Abdülhamit, cana yakınlığı ve vaatleri ile insanları yanına başarırdı. Sapsade giyinir, ihtişamlı kıyafetlerini sadece büyük törenlerde kullanırdı. Sonraki yıllarda "Yıldız canavarı" diye anılacak bu sultan, gün boyu elinden sigarasını düşürmez, çok kahve içerdi. Hiçbir namazı kaçırmazdı. Canlı bir zekâsı, üstün bir aklı olduğu dönemin diplomatları tarafından not edilmişti.