Tarryn Fisher sevdiğim bir yazar. Yazara sevgimin en büyük sebebi Siyah Damar kitabı. Siyah Damar'ı o kadar sevdim, okurken o kadar kırık hissettim ki. Bu sebeple yazarın diğer kitaplarından da beklentim büyüktü. Gel gelelim bu kitap beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Kitap hakkında doya doya konuşmak istediğimden, yorumun spoilerli olacağını belirterek başlıyorum.
Kitabı başlarda çok sevdim. Yıllar sonra karşılaşan sevgililer, birinin hafızasını kaybetmiş olması, kitabı okurken beni çok meraklandırdı. İkilinin geçmişini okumayı da aynı şekilde çok sevdim. İlk tanışmaları, Caleb'in bilerek basket kaçırması çok keyifle okuduğum kısımlardı. Gel gelelim ilk ayrılıklarından sonra kitap bambaşka bir hâle gelmeye başladı. Kitapla ilgili iyi ve güzel olan ne varsa hepsi bitti.
Babası yüzünden sevme ve sevilme konusunda yaşadığı sıkıntılardan dolayı Olivia bana Siyah Damar'da ki Senna karakterini hatırlattı. Senna'yı çok sevdiğim için Olivia'yı da çok sevdim. Caleb ile sevgi konusunda ki korkusundan dolayı ayrılması gayet anlayabildiğim bir durumdu. Anlayamadığım Caleb'in, daha bir gün önce gayet samimi olduğu sevgilisi, ertesi gün ayrılmak isteyince hiç sorgulamadan kabul etmesiydi. Yahu insan bir sormaz mı? Ne oldu da ayrılmak istiyorsun, niye benden kaçıyorsun demez mi? Caleb demedi. Hatta Olivia ile ayrıldıktan sonra başka kızlarla hayatına devam etti.
Olivia'yı her şeye rağmen çok sevmiştim. Caleb'den sevdiği hâlde ayrılıp başka insanlarla şansını denemek istemesine bile kızmadım. Fakat Caleb'in sevgilisini kürtaj olmaya götürdüğü kısım Olivia'ya dair tüm sevgimi bitirdi. Gerçekten bu noktadan sonra Olivia'yı bomboş hislerle okudum. Caleb'i seviyorum, onu geri almak zorundayım mantığıyla yaptığı bu hareket çok rezil bir hareketti.
Sonra bu ikili barıştı, birbirlerine deli gibi âşık oldular, Caleb getirdi Olivia'yı ailesiyle tanıştırdı. Her şey gayet güzel giderken kürtaj olayı kadar rezil bir olay daha patlak verdi. Caleb, Olivia'yı aldattı. Sebep? Olivia sevmekten korkuyormuş, Caleb bu durumdan yorulmuş. Ee ayrılsaysın o zaman kızdan. Olur mu öyle şey! Olivia'ya deli divane âşıkmış. Ama aldatabiliyor. Öyle bir aşk yani. Her ne kadar Olivia'ya karşı hiçbir sevgim kalmasa da Caleb'i kendini aldatırken bastığı kısımda çok üzüldüm. Kaldı ki cidden bu kadar âşıkken Caleb'in böyle bir şey yapması gerçekten inanılmazdı.
Bu noktadan sonra olanlar yüzünden ikili birbirinden tamamen koptu. 3 yıl görüşmediler. Ta ki Caleb, hafızasını kaybene kadar. Olivia geçmişten hiç bahsetmeden Caleb ile tekrar tanıştı. Tabi Caleb'in hayatında bir de Leah var ki işin içine o da girdi. İkili yine bulaşamadı. Birbirlerini deli gibi sevseler de sevgileri ancak rezil şeyler yapmalarına sebep verdi.
Kitapta karakterler çok anlamsız şeyler yapsa da Caleb'in Olivia'ya bu kadar âşıkken tutup da onu aldatması hâlâ bana en anlamsız gelen olay. Cidden öyle bir aşk ki Olivia'dan ayrıldıktan sonra deli gibi acı çekiyor, hayatına Leah girmesine rağmen Olivia'nın özleminden ölüyor, sırf Olivia ile tekrar tanışmak için tüm hayatını değiştirecek bir oyun oynuyor. Niye aldattın o zaman be adam! Zaten kitap boyu Caleb dengesiz işler yaptı. Seviyor ama aldatıyor. Sevip unutamıyor ama başkasıyla evlenip çocuk yapıyor. Hastalıklı bir şekilde birbirlerine âşıklar ama kavuşamıyorlar.
Tarryn Fisher, yine özgünlüğünü ortaya koyduğu için kitabı okurken siniri de heyecanı da sonuna kadar hissettim. Yazarın kalemininin bu kadar güçlü oluşunu çok seviyorum gel gelelim karakterler, yaşanan olaylar hiç hoşuma gitmedi. Epey farklı bir kitap olsa da beklentilerimi karşılamadı.