Abdullah Reha Nazlı sözleri ve alıntılarını, Abdullah Reha Nazlı kitap alıntılarını, Abdullah Reha Nazlı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan beyninin doğal ortamı Afrika’ydı ve oradaki koşullara göre şekillendi. Paleoantropoloji olarak bilinen bilim dalı, orijinal yaşam alanı ve yaşam tarzımızı gözler önüne serer ve bu da beynimizin neden bazı yanılgılar yaşadığını açıklamaya yarar. Modern toplum bir manada, biyolojimizi ve psikolojimizi demir parmaklıklar arkasına kapattığımız hayvanat bahçemizdir.
“Mitokondriyal DNA adı verilen bir çalışmalarda dünyadaki herkesin birkaç yüz bin yıl önce Afrika’da yaşamış “tek bir kadın”ın soyundan geldiği bulundu ve “Mitokondriyal Havva” adıyla yayımlandı. Ve bugün dünyadaki herkesin yine yüz binlerce yıl önce yaşamış tek bir erkeğin genlerini taşıyordu ve bu kişiye de “Mitokondriyal Âdem” denildi. Yani arayanlar için hem bilim hem din hem ilk topluluk ve ilk insana sahiptir.
Kimin aldığı bir karar olduğu unutulmuş milyonlarca detay içerisinde yaşıyoruz. Karakterimiz veya zaafiyetimiz sandığımız hiçbir şey gerçek değildir. Hepsi hayata başladığımızda başkalarının hatası olan bir düzen içerisinde içimizde kalmış bir histen ibarettir.Kendimizi tanımıyoruz, dolayısıyla en iyi neyi yapabileceğimi bilmiyoruz. Bu çağda tesadüfi koşulların sağladığı belirli bir başarı ile doğmak mümkün, ama kendini eğiten biri için önemli olan; ne öğreneceği, neden imtihan olacağı, kimin kendisine öğreteceği kararlanını seçim mimarisine bırakmamamak. Başlangıç koşulları ne olursa olsun kendi çizgisini bulmak. Cevapları sunulmuş testler, tercih yapabileceğiniz okul listeleri, sorumlu olduğunuz kitaplar ve müfredat... Kişi hangi bilgiyi alacağına kadar başkalan tarafından belirlenmiş bir sistem içerisinde sadece realist sonuçları kabul eden bir dünyaya hazır olamıyor. Seçim mimarisini görüp hayatını sahte dezavantajlara hapsetmeyen kişiler için dünyada her şey ihtimal dahilinde.
Yüzbinlerce yıl boyunca atalarımızın güneş doğmadan uyanıp hava kararıncaya kadar hareket etmesi sonucu metabolizmamıza gün ışığının, gece uykusunun ve yürümenin büyük önemi yerleşmiştir.
Acı çeken bir hayvan başına ne
geldiğini, nelerden mahrum kaldığını,
yaşadıklarının ne anlama geldiğini
bilmezken insan gayet iyi anlar. Bu
yüzden mutsuzluğun insan icadı
ve gerçek bir kavram olduğunu
söyleyebiliriz.