Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Ertuğrul Düzdağ

M. Ertuğrul DüzdağKanuni Devrinde Osmanlı Hayatı yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
9.5/10
676 Kişi
2.955
Okunma
135
Beğeni
8,5bin
Görüntülenme

M. Ertuğrul Düzdağ Okuma Sırası, Tarihine Göre Kitapları

M. Ertuğrul Düzdağ ilk yayınlama tarihlerine göre kitapları, M. Ertuğrul Düzdağ okuma sırası

Hakkında

20 Kasım 1941 tarihinde Bursa'da doğdu. Baba tarafı, 93 (1877) Rus Harbi sırasında Lofça'dan ve Lofça'nın Düzdağ yaylasından gelen, ana tarafı Yenişehir'in yerlisi olan bir ailenin çocuğudur. İlkokulu Yenişehir ve Bursa'da okudu. Haydarpaşa Lisesi'ne yatılı olarak devam etti (1953-59). İstanbul Edebiyat Fakültesi'nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1965). Lisenin birinci sınıfından sonraki yıllarda, o sene edebiyat dersine gelen - Medine kadısı Halim Efendi'nin oğlu, Mehmed Âkif Ersoy'un talebesi, Birinci Millet Meclisi zabıt kâtibi ve MÜ İlâhiyat Fakültesi Tasavvuf ve İrşad dersleri hocası - Muallim Mâhir İz Bey'in (1895-1974) sohbetlerine devam etti; hizmetinde bulundu. Bu sayede müslümanca düşünmeye ve yaşamaya başladı. Fakülte yıllarında haftalık Yeni İstiklâl gazetesi ile basın hayatına girdi (1960). Şûle dergisinin neşrinde çalıştı ve yazdı (1962). İlim Yayma Cemiyeti'nin "İmam-Hatip Okulu'nu bitirme imtihanlarına dışarıdan girecek olan din adamları için" açtığı kurslarda Türkçe dersi verdi. Milliyetçiler Derneği ile Milli Türk Talebe Birliği'nin faaliyetlerine, Risâle-i Nur hizmetine, zamanın tanınmış ilim ve fikir adamlarının sohbetlerine devam etti; her çeşit İslâmî fikrî çalışmalara katıldı. İki yıllık yedek subaylık hizmetinden sonra Mâhir İz Bey'in kurucu müdürlüğünü yaptığı - Özel Fatih Erkek Koleji'nin ilk yıllarında idareci ve öğretmen olarak çalıştı (1967-72). Mehmed Âkif Bey'in kızı Feride Hanım'ın Mâhir İz Bey'en rica etmesi ve onun da kendisini vazifelendirmesi üzerine, o sırada İnkılâb Kitabevi tarafından - tekel olarak - yayınlanmakta olan "Safahat" baskılarının tashihlerini yaptı. Bu vesile ile eser üzerindeki - hâlen devam etmekte bulunan - ilmî çalışmalarına da başlamış oldu. On arkadaşıyla birlikte, üniversite çevrelerine hitap edebilmek gâyesiyle - isim babası olduğu - "Enderun" sahhaf-evinin kuruluşunda bulundu. Ancak hiç bir şekilde ticarete girmek istemediği için, maddî ilişkisini kesti. Fakülte mezuniyet tezi olarak - Eski Türk Edebiyatı dersi hocası ve Türkiyat Enstitüsü müdürü Prof. Fâhir İz Bey'in arzusu üzerine - Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi'nin fetvaları üzerinde, Kanunî devrindeki hayatı tesbit maksatlı, "sosyolojik" bir araştırma yapmıştı. Sonraki yıllarda da - Erzurum Edebiyat Fakültesi dekanı Prof. M. Kaya Bilgegil Bey'in yanına çağırması ve doktora yapmasını istemesi üzerine - yüksek lisans tezi olarak "Volkan" gazetesi üzerinde çalıştı. Fakülte yıllarında yaptığı ve hâlen sahalarında tek olan bu çalışmalarını, daha sonra genişleterek yayınladı. Ancak üniversitelerde başlayan sol anarşi yüzünden, fakülteye intisaptan vaz geçti.Yakın tarih sahadaki çalışmalarına özel olarak devam etti. Resmî vazife ihtimalinden sâlim kalınca, sakal bıraktı (1976). Haftalık Sebil gazetesinde yazarlık ve genel yayın müdürlüğü yaptı (1976-80). Kendi kitaplarını neşretmek için MED Yayınevi'ni kurduysa da, sekiz kitap çıkardıktan sonra kapadı (1978-82). Diyânet Vakfı İslâm Ansiklopedisi'nin (İSAM) kuruluşunda vazife alarak çalıştı (1983-84). Altınoluk dergisinin çıkarılmasına yardım etti (1986). MÜ İlâhiyat Fakültesi Vakfı içerisinde Mehmed Âkif Araştırmaları Merkezi'ni kurdu. Âkif Bey'in hayatını yazdı. Safahat'ın ilk defa olarak karşılaştırmalı ilmî neşrini ve halk baskılarını hazırladı. Bu çalışmaları, Mehmed Âkif Bey'in vefatının ellinci yılında Merkez ve Kültür Bakanlığı tarafından yayınlandı. MÜ İlâhiyat Fakültesi Vakfı camiinin altındaki Merkez'in salonunda l960'lı yıllarda Milliyetçiler Derneği'nde başladığı -Safahat Sohbetleri'ne devam etti (1986-89). Günlük Zaman gazetesinde iki yıl (1987-89) ve Millî Gazete'de iki ay kadar (1993) köşe yazarlığı yaptı. Bir ara Zaman'a "yakın tarih" dizileri verdi (1994). Hepsine taraftar ve yardımcı olmakla birlikte, herhangi bir cemaat veya harekete 'tam intisap' edemediği için, daima yalnız çalıştı. Fikrî istiklâlini elinde tutabilmek uğruna, önce büyüklerinden kalanları ve son olarak - elli yıldır seçip topladığı - kütüphanesini sattı. İSAM kütüphanesine yakın olabilmek için Ümraniye'ye taşındı (2006). Siyasete, ticarete ve memuriyete girmedi. Lübnan ile Ürdün'e (1971) ve Londra'ya (1978), İslamî hizmet maksatlı iki kısa seyahatte bulundu.1985'ten sonra Hacc'a ve Umre'ye gitti. 1967'deki evliliğinden - bugün hepsi kendi yuvasını kurmuş olan - altı çocuk sahibi oldu. Yazar, millî elifbenin ve güzel Türkçe'nin tahrip edilmesi yüzünden, geçmişinden kopmuş olan yeni nesilleri, ecdâdın yüksek ahlâk ve fikirleri ile buluşturmayı kendisi için bir vazife ve gâye olarak benimsemiş bulunmaktadır.1960'dan beri yazıları ve 1969'dan itibaren çeşitli yayınevlerinde kitapları yayınlanmakta olan yazar, yakın tarih ve dinî fikrî hayatımız üzerinde araştırmaya ve düşünmeye devam etmektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Bursa, 20 Kasım 1941

Okurlar

135 okur beğendi.
2.955 okur okudu.
136 okur okuyor.
1.139 okur okuyacak.
60 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
(Evlilik gecesi hanımefendiye verilmesi tavsiye edilen sohbet.) İhsan Efendi böyle deyince, Eyüp Носа: "Bilmem ki, hay kardeşim, ne deseydim?" diye sordu."Ne mi deseydin? Şunu demen lâzımdı: "Hanım, bu evlilik müessesesi, Allah'ın ve Resulullah'ın emriyle, izniyle kurulmuştur. Kur'an ve sünnette gösterildiği üzere devam edecektir. İkimiz de erkek ve kadın olarak, üzerimize düşen vazifeleri yerine getireceğiz. "Ben seni nikâhım altına aldım, zevceliğe kabul ettim. Bununla, Allah'a ve Resulullah'a bir söz verdim. Artık senin dünyevî ve uhrevî mesuliyetin benim üzerimdedir. Sana bakmak, seni korumak, sana muhabbet ve şefkatle davranmak benim üzerime vaciptir. "Sen de beni zevcliğe kabul edip, nikâhım altına girmekle, maruf olan, âdet olan şekilde bana hizmet etmeye, bana kadınlık etmeye ve meşru olan emirlerime itaat etmeye söz vermiş oldun. "İkimiz de büyük bir yükün altına girdik. İnşaallah evliliğimizi, sıhhat ve saadetle devam ettirir, mesudane birlikte yaşarız."
Sayfa 219Kitabı okudu
"Çilelerin en büyügü peygamberlere, onlardan sonra evliyaya ve derecelerine göre büyüklere gelir.." ~√~
"Mabedini kaybeden millet ruhunu kaybeder, her şeyini kaybeder." ~√~
Reklam
"Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (26.05.2020 - 15.07.2020)
Merhabalar, öncelikle herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Rabbim daha nice bayramlara ve Ramazanlara hayırlısıyla kavuşmayı ve hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşallah. Fark eden okurlar olmuştur belki, bir süredir Mehmed Akif üzerine okumalar yapıyorum. Bu süreç bilinçli bir program dahilinde de olmadı. İsmet Özel “Kitaplar insanı
Kazanan arkadaşlara hayırlı olmasını temenni ederim 🤲🏻 İsim soyisim adres iletişim bilginizi gönderirseniz arkadaşlarla hediyenizi gönderelim. Hediye eden arkadaşlardan da Allah razı olsun ☺️
Pencereye Vuran Ay Işığı
Pencereye Vuran Ay Işığı
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Asfiyâ
Asfiyâ
Mükemmellik Tuzağı
Mükemmellik Tuzağı
g.
g.
Merhaba arkadaşlar, "Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (#73989455) sona ermiştir. Etkinliğe katılım gösteren tüm okurlara teşekkür ederim. İnşallah herkes için güzel bir deneyim olmuştur. Etkinlik sürecinde sizlerden gelen inceleme ve alıntıların toplu hali aşağıda paylaşılmıştır. Keyifli okumalar dilerim.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
408 syf.
·
Puan vermedi
·
58 günde okudu
Yakın tarihimizde yaşamış bu Alimi Rabbani şahsiyetin dilinden İslam alemini ve Türkiye'yi daha iyi fehmetmek ve Allah Rasulu'nün beldesinden rayihalarla şerefyab olmak için muhakkak okunması gereken hatırat. Son cildi olan 5.cild de çıktı yakın zamanlarda. Hasan El Benna,Seyid Kutup,Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi,Zahid El Kevseri,Mehmet Akif gibi öncü şahsiyetlerle bir hayli hatırası var Üstad Ali Ulvi Kurucu'nun Amcası Hacı Veyiszade'nin de hatıratı var, o da ayrı bir mübarek zat imiş. Bu tür hatıratlar üzerinden elimizden alınan manevi ananemizi hatırlarız belki. Eve dönüş için gerekli kitaplardan. Muhakkak okuyun dostlar.
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2M. Ertuğrul Düzdağ · Med Kitap · 2017593 okunma
Reklam
351 syf.
·
Puan vermedi
Fakültede, merhum hocam, Akif’in neden terk-i diyar ettiğini, secde-i sehivsiz namaz kılamaz hale gelişini ve cenazesinin, kimsesizler gibi, birkaç üniversiteli genç tarafından taşınışını gözyaşları içerisinde anlattığında fark etmiştik İstiklal şairi hakkında pek bir şey bilmediğimizi.. sonra Ertuğrul Düzdağ ile M.Cemal Kuntay’ın kitaplarını okumamızı tavsiye etmişti. İkisini de okudum, Düzdağ’ın kitabını daha çok beğendiğimi ifade etmeliyim. Akif’in, zorluklarla geçen ömrünün bilinmeyen yönlerini, memleketine ihanet etmiş bir adam gibi muamele görmeye tahammül edemediği için gönüllü olarak sürgüne gittiğini, Mısır’da yaşadığı sıkıntıları, ailesinin başına gelenleri ve meal yazıp sonra neden bastırmadığını tarihi gerçeklikler içerisinde okumak isterseniz hiç vakit kaybetmeden kitabı edinin.. bir vefa borcu olarak yapın bunu.. Tarihe tekerrürden ibarettir diyorlar, hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi..
Mehmed Akif : Mısır Hayatı ve Kur'an Meali
Mehmed Akif : Mısır Hayatı ve Kur'an MealiM. Ertuğrul Düzdağ · Şule Yayınları · 201142 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
19. yy da ne zâtlar geçmiş bu diyardan... İslam'ı hükümet bu milletten sökmeye çalışırken dökülen gözyaşları.. okudukça ağlayası geliyor insanın.. ve çok değil sadece bi 70-80 yıl önce "yaşayan" müslümanlar varmış çokça.. Bir asır öncesi kapkaranlık bir dönem gibi geliyor bana. Hürriyet deyipte insanlardan hürriyetlerini alan cani hükümeti gördükçe içi acıyor insanın. Nasıl yani bu kadarı da olur mu dedirtiyor kitap okudukça. Hele ki önceki insanların ne kadar güzel yaşadıklarını gördükçe ah diyorsunuz. Ama ümitvarım bu zamanda da var öyleleri; temiz kalıp arayana. Adnan Menderes'ten Mehmet Akif Ersoy'a kadar güzel zâtlardan hatıralarını aktarmış bize Üstad Ali Ulvi Kurucu. Ama ilk ciltte kendisinden pek bahsetmemiş. Merak ediyorum bu kadar çok mübarek zâtla bir arada bulunan bir kul nasıldır. İnşallah kitabın diğer ciltlerinde bunu öğrenebilirim. Son olarak kitaptaki bir hatırattan kısa bir kesit aktarmak istiyorum. Hükümet gözüne kestirdiği camileri, mescitleri yok ederken; Konyada bulunan bir mescidin minaresi kesildiği sırada imamın dilinden dökülen cümleler: "Bıçkın sesini işittikçe, Hazret-i Zekeriya kesiliyor sandım; bana çok dokundu.."
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 1
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 1M. Ertuğrul Düzdağ · Med Kitap · 20171,175 okunma