Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Laura Dave
En Yeni Laura Dave Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Laura Dave sözleri ve alıntılarını, en yeni Laura Dave kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana Söylediği Son Şey
Selamlar bugün size çıktığı andan beridir baya dikkatimi çeken o kitapla geldim. BANA SÖYLEDİĞİ SON ŞEY. Önce kitabın konusundan bahsedeyim. Kapısında küçük bir çocuğun elinde not kağıdı gören Hannah o andan itibaren hayatının temposuna yetisemeyeceğini tabii ki bilemiyor. Notta sadece “Onu Koru” yazarken kocasının kimden bahsettiğini biliyordu. Kocasının kendisinden pek haz almayan kızıydı. Ve Hannah bir anda bir not kağıdı bırakıp ortadan kaybolan kocasının arkasında bıraktığı gizemin içinde kocasının kızını koruyabilecek miydi?
Hala etkisindeyim. Kitapta beni etkileyen en önemli şey sonuydu. Karakter gelişimini çok güzel okuduk. Tek sıkıntısı dendiği gibi bir gerilim asla yoktu. Gerilmedim hiç okurken fakat gizemi merak uyandırıcıydı. Çünkü Hanna ve kocasının kızı bir gizemin peşinde koşarken, geçmişin sırlarında boğulduğu yerler oldu. Burada işte tam olarak neler döndüğünü merak etmiştim. Büyük bir curcunanın içinde, koruman gereken bir kız, güvenmemen gereken çok fazla insan var ve tanıdığını düşündüğün kocanı asla tanımıyor oluşunla yüzleşmek… Hannah’ın izlemesi gereken yollar ve seçmesi gereken seçimler vardı ilerleyen sayfalarda. Ve bunlari okurken neler olacağını, neleri seçeceğini büyük bir merakla okudum. Öyle ters köşeleri yoktu bana göre ama yine de o sonu okurken duygulandım… Ayrıca yazarın dili de yalın ve sadeydi. Asla okurken boğuyordu ve ufak ufak sırlar serpiştirdiği için de oldukça rahat okutuyordu.
Kitabı sevip sevmediğimden emin değilim, ilk başları heyecan verici olsa da sonraları o heyecanı kaybetti. Kitabın sonu da beni tatmin etmedi. Abartıldığı kadar sevemedim.
Laura Dave'in toplamda bizde yayımlanmış 3 eseri bulunmakta. Baktım, sevilen bir yazar. Bizde çıkan ilk iki kitabı sanırım romantik. Bana Söylediği Son Şey'de ise yazar, tarzının dışına çıkarak gizemli bir hikayeyi kaleme almış. Her ne kadar kitabın kapağında gerilim diye yazsa da, gerilimle alakası yok. Baştan sona gizemli ilerliyor çünkü.
Kayıp bir koca. Üzerinde korku, endişe ve şaşkınlıktan oluşan bir örtünün ağırlığıyla ezilen bir kadın ve üvey annesini hiç sevmeyen fakat babasının onları terk edişiyle hiç istemediği halde kendini olayların ortasında bulan 16 yaşında bir genç kız.
Yazar, yeni evli bir kadının üvey kızıyla olan sorunlarını ve sonrasında yaşananları sürükleyici bir dille kaleme almış.
Ben kitabı beğendim. Tamam gerilim yoktu, merak yoktu ama bol miktarda gizem vardı. Baştan sona gizemli ilerleyor ve her soru bir başka soruyu doğuruyor. Sonunu da güzel bağlamıştı yazar. Yalnız kitap yavaş akıyor, psikolojik tahliller çoğunlukta. Öyle hareketli satırlar beklemeyin. Ayrıca bir kadının, kayıp kocasına dair eski hayatını araştırması kitaba ayrı bir hava katmış.
Kitabı beğenen olduğu kadar, beğenmeyen bir kesim de var. Ben beğendim fakat bilindik bir hikayesi olduğu için illa alıp okuyun diyeceğim kitaplardan da değil açıkçası. Karar sizin.
352 syf.
8/10 puan verdi
Bana söylediği son şey - Laura Dave
Kitap gerilim olarak geçiyor ama bence gerilimden çok gizem ağırlıklıydı. Çünkü gerilim dediğin Verity'dir gerilim dediğin üst kattaki aile'dir. Neyse gerilim olmasa da yazar kitabı öyle bir şekilde yazmış ki o gizemi çözmek için sayfaları nasıl çevirdiğimi bilmiyorum. Owen tamamen bir soru işaretiydi.
Hannah'ı kararlarını tavırlarını, Bailey'e olan davranışları çok güzeldi. Sabah uyanıyorsun ve kapıda üvey kızın yaşlarında biri sana bir not bırakıyor ve notta "Onu koru" yazıyor. Kızın okuldan eve dönüyor yanında bir çanta içi para dolu ve daha sonra televizyonda kocanın çalıştığı yazılım şirketinin battığını ve kocanın eve geri dönmeyeceğini çünkü gittiğini anlıyorsun. Ne yapardınız? Bence Hannah yapılması gereken en normal şeyi yaptı. Kaçmadı vazgeçmedi ailesini bırakmadı ve sonunda da en olabilitesi olan şeyi seçti. Dediğim gibi kitap gerilim kitabı değildi bence ama yazarın verdiği gizem çok iyiydi ve kendini kesinlikle okuttu.
Tavsiyedir.
Bana Söylediği Son Şey ~ Laura Dave
.
Daha önce yazardan başka bir kitap okumuştum ama bu defa biraz daha gizemli bir kitap okudum. Hannah ailesiyle ilgili her şeyi bildiğini sanıyordu. Aşık olduğu bir kocası ve onun eski eşinden olan kızı Bailey vardı. Bir gün Owen’dan ona iki kelimelik bir not geldi. Ardından da şirketin dolandırılma iddiaları.
Öyle etkileyici bir kitapla geldim ki bugün.....
Bana Söylediği Son Şey....
Tek kelime ile bayıldım....
Kocam dediğiniz kişi gerçek kimliği ile ilgili size yalan söylediğinde...
Ve
Arkasında sadece iki kelimelik bir notla ortadan kaybolduğunda....
Ne yaparsınız?
Bir gün Hannah'ın karşısında küçük bir çocuk elinde bir notla kapısında
Hayatınız boyunca beklediğiniz şeyi birinde bulduğunuzda bunu nasıl açıklardınız? Kader mi derdiniz? Buna kader demek tembellik olurdu. Ev,gizlice umduğunuz, hayal ettiğiniz ama daha önce hiç gitmediğiniz bir yer.
Haftanın son günü soluk almadan okuduğum #banasöyledigisonşey kitabının yorumuyla geldim. Yazardan daha önce iki kitap okumuştum ama bu kitap çok başkaydı.
Hannah aşık olduğu kocası ve onun 16 yaşındaki kızı Bailey ile mutlu bir hayat sürmekteydi. Aradığı adamı sonunda bulmuş üvey kızıyla ilişkisinin iyi olması için uğraş vermişti. Bir gün eşi Owen'dan ona bir not gelir. Notta 'Onu Koru' yazıyordur.Hannah başta eşinin ne demek istediğini anlamaz. Sonra korunması gereken kişinin Bailey olduğunu anlar.
Eşinin çalıştığı şirket büyük bir suça bulaşmış her yerde bununla ilgili haberler vardır.Owen arkasında bir sürü sır bırakarak kaybolmuştur.Hannah'ın kapısını ABD kolluk kuvvetlerinden bir adam çalar. Ardından da emniyet güçleri. Hannah sonunda üvey kızıyla Bailey ile beraber Owen'ın geçmişini araştırmaya karar verir. Bailey'le ufak ipuçlarının peşinden giderken öyle şeyler ortaya çıkar ki ben de onlarla şok oldum. Geçmişten gelen sırlar bugün yaşananların sebebidir ve Bailey bu olayın merkezidir.
İlk sayfadan kitap beni içine aldı. Yazar son ana kadar merakla okutuyor kitabı. Gizem, geçmişten gelen sırlar, aşk ve aile bağlarının çok güzel işlendiği harika bir kitaptı. Kesinlikle tavsiyemdir okuyun.
#banasöylediğisonşey
~ LAURA DAVE
Kocanızın aslında tanıdığınız kişi olmadığını öğrenirseniz ne düşünürsünüz?
Hannah, sıradan bir hayat süren bir kadındır. Ancak kocası Owen bir gün gizemli bir şekilde kaybolur ve geride sadece bir not bırakır: "Onu koru." Hannah, bu notu çözmeye ve kocasının izini sürmeye karar verir. Araştırmaları sırasında, Owen'ın geçmişi hakkında bilmedikleriyle yüzleşir ve onun aslında kim olduğunu anlamaya başlar.
Hannah, kocasının geçmişindeki karanlık sırları açığa çıkardıkça, kendi hayatı da tehlikeye girer. Ancak beklenmedik yardımcılarla birlikte, Owen'ın izini sürmeye devam eder. Bu süreçte, güvenilirliklerini sorgulayacağı ve gerçek dostlukların ne anlama geldiğini keşfedeceği bir yolculuğa çıkar.
Kitap, sürükleyici ve gizemli yönüyle birlikte karakterlerin duygusal derinliklerini ve ilişkilerini de inceliyor.
Hannah'ın kararlılığı ve cesareti, kendi kan bağı olmasa da kocasının kızını sahiplenişi, mücadeleci yönü herşeyiyke taktir edilesi bir karakterdi. Kitapta eleştirebileceğim tek yön, gerilim dozunun olmayışı. Daha çok gizem ve sırlarla dolu oluşu sayfaları hızla ve merakla çevirmemize olanak sağlıyor. Hannah ve Owen’ın geçmiş zamandan bölümleriyle bir geçmiş bir günümüz olarak da ilerliyor. Kısacası hayatı sorgulatan, hayatta her an her şeyin olabileceğini düşündüren gizemli ve güzel bir hikayeydi ben sevdim.
Bu kız #gerilim okuyor gençler! Yani tamam öldürmeli kitaplarla aram hiçbir zaman çok iyi olmadı. Ama tadında yazılan #gerilim kitaplarının hastasıyım. Ki yazarın daha önce minnoş aşk kitaplarını okuduğum için ne yazdı acaba gerilim olarak diye düşünmedim de değil. Ama hatun kendini aşmış arkadaşlar. Hani bir bekletim ve önyargım vardı kitaba
Yazarın daha önce okuduğum iki kitabından bambaşka bir kurgu. Ve bundan yola çıkarak söyleye bilirim ki yazar her türü yazabiliyor arkadaşlar, rahatlıkla okuyabilirsiniz...
Bana Söylediği Son Şey dolu dolu gerilim, polisiye ve merakta bırakan bir kitap. Hal böyle olunca da bir günde okudum. Çünkü yazar gereksiz uzatlamalardan sakınmış, olayın dışında hiç kimseye bulaşmadan ana karakterleri sevdirerek son noktayı koymuş. Kitabın sonunda çok garip bir şekilde üzüntü hissettim. Okuyanlar beni anladı
.
Hannah ve Owen, mutlu bir beraberliğin ardından yine mutlu bir evliliğe sahipler. Ta ki bir gün Hannah'in kapısını çalan küçük bir kızın elindeki nota kadar. Notta; Onu Koru diye yazıyor olmasına anlam veremez. Ama o gün ve o akşamında Owen'in gelmemesi ve üstelik bir başka notta Owen'in kendi kızına bırakmış olması ile ortalık karışık. Şimdi tüm dünya Owen'in çalıştığı şirketin dolandırıcılık haberleri ile çalkalanıyor.
Hannah, ne şirket sahibi arkadaşlarının dediklerine ne FBI'in söylediklerine inaniyor. Ama öyle şeyler öğreniyor ki kendi inandıklarının doğruluğunu sorgulamaya başlıyor. Tüm bu sorgulamalar ve Owen'in kızının küçüklükten hatırladıkları ile yolları Austin'e düşüyor. Geçmiş şimdi gün gibi önlerinde ve ne yapacağına dair bir karar vermek zorunda...
.
Bu karar hem en doğrusu hem de en üzücü olanıydı. Severek ve keyifle okudum.
Tavsiye Ederim...
.
Okumak Iptiladir Müptelalara Selam Olsun...
Hannah 'in yerinde olsam ne yapardım, hiç düşünemiyorum. Küçük bir çocukla kocasına bir not gönderiyor 'onu koru' yazıyor notta. Kocasi aramalara cevap vermiyor. Üvey kızı elinde bir çanta dolusu para getiriyor babası bırakmış hemde yine bir notla. TV de kocanın çalıştığı şirketin dolandırıcılık yaptığı ortaya çıkıyor ve lanet olası Federaller işin içine giriyor. Owen kayıp!
Hannah ergen bir kızla baş etmek, onu neyden koruması gerektigini ve kocasını bulmak zorunda. Ama işler öyle bir hale geliyor ki, aslında kocası Owen'in gercekte var olmadığını öğreniyor.
Owen gerçekte kim?
Ve neden son çare olarak kaçmak, saklanmak zorunda kaldı?
Akşam oturdum, merakıma yenik düşüp kitabı bitirdim. Hani çok gerilim var diyemem benim için. Ama çok beğendiğimi soylemeliyim. Çünkü Hannah ne olursa olsun saklanmadı ve üvey kızı için, ailesi için mücadele etti. Ve sonunda hem gerçeği buldu hem de en iyi sonucu üretti. Birazcık mutsuz etse bile bence en iyi sonuçtu.
Hani sona doğru bir pislik çıkmasını daha bekledim ama Hannah beni şaşırttı. Sevdim. Dehşet ve ibretle tavsiye ederim
Bir sabah kapınız çalıyor ve 12 yaşlarında bir kız size küçük bir not kağıdı uzatarak bunu kocanız gönderdi diyor ve o anda bir şeylerin değişeceğini anlıyorsunuz. Notta sadece 'onu koru' diyor neyi kimden koruyacaksınız? Sonra kocanızın çalıştığı şirket dolandırıcılık suçlamasıyla FBI tarafından baskına uğruyor ama kocanız ortada yok ve bir şekilde kızına bıraktığı bir çanta dolusu para var ortada kocanız gerçekten suçlu mu? Bu kadar para ne anlama geliyor?
#okudumbitti #kitapyorumu
#merhabagünışığı #lauradave
Sunshine; hayatını yalanlar üzerine kuran, yemek yapmadığı halde yemek kitabı çıkaran, kendini başka memleketten gelme gösteren ve popülarite uğruna birçok değeri hiçe sayan bir kadın. Bir gün tüm yalanlarının ortaya çıkmasıyla kendini asıl memleketinde bulur, işsiz ve eşsiz. Eşi de ihaneti sonrası onu terk etmiş ve o da yıllardır konuşmadığı ablası Rain’in yanına gitmiştir. Başına gelen bunca olaydan sonra yeni baştan başlayabilecek mi? Hatalarından çıkardığı dersler ne? Ve en önemli soru bunu ona kim yaptı? Akıcı ve güzel bir eserdi, tavsiye ederim
Los Angeles'dan California'ya ailesinin oldugu bu üzüm cennetine kadar üzerinde gelinliği ile gelen Georgia' in hikayesi. Aslında kurgu sadece Gerogia'yi anlatmıyor. Bir ailenin hem geçmiş hem de günümüzde yaşadığı ve oldukça bizden biri gibi olan ailenin hayatlarını buluşturuyor bizlerle.
.
Georgia, gelinlik provası yaparken nişanlısını vitrinin önünden geçerken görür. Doğru zamanda doğru yerde olmak deyimi işte tam da bu durumu anlatıyor. Zira tanıdığını sandığı beş yıllık erkek arkadaşının sırrı açığa çıkıyor ve üzerinde gelinliği ile ailesinin olduğu Sebastopol'a kaçar. Niyeti düğüne kadar ne yapacağına karar vermektir ama işler çok da umduğu gibi olmaz. Kendisinin ailesinden uzakta yaşadığı ve sanki her şey yolundaymış hibi hissetmesine rağmen aslında hiç de öyle değildir durumları.
Anne ve babasının arası açık, iki abisinin durumları karışık ve o çok sevdiği üzüm bağlarını babası, rakipleri olan diğer şarap üretici firmaya satmıştır. Kendi derdini unutup ailesinin hayatlarını yola koymaya çalışırken, Son Damla Bağı'nı yeni sahibi Jacob'dan geri almaya çalışır. bu kısım çokça kalp
.
Aile hikayelerini sever misiniz? Ben çok severim. Özellikle belirli bir kasabada geçen geri dönüşlü kurguları. Gerogia'nin o kararsızlık halinden, çocukluk hayali olan üzüm bağlarına olan düşkünlüğünden, anne ve babasının o tanışma hikayelerinden hiç bilmedikleri bir alanda Sebastopol'da üzüm bağı işletmelerine kadar her anlarına tanıklık ettim.
.
Severek okudum. Sizlerde okuyun diye TAVSİYE EDERİM...
