminci yüzyıl. Yirminci yüzyıldan önceki dönemlerde de her ne kadar kan, savaş ve vahşet olsa da, insanlığın zalimliği hiçbir zaman bu kadar açık ve temelsiz görülmemişti. Birinci Dünya Savaşı, Auschwitz
Dil biraz karmaşık belki çeviriden ötürü bilemiyorum. Yazar sahsen tanimadigim ancak bir hayli donanımlı bulduğum bir akademisyen. 20. yüzyılda yaşamış filozoflarin görüşlerini karşılaştırmalı olarak derin bir şekilde inceliyor. Felsefe ile yakından ilgilenenlere ve nispeten bilgi sahibi olanlara tavsiye edebilirim.Felsefenin evrimini ve bir bakış acısına göre de yıkımını çok güzel bir şekilde betimleyebilmiş. Biraz daha öze inmek gerekirse klasik felsefi argümanlardan metafizik kavramlardan kurtulmanın öyküsünü farklı görüşte filozoflardan karşılaştırmalı olarak analiz edebileceğiniz derinlikli bir eserdir.
20. Yüzyıl Felsefe TarihiChristian Delacampagne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201854 okunma