Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Altan

Ahmet AltanAldatmak yazarı
Yazar
Çevirmen
7.8/10
5,5bin Kişi
31,3bin
Okunma
1.660
Beğeni
71bin
Görüntülenme

Ahmet Altan İletileri

Ahmet Altan iletilerini, Ahmet Altan okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
EY KAVMİM.. Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin, beni hiç dinlemezsin. Dönüp de bakmazsın ölülerine. Lut kavminden de değilsin sen, hazdan olmayacak mahvın. Acıyla karıldı harcın, ama acıya da yabancısın. Ağıtları sen yakarsın, ama kendi kulakların duymaz kendi ağıtını. Bir koyun sürüsünden çalar gibi çalarlar insanlarını ve sen bir koyun sürüsü gibi bakarsın çalınanlara. Tanrıya yakarır, ama firavunlara taparsın. Musa Kızıldeniz'i açsa önünde, sen o denizden geçmezsin.
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Hatırlamak için harcadığımız çabadan çok daha fazlasını unutmak için harcıyoruz. Unutabiliyor musunuz bari? Hayatınıza kazdığınız o çukurların etrafından dolaşıp geçebiliyor musunuz? Bir zamanlar bütün dünyayı birbirine katan o şarkıyı dinlediğinizde, sorulan sorunun cevabını verebiliyor musunuz: "Nereye gidersin sevdiğim, yatağında yalnızken?" Nerelere gidiyorsunuz yalnızken yatağınızda? En çok gitmek ve en çok kaçmak istediğiniz yere mi? Geçmişte en yakınınız olmuş olan "şimdiki yabancıyı" ya da gelecekte en yakınınız olabilecek "şimdilik yabancıyı" hafızanızın derinliklerinden söküp uzak sürgünlere gönderdiğinizde onunla birlikte giden bir şeyler olmuyor mu?
Ahmet Altan
Ahmet Altan
Reklam
Bir uçurumla yaşamak aslında yaşamamaktır, anlamışsınızdır bunu, yaşamak ise değerli bir zehri içmektir ve zehir içilirken ne kadar güzelse, bittiğinde o kadar yakıcı olacaktır. Üstelik o zehir sizi diğerlerinden ayıracaktır. Uçurumlarını, hiç fark etmeden yaşayan insanlarla; uçurumlarının "bir bedenin büyüsüyle", bir başka insanın ısısıyla, kahkahasıyla, sıcak bir öğleni ya da erken bir sabahıyla, düşlerinde beliriveren görüntüsüyle dolduğunu görenlerin yaşadıkları ve seyrettikleri hayatlar birbirine hiç benzemeyecektir. İkincilerin hayatında keder, ayrılık, öfke, özlem olsa da "bayağılık" olmayacaktır. "Altın rengi bir çiçek" gibi yanan mum sönse de altın rengi bir çiçek gibi sönecektir.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
𝐘𝐚𝐥𝐧ı𝐳𝐥ı𝐤, 𝐡𝐞𝐫 𝐠𝐢𝐭𝐭𝐢ğ𝐢𝐧𝐢𝐳 𝐲𝐞𝐫𝐞 𝐬𝐢𝐳𝐝𝐞𝐧 ö𝐧𝐜𝐞 𝐯𝐚𝐫ı𝐩 𝐬𝐢𝐳𝐢 𝐤𝐚𝐫şı𝐥𝐚𝐫.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
Hayatımızdaki uçurumları coşkulu seller doldurur bazen, kuru bir vadinin tutkulu bir nehre, çorak bir bozkırın Babil bahçelerine dönüşmesindeki sihri şaşkın bir hayranlıkla yaşarız. Ama ne yazık ki, bazen büyük nehir, ardında kurumuş bir nehir yatağı bırakarak akıp gider.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
İçindeki boşluğu bir kez görmüş olan, zaman zaman "keşke bunu hiç görmemiş olsaydım" dese de, bir daha asla o boşlukla yaşamaya dayanamaz. Otuz beş yaşında ülkesinden uzak bir sanatoryumda veremden ölen yazar Katherine Mansfield, "Bir Hüzün Güncesi" adını taşıyan anılarında, on sekiz yaşında, kendi hayatındaki boşluğun dolduğu geceyi anlatır: "Soğuktan, yorgunluktan ölü gibiyim. Uyuyamıyorum; çünkü öylesine birdenbire oldu ki, uzun süredir bunu beklememe karşın, altüst oldum, ezildim altında. O, yorgun. Dün geceyi onun kolları arasında geçirdim -bu geceyse ondan nefret ediyorum- ona tapıyorum anlamına gelir bu: Bedeninin büyülü çekiciliğini duyumsamadan yatağımda yatamıyorum." Ve boşluğun dolduğu andaki büyük haz: "Beni büyülüyor, tutsak ediyor, varlığına, bedenine tapıyorum. Başımı göğsüne dayayıp yatarken, yaşamın verebileceği ne varsa duyumsuyorum. Tüm sıkıntılarım, aşağılık korkularım silinip gidiyor."
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Reklam
Bekleyen kadın her zaman bir sığınaktı çünkü, güzel kadınlar tarafından terk edildiğinde koşup gideceği, yaralarını iyi edeceği, dinleneceği, soluklanacağı bir sığınak. Ve terk edildiğinde gidebileceği bir sığınak olsun diye terk ediliyordu.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
İspanyolların dâhi rejisörü Bunuel, ilk filmini birlikte yaptığı çocukluk arkadaşı Salvador Dali'yi, "iri kadın kalçaları" üzerine söylediği sıradan bir cümleyle kaybetmişti. Bir gün bir gezintide, "ben iri kalçalı kadınlardan hoşlanmam" demişti. Paul Eluard'dan boşanıp Dali'yle evlenmiş olan Gala'nın kalçaları iriydi. Dostluk bir cümleyle bitti. Aradan uzun yıllar geçti. İkisi de iyice yaşlandığında, Bunuel, Dali'ye bir haber gönderdi: — İkimiz de çok yaşlandık, son bir şampanya içelim birlikte. Cevap çok sıradan bir cümleydi: — Ben artık şampanya içmiyorum. Şampanya içilmiyordu artık ve birbirlerini göremeden öldüler.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.