En Eski Hasan Cemal kitaplarını, en eski Hasan Cemal sözleri ve alıntılarını, en eski Hasan Cemal yazarlarını, en eski Hasan Cemal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çok yanlı bulduğum, okurken beni çok rahatsız eden ama "Eee,bakalım sonunda neye bağlayacak" diye merak ederek okuduğum bir yazardı. Kitap bittiğinde ise tüm vatansever duygularımla yazarı bir daha okumama kararımı çoktan vermiştim.
KürtlerHasan Cemal · Everest Yayınları · 2015321 okunma
Bakan olan, bakanlık koltuğuna otururken istifasını da yazar, başbakanına sunar. Ama bu istifa mektubunda tarih yeri boştur; o boşluğu gerektiğinde dolduracak olan, Özal'dan başkası değildir.
Bu kitap Hasan Cemal'in Özal'a yönelttiği çoğu zaman ağır ve haksız eleştrilerin toplandığı bir yapıt. Özellikle Hasan Cemal'in bu günlerde savunduğu şeylerin neredeyse tamamını Özal'ın o tarihlerde yapmış olması ve yazarın bunları şiddetle topa tutan üslubu yapılan eleştrilerin ne kadar haksız olduğunu gözler önüne seriyor. kitabın 2013 baskısında sadece yeni bir önsöz ekleyerek " bu kitabı şimdi yazsaydım muhakkak eleştrilerimin bir çoğunu yumuşatırdım" ibaresiyle piyasaya sunarak özrü kabahatinden büyük deyiminin hakkını veriyor.
Özal HikayesiHasan Cemal · Doğan Kitap · 200038 okunma
Hasan Cemal'in kürt sorunu üzerine gayet objektif bir şekilde yazmış olduğu bu kitabı 1000Kitapta sadece altı kişinin okumuş olduğunu gördüğüm zaman inanın çok şaşırdım.
Bu kitabı okuduktan sonra Türkiye'nin kilit sorunlardan olan bu konuya karşı herkesin bakış açısının değişeceğini ve daha tarafsız şekilde yaklaşım sergileyeceklerini düşünüyorum.
Kürt ve kürdistan meselesine klasik turkcu bakis. Bu meseleye 'ama' ile baslayan her yorum elestiri bakis gibi sakat yetersiz ve tarafli. Okunabilir. sadece okumus olmak
1970’lerde ortaya çıkan ASALA terörü ve 1983’te yayımlanan Kamuran Gürün’ün yazdığı Ermeni Dosyası kitabıyla Türkiye’de gündeme gelen Ermeni sorunu, Hasan Cemal’in 1915’te yaşananları merak ederek araştırmalar yapması kendini sorgulama sürecinin başlamasına neden olur. Yazar kitabında bu süreci, düşüncelerinin değişiminde etkili olan kişileri, yazılanları, tanık olduğu olayları, duygularını, kendi iç hesaplaşmalarını anlatıyor.
Hakikaten cennetten bir köşe. Yine aynı şey kafama takılıyor. İnsanoğlunun kendi elleriyle cennette cehennem yaratabilme kabiliyeti… Belki de insanın içindeki gizli bir köşede hep kendini saklayabilen bir kötülük var. Bir kötü ruh!
Harabelerin arasında geçerken içim yanıyor. insanlara hayatı sevdirmek için bu kadar acı çekmek şart mı? Yaşamın tadı da acı çekmeden çıkarılamaz mı Yaşamak için ille de acı acı çekmenin lazım gelmediğini elbette öğrenecek insanoğlu. Dini,mezhebi, milliyeti etnik kökeni farklı diye insanların birbirlerini öldürmeyecekleri günler gelecek.Birbirlerini boğazlayarak,birbirlerini tüketerek bir yere varılmayacağı gerçeği günün birinde herkesin kafasına dank edecek. Düşman üreten ''öteki'' kavramından, ''biz ve onlar'' ayrımından kurtulacağız günün birinde. Düşmanlık kültürü yok olacak! Tahammül ederek,düşüncelere, inançlara saygı göstererek barış içinde yaşamanın en güzel şey olduğu anlaşılacak herkes tarafından. Çekilen acılar ders olacak,bütün insanlık olgunlaşacak, uygarlık çizgisine çekilecek
Konuşanı çok ama düşüneni az bir Türkiye de yaşıyoruz.
Konuşan Türkiye ama''düşünen Türkiye'' değil!
Torna tezgahında çıkmış gibi ''tek tip'' düşünenin ağır bastığı bir Türkiye bu. Farklı düşüneni, Aykırı düşüneni sevmeyen bir Türkiye bu. Herkesin ''devlet gibi''düşünmesini isteyen bir Türkiye bu. Herkesin ''kendisi gibi'' düşünmesini isteyen insanların yaşadığı bir Türkiye bu.Farklılıktan korkan, farklılığın renk ve yaratıcılık olduğundan habersiz bir Türkiye'de yaşıyoruz hala.Düşüncenin karşısına düşünceyle değil küfürle,sopayla,cezayla çıkılıyor bu ülke de hala.