Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Anton C. Zijderveld

Anton C. ZijderveldKlişelerin Diktatörlüğü yazarı
Yazar
8.4/10
13 Kişi
55
Okunma
3
Beğeni
1.188
Görüntülenme

Anton C. Zijderveld Gönderileri

Anton C. Zijderveld kitaplarını, Anton C. Zijderveld sözleri ve alıntılarını, Anton C. Zijderveld yazarlarını, Anton C. Zijderveld yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, planlı olarak yaşamayı, yani, toplumun, insanın ve insan varlığının rasyonel ve entellektüel bir biçimde organize edilmiş şekliyle bir arada olmayı, birlikte yaşamayı öğrenmelidir. Planlanmamış olması durumunda özgürlüğünün ömrünün de fazlaca uzun olması olası değildir. Toplumu planlamayı öğrenmek zorundayız, aksi takdirde sonumuz kaçınılmaz olarak ya kaosla, ya da totalitarizim ile noktalanacaktır.
"Özgürlüğüne kavuşmak için Tanrı'yı öldüren batılı insan, ne özgürlüğünü kazanabildi, ne de putlardan kurtulabildi."
Reklam
Soyut toplum olarak uyum sağlamış olan homo externus’u isterken, insan kendisini homo internus’a indirgemeye çalışır.
Sayfa 251Kitabı okudu
İnsan, “sosyal olarak ölü” olma arzusunu hiçbir zaman kaybetmemiştir.
Sayfa 164Kitabı okudu
Totaliter entellektüel, peşinden gelecek olanların kendisine itaatkar olmalarını istemekle yetinmez, aynı zamanda onlardan kendi inandıklarına kendisi kadar inanmalarını da ister.
Sayfa 132Kitabı okudu
Robert Musil
“Kendisine özgü özellikleri olmayan bir insan, insansız özelliklerden başka birşey değildir.”
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Ben tapmam aga
Metafiziği, insanların önce soyut bir takım realiteler inşa edip sonra da sanki bunlar gerçekmişçesine bunlara karşı tavır almalarına, hatta bu soyut varlıklardan bazılarına tapmalarına neden olan mantıki manipülasyon olarak tanımlayabiliriz.
Kapitalistler, bütünüyle, “Ticari malların fetişizmi”ne kendilerini esir etmişlerdi ve soyut realitelere adeta tapıyorlardı. Kapitalist toplumlarda hüküm süren soyut varlıklardır, insanlar değildir.
Özgürlük, sadece haberdar olma, bilincinde olma değil, ama aynı zamanda anlamın realize edilmesi ve üretilmesidir. Bir faaliyettir veya Karl Marx’ın tabiriyle, “praxis” tir.
Durkheim’in söylediklerine bakılırsa eğitim, sosyal kurumların yapısında mevcut bulunan geleneksel yaşam tarzları ile uyum içerisinde davranmasını, düşünmesini sağlayacak bir biçimde çocukları sosyal bir pota içerisinde eritir.
Reklam
Durkheim’in söylediklerine bakılırsa eğitim, sosyal kurumların yapısında mevcut bulunan geleneksel yaşam tarzları ile uyum içerisinde davranmasını, düşünmesini sağlayacak bir biçimde çocukları sosyal bir pota içerisinde eritir.
“Ben” buharlaşıp “beni”nin içinde kaybolurken, “beni” de kozmik bir “ben olarak yaşanır.
Marx’a göre insan, estetik ve pasif olarak yaşayan bir varlık değildir. Eylem, onu karakterize eden bir özelliği olup, karşısına çıkan realite kendisinin bir ürünüdür.
Sürekli olarak bireyden bir şeyler talep eden bu topluma ve yabancılaştırıcı kuvvetlerine karşı sürekli bir protesto hareketi izlenmelidir.
“Toplum bireyden durağan bir yaşam organizasyonu isterken bireyin, sosyal durumları bu şekilde, sanki birbirlerine benziyormuş gibi, tanımlamasını bekler, aynı maddi koşullara içgüdüsel olarak aynı şekilde tepki göstermesini istemez. Fakat maddi koşullar değişse bile akılcı bir biçimde benzer sosyal durumlar inşa etmesini arzu eder. Bireyin üzerine empoze etme temayülünde olduğu yeknesak davranış tarzı, organik alışkanlıkların değil, fakat bilinçli olarak takip edilen kuralların yeknesaklığından kaynaklanmaktadır.”
191 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.