“Önceden, sevdiğim herşeyi tüketiyordum, harcıyordum, kullanıyordum, zorla ele geçiriyordum. Seviyordum ama başkalarına alan bırakmıyordum. Kendi varoluş ve sevme biçimlerine izin vermiyordum. Onları aşkla istila ediyordum, kendi alanlarını dikkate bile almadan. Ve böyle çok sevdiğime inanarak, onların beni yeterince sevmediğini zannediyordum. Aynı aşırılıkla sevilmek istiyordum.”
Lorenzo sevmeyi bilmiyor diyordu kitabın arka kapağında. Belki de sevgiyi bilmeyen gemisi çok kalabalıktı. Yazar öyle güzel ifadelere yer vermiş ki. Çok çok beğendim. Bir çırpıda bitecek şekilde bir kitap. Yazarın okuduğum ilk kitabı tarzını çok beğendim. Hisli idik gayet.
Duygu yüklü bir kitabi daha bitirmis bulunuyorum.
Kitapta yapilan, baba sevgisi ve sevgiliye duyulan özlem duygulari o kadar güzel anlatilmis ki...her insanın kendinden birşeyler bulabileceği ve hatta birçok cümlenin altının çizilmek istenecegi bir duygu romanı.
Roman kahramanı Lorenzo'nun babası ile paylaşmak isteyip te paylaşamadığı satırları okurken gerçekten cok duygulandım. Babamı ne kadar çok sevdiğimi, yaptığı fedakarlikların için minnettar olduğumu ve ona bunları vakit daha geç olmadan söylemem gerektiğini hissettim.
Özellikle de babanız, duygularını sözlerle değil de davranışlarıyla anlatmaya çalışan bir baba ise bence bu kitabı mutlaka okumalısınız...
İnsanın duygularını bu kadar doğru bir şekilde anlatabilen, insanın kalbine dokunabilen ender kitaplardan olduğunu söyleyebilirim. Sadece ana karakterden değil, yan karakterlerden de kendimden çok şey bulduğum, beni düşündüren bir kitap oldu. Daha kısa bir sürede de bitirebilirdim ama çoğu yeri tekrar tekrar okuduğum için bitirmek daha uzun sürdü. Alıntı yaptığım birçok yer oldu ve ilk defa hayatımda bir kitabın satırlarını çizerek okuma ihtiyacı hissettim. Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Mükemmeldi.