651 okunma, 73 beğeni - James G. Frazer kitapları, eserleri, James G. Frazer kimdir, öz geçmişi, James G. Frazer nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, James G. Frazer sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
James George Frazer (d. 1 Ocak 1854, Glasgow, İskoçya'da doğdu, 1941'de Cambridge'de öldü.), İskoç sosyal antropolog. İskoç insanbilimci, yazar ve halk bilimci James George Frazer, 1 Ocak 1854'de Glasgow'da doğdu. Babası Rahipti. 1869-1874 arasında Glasgow Üniversitesi'nde eski Yunan ve Latin Edebiyatı öğrenimi gördü. Frazer'ın insanbilimine ilk ilgisi, İngiliz evrimsel insanbilimci Edward Tylor'ın 1871'de yayımlanan "Primitive Culture" (İlkel Kültür) kitabını okumasıyla başladı. 1874-1879 arasında Cambridge Üniversitesine bağlı Trinity College' da öğrenci iken din bilimci W Robertson Smith ile tanışması bu ilginin artmasında önemli rol oynadı. Frazer, 1879 da Trinity College' da öğretim üyesi oldu. 1907-1908 yıllarını, toplumsal insanbilim profesörü ünvanı alan ilk kişi olarak Liverpool Üniversitesi'nde geçirdi. Ertesi yıl Cambridge'e döndü ve yaşamı boyunca bu üniversitede çalıştı. 7 mayıs 1941 tarihinde Cambridge'de öldü.
" Batıl korkular yoluyla etkisini gösteren düş güçünün ölümcüllüğü, tek bir ırkla sınırlı olmamıştır hiçbir zaman; vahşiler arasında yaygın olduğu görülmektedir.
Bu öngörü, inancın infaz ettiği bir ceza gibidir."
Bu batıl inancın temelinde ki genel düşünce, kişiyle , bir zamanlar bedeninin bir parçası olmuş yada herhangi bir şekilde ona çok yakın olmuş her şey arasında bulunduğu var sayılan sempatik bağdır.
Mısır ve Batı Asya halkları her yıl ölüp sonra yeniden dirilen bir tanrı şeklinde kişileştirdikleri yaşamın her yıl solup yeniden canlanmasını Osiris, Tammuz, Adonis ve Attis adlarıyla simgeleştirmişlerdi.
https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu ile ortak okumalarımızın ve üyeler arasında eş zamanlı okumalarımızın bu listenin kabarıklığında çok katkısı var! Teşekkür ediyorum ekip! Az uykulu ve bol kitaplı bir aydı benim için Aralık ayı. Yeni yıla girmemize saatler kalmışken, bu yıl öğrendiğim şeyleri gözden geçirdim az önce. Bazılarını kitaplarda bulabiliyoruz ama bazılarını deneyimlemeden öğrenemiyoruz.
Ve ayın favorileri
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri ♥️
🌟Şükür
Bu yıl sahip olduğum her şeye şükretmeyi öğrendim.
🌟Kabullenme
Ülkenin siyasi sisteminin değişmeyeceğiniz kabullendim fakat benim gibi düşünen, benim yaptığım sorgulamaları yapan, kendim gibi mecburiyetten bir tarafa destek vermek zorunda olan “çokça” insan olduğunu öğrendim. Yine de kabullendim. Değiştiremeyeceğim şeylerle uğraşmayı bıraktım.
🌟Huzur
En değerli şeyin sağlık ve huzur olduğunu anladım.
🌟Ayaklarının üzerinde durmak
Bu ülkede kimseye muhtaç kalmamalı kadınlar ve her daim güçlü olmal zorunda; bunu da daha iyi anladım.
🌟Kötülük her yerde ama iyiye yönelmeyi bilme
İnsanların doğasından ve olayların içinden kötülükleri cımbızlayamazsın. Bununla yaşamayı öğrenmek zorundasın ve pes etmek sadece sana zarar verir. İyilikte kal.
Yeni yılla birlikte hayatımda büyük değişimler olacak. Bol ders çıkarmalı ve bol adaptasyonlu bir yıl diliyorum kendime. Yanımda kitaplarım olduğu sürece, huzurlu olduğum ve sağlığımın benle olması dışında başka bir şeye ihtiyacım yok.
Sümer çivi yazısının çözülmesi ile başlayan dini tartışmalar hala günümüzde devam etmektedir. Yahudilerin kutsal kitabında var olan büyük tufan ile yerkürede hz. Musa ve ailesinin yaptığı içine yerküredeki bütün canlılardan bir çifte aldığı ve yeryüzünün yağmur suları altında kalması sonucu bütün canlıların ölmesi ancak gemidekilerinin kurtulmasını konu alan bir dini inanç.
Gerçekten yeryüzünde böyle bir tufan oldumu yoksa yahudiler babil sürgünü dönüşü bu inancı alıp kutsal kitaplarına mı koydu? İşte bu sorunun cevabını arıyor eserimiz.
Bu konudan yola çıkarak yerkürenin en ücra yerine kadar gidip araştıran, not edenlerin eserlerini derlemiş. Peki kim bu araştırmacılar. Hıristiyanlığın yayılmaya başladığı günden beri var olan misyonerlerin tuttuğu günlükler ve raparlar ile kaşiflerin gezilerinde alınan notlar, tarihcilerin, antropologların notları.
Çıkış merkezi ön asya olan büyük tufan bütün orta batı ve güneyde mevcut. Burada yaşayan pers, hint gibi büyük uygarlıkların hepsinde büyük tufan hikâyeleri mevcut ve çok büyük bir benzerlik göstermekte. Yanlız burada bir gemi değil, kauçuk kaplı bir kutu var ve bir kaç çift insan var ve hayvanlar sınırlı. Büyük bir selin geldiği ve balık kılığında bir tanrının bu felaketi önceden haber verdiği söyleniyor. Kutu yüksek bir dağa konuyor.
Simdiki endonezya, kamboçya, malezya, avustralya, yeni zelanda, yeni ginede durum buna benzer önceden haber verilen bir grup insan sallar yaparak denizden gelen suyun yükselmesinden kurutuluyor ve yüksek palmiyeye sallarını bağlıyorlar. Güney, orta, ve kuzey amerik
Büyük TufanJames G. Frazer · Kanon Kitap · 202030 okunma
James G. Frazer bir yazar , antropolog ve insan bilimcidir. 1 Ocak 1854 de iskoçyada doğmuştur. Hayatının ve akademik kariyerinin büyük kısmını mitler, dinler ve ritülleri araştırıp yazarak geçirmiş biridir.
Bu kitabında ise yüzyıllardan beridir toplumlarda kutsal yasak haline gelen şeyleri yani tabuları araştırıp , nedenleri ve oluştukları toplumları
Günümüze kadar toplamış, birikmiş ve uygulamaya koyduğumuz ahlaki kurallar bütününü, toplumsal yaşamı kurduğumuzdan beri kullanırız. Bu kurallar ne bize özgüdür aslında ne de başka bir topluma. Toplumlar incelendiğinde, onları oluşturan özellikler uzak bir coğrafyanın diplerinde yaşayan kabilelerde de görülebilmekte. Frazer de verdiği örneklerde bunlara sıkça değiniyor.
Asıl görmek istemediğimiz şeylerden biri de, dini kurallar olarak kabul ettiklerimizin de bu bütün içerisinden ayrılıp geldiği. Daha çok gelenekleştirilen yazılı yazısız kurallar; Avustralya'da, Malenezya'da, Afrika'nın ücra köşelerinde, Amerika'nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan; barbar, yamyam, ilkel olarak nitelendirdiğimiz insanların da kullandığını görebiliyoruz.
Büyü, lanet, beddua gibi mistik bir yöne kaydırılan veya anlamlandırılamayan, açıklanamayan korku ya da inanç ögelerinin kökünde de, aslında dünyadaki diğer toplulukların yaşayışlarının birer parçası olduğunu Frazer açıklıyor.
Bizim toplumumuzdaki basit ögeler olan; tahtaya vurma, nal, nazar boncuğu, ters ayakkabı ve birçok günah kabul edilen davranışlar, tabulaştırmaya dayanıyor. Kurban törenleri, ziyaretler, giyim kuşam...tabulaştırılan şeyler tamamen ve bunların tümü istek, arzu ve öyle olduğuna, olmasına inanma niyetimiz.
Ve yine her şeyin özünün dayandığı nokta KORKU'nun kendisi.
TabuJames G. Frazer · Can Yayınları · 2022167 okunma