Ali Standish, author of the critically acclaimed The Ethan I Was Before, split her time growing up between North Carolina and several imaginary worlds. The only award she ever won in school was for messiest desk, but that didn’t stop her from going on to get degrees from Pomona College, Hollins University and and the University of Cambridge. She still spends most of her time in her imagination, but you might just spot her walking her two rescue dogs with her Finnish husband around her neighborhood in Raleigh.
“Bir şeyin görmeye değer olmadığını onu görmeden nasıl anlayabilirdi ki?”
Göğe tırmanan çocuk hikayesin de Yaşadığı kasabaya ait olduğunu hissetmeyen Alma Diğer insanların görmediği o güzellikleri hissediyor, görüyor ve hayallerinin, merak ettiklerinin peşinden gidiyor.
Yıldızlı ayı, Kuyruklu yıldız ve Serçe kurt ile çıktığı bu yolculukta onu zorluklar, engeller, istenmeyenler, dışlananlar bekliyor ve sonra yolu sevgiyle birleşiyor.
Alette Straathof’un büyüleyici güzel çizimleriyle dikkatimizi hikayeye odaklıyor ve çizimler içerisinde öyküyü detaylarıyla tatmış oluyoruz.
Bu sevgiye, iyiliğe, doğa ve hayvan sevgisine giden yolculuğu okumanızı öneririm. Bakalım Alma kendini ait hissedebileceği bir yer buluyor mu?
GÖĞE TIRMANAN ÇOCUK | ALI STANDISH
Hikâyenin kahramanı Alma adında bir çocuk, ona çizilen sınırları, ezberletilmeye çalışılan yasakları kabullenmeyip sorgulamaya, doğrusunu anlamaya çalışıyor. Kendini yaşadığı yere ait hissetmez ve merakı ona bambaşka kapılar aralar. Diğer insanların görmediği güzellikleri keşfeder, hayallerinden ve iyimserliğinden vazgeçmeden Yıldızlı Ayı ile birlikte çıktığı yolculukta artık onları yepyeni arkadaşlıklar ve yepyeni bir hayat bekliyordur.
Anıl Basılı’nın harika arka kapak yazısıyla bu kitabı 7 yaş ve üzeri herkes okuyabilir.
“Bir şeyin görmeye değer olup olmadığını onu görmeden nasıl anlayabilirdi ki?”
“Bazen bir şeyden, sadece henüz onu anlamadığın için korkarsın”
“Cesaret…” dedi çocuk. “Ve sevgi. Bunlar bizi birbirimize bağlar.”
“Ormanı seyrederken parlak renklerin ışıldadığına tanık oluyor, neşeyle şakıyan kuşların ötüşünü duyabiliyordu. Bu sesler ona sanki kendi kalbinin de kanatları varmış gibi hissettiriyordu.”
“Bazen bir şeyden, sadece henüz onu anlamadığın için korkarsın.”
Yaşadığı yere ait olmadığını hisseden Alma,Tully,Yıldızlı Ayı,Kuyruklu Yıldız ve Serçe Kurt’la birlikte hayallerinin, merak ettiklerinin peşinden gökyüzüyle yeryüzünün birleştiği o yere doğru ilerliyordu.
“Bir şeyin görmeye değer olup olmadığını onu görmeden nasıl anlayabilirdi ki?”
Kendine ait bir yer arama yolculuğunda; engellenenler, dışlananların yolu birleşiyordu.
“Cesaret…”dedi çocuk. “Ve sevgi. Bunlar bizi birbirimize bağlar.”
Ormanın kalbinde başlayan yolculuk cesaret ve sevginin birleştiği yerde bitiyor.
“Burada birbirimizi görmemizi engelleyen duvarlar, dağlar ya da nehirler yok.”
Tüm engeller geride kalıyor…