Michio Kaku Sözleri ve Alıntıları
Michio Kaku sözleri ve alıntılarını, Michio Kaku kitap alıntılarını, Michio Kaku en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Neden Korkarız?
"Evrim bize korkuyu bir nedenden dolayı verdi: tehlikeli olan belli şeylerden kaçmamız için."
Sayfa 273 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
(Günümüzde lise öğrencileri kimya dersinde çekirdeği çevreleyen garip şekilde etiketlenmiş ve "kuantum sayıları" verilmiş elips şekilli komik "yörüngeleri ezberlemeleri gerektiği zaman, aslında Schrödinger dalga denkleminin sonuçlarını ezberlemektedirler)
En iyi kuramımızın tüm evrendeki en büyük enerji kaynağının değerini hesaplayamaması en büyük utançlarımızdan birisidir. Yani karanlık madde ve karanlık enerjinin gizemini çözebilecek girişimcileri bekleyen bir raf dolusu Nobel ödülü olduğu kesin.
Sayfa 14Kitabı okudu
Etik konusunda Einstein, ahlakın Tanrı tarafından değil, insanlık tarafından belirlendiğine inanıyordu. Einstein, "Ahlak, son derece önemlidir fakat Tanrı için değil, bizim için." diyordu.
Sayfa 95 - Odtü Yayıncılık
Einstein'ın da söylediği gibi;
"Zekanın gerçek göstergesi bilgi değil hayal gücüdür."
Einstein'a göre hayal gücü, bilinen dünyanın sınırlarını yıkmak ve bilinmeyene adım atmaktı.
Büyük kuantum fizikçisi Niels Bohr'a bir kere birinin
derin kuantum paradokslarını nasıl anlayabileceği sorulmuştu.
O da yanıtın "anlamak" sözcüğünün nasıl tanımlandığına bağlı
olduğunu söylemişti.
Şiddetin Kökeni:
Çalışmadan zenginlik,
Bilinçsiz keyif,
Karaktersiz bilgi,
Ahlaksız ticaret,
İnsansız bilim,
Özverisiz ibadet,
İlkesiz siyaset
(Mahatma Gandhi)
Ay'a bir şey koymak kilogram başına en az 200 bin dolar tutar.Mars'a ise bir astronot götürmenin maliyetine yönelik tahminler toplam 400 ile 500 milyar dolar aralığındadır.
Sayfa 29
Sıradan bir insanın kara deliklerle ilgili karmaşık denklemleri çözümleme gibi bir isteği zaten hiç olmayacaktır. Sıradan bir bireyin kuantum kuramı ya da çok boyutlu düzlemlerin matematiği üzerinde uzmanlaşmakla hiçbir kazancı olmayacaktır. Aksine bu etkinlikleri sıkıcı ya da gereksiz bulması daha büyük bir olasılıktır.
Sayfa 192Kitabı okudu
Einstein, felsefe ve din konularındaki görüşleri nedeniyle de aranan bir insandı. Nobel ödüllü Hintli mistik Rabindranath Tagore ile 1930 yılındaki karşılaşması, basının ilgisini önemli ölçüde çekmişti. Einstein'ın parıldayan beyaz saçları ve Tagore'nin aynı ölçüde gösterişli uzun beyaz sakalı ile ikili, görülecek bir tablo oluşturmaktaydı. Gazetecilerden biri şu yorumu yapmıştı: "İkisini bir arada görmek çok ilginçti - Bir düşünürün başını taşıyan şair Tagore ve bir şairin başını taşıyan düşünür Einstein. Dışarıdan bakınca sanki iki gezegen sohbet ediyormuş gibi görünüyordu."
sonuncu cümlə <3Kitabı okudu
Kepler uydusu binlerce yıldızın ışığını analiz ettikten sonra, iki yüzde bir tanesinin Dünya gibi yaşam barındıran gezegene sığınak olabileceğini belirledi. İlk defa Samanyolu gök adasındaki yıldızlardan kaçının Dünya gibi olabileceğini hesapladı: Yaklaşık bir milyar. Buradan yıldızlara baktığımızda, oradan da bize bakan olup olmadığını merak etmemiz için mantıklı bir nedenimiz var.
"On dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde ise Immanuel Kant ontolojik kanıtta bir kusur buldu: Mükemmellik ve varoluş iki
farklı kategoridir. Mükemmel olması, bir şeyin muhakkak var olması gerektiği anlamına gelmez."
Sayfa 146 - ODTÜ Yayıncılık, 1. Basım, 2021
"On dokuzuncu yüzyılda, astronomlar göklerde ilginç bir anormallik fark ettiler. Uranüs gezegeni, Newton yasalarının tahminlerinden sapıyordu. Yörüngesi kusursuz bir elips şeklinde değildi, biraz bozuktu. Ya Newton'ın yasaları kusurluydu ya da kütleçekimi Uranüs'ün yörüngesini bozan ve henüz keşfedilmemiş bir gezegen vardı. Newton'ın yasalarına olan inanç öylesine büyüktü ki Urban Le Verrier gibi fizikçiler, bu gizemli gezegenin nerede olabileceğini titiz bir şekilde hesapladılar. 1846 yılında, daha ilk denemede, astronomlar bu gezegeni tahmin edilen yerin bir derece uzağında keşfettiler. Yeni gezegene Neptün adı verildi. Bu, Newton yasaları için bir güç gösterisiydi ve tarihte ilk kez, büyük bir gökcisminin varlığını saptamak için saf matematik kullanıldı."
1933 yılında, bir film galasında Charlie Chaplin ile birlikte objektiflere poz vermişti. İmza almak isteyenler etraflarına üşüştüğünde Einstein Chaplin'e, "Tüm bunlar ne anlama geliyor?" diye sordu. Chaplin ise, "Hiç. Kesinlikle hiçbir anlamı yok." dedi ve ekledi, "Herkesin beni anlaması beni mutlu ediyor. Seni mutlu eden şey ise kimsenin seni anlamaması."
Sayfa 38 - ODTÜKitabı okudu
Madde ve enerji arasındaki ilişkinin ifadesi E=mc² şeklindedir. Göreceğimiz gibi bu denklem, tüm bilimdeki en derin sorulardan birine cevap vermektedir: Güneş neden parlar? Hidrojen atomlarını çok yüksek sıcaklıklarda sıkıştırdığınızda, hidrojenin kütlesinin bir kısmı enerjiye dönüşür ve bu sayede Güneş parlar.
Sayfa 30 - ODTÜKitabı okudu