undefined Üstün Dökmen Sözleri ve Alıntıları
undefined Üstün Dökmen sözleri ve alıntılarını, undefined Üstün Dökmen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama sevmek yeterli değil. Anlamak da gerekli. Anlayarak sevmek, büyük bir erdem olsa gerek.
"Olaylar önemli değildir, onları algılama şeklimiz önemlidir."
~Epiktetus
Kendi pisliği üzerine bağlanmış köleler gibiyiz; kirlettiğimiz dünyada yaşıyoruz. Kapandayız hepimiz.
Pasif saldırganlıkta, küsmeyi bir alışkanlık haline getirenlerin, susmayı bir silah olarak kullanmaları söz konusudur.
İnsanoğlu bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor.
Sayfa 67Kitabı okudu
... sürekli geçmişe gidenler, bazen geçmişte kalıp kayboluyorlar, günümüze gelemiyorlar, Geçmişten elbette ders alınabilir ama bugünkü dersini çalışmayanlar yarın sınıfta kalır. Geçmişimiz değil, bugün yaptıklarımız önemlidir. Geçmişle övünmek gereklidir; ancak bu övün, pardon bu öğün önünüze gelen yiyecek, geçmişte değil, günümüzde pişmelidir."
Sayfa 59Kitabı okudu
... "Sana nankör denilebilir; başkalarının seni nasıl tanımladığı önemli değildir, senin kendini nasıl tanımladığın önemlidir" demişti.
Sayfa 49Kitabı okudu
Bazen boş bulunup söylediğimiz sözler, ağzımızı doldura doldura söylediğimiz sıfatlardan daha bir doludur.
Rahat bir vicdandan daha yumuşak yastık yoktur.
Sayfa 18Kitabı okudu
Köpekler, insanlar gibi görmezler dünyayı ama birbirlerini ve insanları, insanlar gibi severler; belki daha çok. Yaşı kaç olursa olsun, bir köpek sahibini gördüğünde -hele birkaç gün
görmemişse- bir çocuk gibi koşup gelir sevinçle, kucaklaşmak, kutlaşmak ister sahibiyle; ön ayaklarıyla onun bacaklarına veya kollarına sarılmaya, boyu yetiyorsa ve eğer sahibi rahatsız olmuyorsa yüzünü yalamaya çalışır.
Yani köpeklerin gözleri insanlar gibi görmez belki, ama yürekleri insan yüreği gibi çarpar belli ki.
Sayfa 34Kitabı okudu
Devasa büyüklükteki çığları ortaya çıkaran şey, başlangıçtaki ufacık kar parçacıklarıdır.
Yeni ufuklara yelken açan gemiler, geride bıraktıkları köpüklerde geçmişin izini taşır.
Söyle ya da böyle üç yardımcının üçü de aslında iyi niyetli, kibar hayvanlardı, yönetime katkıları olmuyordu ama başkana engel de olmuyorlardı. Başkanın başını ağrıtmazlardı, ayağını kaydırma ihtimalleri de yoktu.
Sayfa 22Kitabı okudu