Fahri Parin

Cemal Paşa yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.7/10
16 Kişi
71
Okunma
1
Beğeni
2.088
Görüntülenme

En Beğenilen Fahri Parin Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Fahri Parin sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Fahri Parin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
. Hainleri affeden devleti, kamuoyu zaaf ile itham eder. Diğer birçoklarının ihanete yeltenmelerine ve sonuçta dinin ve memleketin zarara uğramasına neden olur. .
Sayfa 276Kitabı okudu
. “Adi önlemler ile bu işlerin görülmesine imkân yoktur. En şiddetli merhametsiz ve nezaketsiz damarlarını ayağa kaldırmalısın. En yüksek mevkileri işgal edenler de bile olsa tesadüf edecek tembellik ve ihmalliğe karşı en şiddetli darbelerini indirmekten çekinmemelisin!”
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
. “Cemal Paşa Suriye’den ne yüzle döndü? Hani ya İngilizleri Mısır’dan çıkaracak veyahut ölecekti! Neden ölmedi?” gibi aleyhimde birçok safsata tenkit ediyorlarmış. Aşağıda hikâye edeceğim hareketten delil çıkarabilirler ki, Kanal Seferi’nde ölmemek için hiçbir tedbire müracaat etmedim. Fakat Cenabı Hakk’ın öldürmek istemediği kulunu kimse öldüremez. Ben de ölmedim. Kim bilir vatanın selameti uğurunda daha sonralar tevessül etmekten geri durmayacağım birçok mücadeleler esnasında daha ne gibi felaket ve azarlamalara maruz kalmak için yaşayacağım. .
Sayfa 165Kitabı okudu
15 Haziran 1913 Çarşamba günü sabahleyin Harbiye Nezareti’ne gitmiştim. Yarım saat kadar Paşa ile görüştüm. Zavallı, o gün çok neşeli ve alınan önlemlerin sonucundan emin görünüyordu. Telaşa neden olmamak için bugünlerde bazı suikastlardan bahsedildiğini, belki yarın ve öbür gün buna engel olmak için bazı tutuklamalar yapabileceğini, başkentin emniyet ve asayişinin korunması için her türlü inzibat önlemleri alınmış ise de münferit suikastlara karşı tamamen etkili önleyici tedbirlerin alınmasının mümkün olamayacağından, kendilerinin de yolda iken tedbirli olmalarının uygun olacağını ve yaverlerine hususi ihtarlarda bulunduğunu genel şekilde arz ettim. “Adam!.. İş olacağına varır. Ne yapalım? ‘Elhükmü-Lillah...’” dedi. İzin isteyerek yanından ayrıldım. Umumi Karargâh üçüncü şubesinde Binbaşı Sadullah ve Kemal Beyleri görmek için üst kata çıktım. Bir nizamname hakkında Kemal Bey’le görüştüm. Aradan henüz bir çeyrek saat ya geçmişti veya geçmemişti. Harbiye Nezareti meydanından bir kalas tahtasına çekiçle vurulduğu zaman meydana gelen sese benzer bir ses muntazam ve mütereddit fasılalarla beş defa duyuldu. Zaten her an bir olay bekleyen kulaklarım bir anda sesin geldiği pencereye dikildi. Kemal Bey’e sordum: “Acaba tabanca sesi mi?” “Hayır, zannetmiyorum. Ya kilim silkiyorlar veya çivi çakıyorlar...” dedi. Fakat bu cevap beni tatmin etmemişti. Her an hoş olmayan bir olay bekliyordum. Beş dakika sonra kapı açıldı. Sadık hizmetçim telaşla içeri girerek: “Paşa’yı vurdular!” diye bağırdı...
İstanbul’umuzun pek yerleşmiş bir âdedi vardır: Erkeklerin vapurda, köprüde, çarşıda, sokakta ve mesire yerlerinde rastladıkları İslam kadınlarına edepsizce laf atmaları...
Rus ve Ermeni savaşları bittiğinde (bu seferde) Yunan savaşı başladı. Köyün yeni yetişen gençlerini de bu savaş için topladılar. Bunu fırsat sayan Dersim'in Kürt çeteleri köyümüzü bastıklarında onlara karşı koymaya kuvvetimiz hiç yoktu. İşte, bizim köyde vahşet bu zaman başladı. Evlerimizi talan edip neyimiz varsa alıp götürdüler. Yine de vatanımız bu şartlar altında da kurtarılmıştır.
Sayfa 46 - Bilal Çilekçi AnlatıyorKitabı okudu
Reklam
89 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.