Ben küçük bir çocukken annem insanların ruhlarını iki şekilde kaybettiklerini söylerdi: ya biri gelir onu senden alırdı ya da kendi isteğinle teslim ederdin.
Yalnızca ikimizin bildiği şakalarımız, film diyaloglarımız ve ikimizin de sevmediği yiyeceklerimiz var. Bir şeyi birlikte sevmemek bu dünyadaki en harika şey değil mi?
"Ben kahve içmem," dedi. Bardağımdan büyük bir yudum aldım ve ona baktım. "Bu yüzden hiç gülümsemiyorsun. Eğer kahve içseydin, daha iyi bir insan olurdun... "
Bir şeyler yolunda ilerlemeyip, size ona ihtiyacınız olduğunu fark ettirmediği sürece gerçeği aramazdınız. Fark ettikten sonra ise geri dönüşünüz olmazdı. Duygusal bir beton dökülür, bir temel atılırdı...