Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Antti Revonsuo

Antti RevonsuoBilinç - Öznelliğin Bilimi yazarı
Yazar
8.0/10
6 Kişi
14
Okunma
2
Beğeni
714
Görüntülenme

Hakkında

İsveç’teki Skövde Üniversitesi’nde Bilişsel Nörobilim profesörü ve Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’nde Psikoloji profesörüdür. 1990’lardan beri bilinç araştırmaları alanındaki çalışmalarını sürdürmekte ve 1997’den bu yana bilinç çalışmaları üzerine bir lisans programını yönetmektedir. Rüya üzerine geliştirdiği, evrimsel psikoloji teorisine dayalı, tehdit-simülasyon kuramı ile tanınmaktadır.
Unvan:
Nörobilim Profesörü, Psikoloji Profesörü
Doğum:
1963

Okurlar

2 okur beğendi.
14 okur okudu.
3 okur okuyor.
35 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu yüzden fiziksel diye bildiğimiz her şey sonunda büyük bir nılsamaya dönüşebilir. Dolayısıyla, belki de zihinsel olan değil de fizik- sel olan bilimden dışarı atılmalı veya en azından bilinçli deneyim örün- tülerine (yanlış her türlü şüpheden arınmış olan tek şeye!) İndirgenme- lidir. Fenomenalcilik, fiziksel maddeyi bilince bağlı bir şey olarak ele alır: Madde, gözlemin ortaya çıkardığı bir imkandan başka şey değildir. Idealistlerin ünlü sloganı: Var olmak algılanıyor olmaktır. Fakat sorabiliriz: Kim tarafından algılanıyor olmak? Idealizmin uç biçimlerinden biri der: Benim tarafımdan. Tekbencilik, yalnız benim var olduğumu iddia eden bir görüştür (tüm dünya benim bilincimde bulunan bir rüyadan ibarettir). Diğer insanlar, tıpkı rüyalarımda sorumlu bağımsız varlıkları bulunmayan insanlar gibi, benim rüyamdaki imge olarak vardır; bunlar benim bilincimin yarattığı şeylerdir. Tekben- cilik görüşünü nihai olarak reddetmek zordur; Ancak, dünyaya dair bir varsayım olarak ciddiye almak da en az reddetmek kadar güçtür. İdeal kalan kalan biçimleri, diğer zihinlerin kişinin varlığını reddetmez. Bilinçli deneyimin dünyasında yaşarız fakat bu dünya, tek bir insan zihninin içerdiği bir şey değildir -dünya belki de Tanrı'nın zihnindeki devasa bir rüya alemidir.
Sayfa 79
Descartes, soruşturmasında sistematik şüphe yöntemini kullanmıştır. Gündelik hayatımızda sorgulamaksızın doğru kabul ettiğimiz bir soru sormak için soru sormaktır. Duyu bizim dünyamızdan almadığımız gibi değil mi? Böyle bir dünyanın var olması, onun sadece bir rüya veya varsanı olması mümkün mü? Ya algıladığım bedenim: o da sadece bir varsanı
Sayfa 42
Reklam
Bilinç Biliminin Felsefi Temelleri
"Etkileşimcilik, ruh ve beyin arasında işleyen mekanizmalarla ilgili ikna edici bilimsel bir varsayım ortaya koymadığı müddetçe, deneysel bilinç biliminde hiçbir rol oynamayacak ve sadece felsefe içinde desteklenebilecek tamamıyla metafizik bir kurgu olarak kalacaktır."
Sayfa 40 - Küre Yayınları, 2. Basım: 2017, çev. Selim DeğirmenciKitabı okudu
Normal kişilerden ve nöropsikolojik hastalardan elde edilen veriler göstermiştir ki benlik, beynin kendisine anlattığı bir kurama veya hikayeye benzer; bu hikaye nispeten değişkendir ve nesnel olgulara iyi bir uyum içerisinde değildir.
Sayfa 275Kitabı okudu
Strawson, öznel deneyimin inkarından, "insan düşünce tarihinin tümünde gerçekleşen en garip şey" diye söz eder(2006,s.5). Daha sonra ise, tamamen deneyimsel-olmayan fiziksel fenomenlerin açıkça deneyimsel fenomenler ortaya çıkaramayacağına inandığı için zayıf belirimciliğin tüm biçimlerini reddeder. Güçlü belirimciliği saçma bulur; çünkü ona göre güçlü belirimci li, fiziksel dünyada doğaüstü büyüye benzer bir şeylerin yürürlükte olduğu inancını gerektirir. Dolayısıyla, geriye kalan az da olsa makul tek alternatif, mikropsişizm adını verdiği bir panpsişizm çeşididir. Bu görüşe göre, mikrodüzeydeki fiziksel fenomenlerin bizzat kendileri doğaları gereği deneyimsel olmalıdır. Eğer bu doğruysa, o zaman zayıf belirimcilik tekrar anlamlı hale gelmeye başlayacaktır. Çünkü makrodeneyimsel fenomenlerin (duyum ve algılarımızın) karmaşık organizasyonları yoluyla mikrodeneyimsel fenomenlerden - fiziksel madde ve enerjinin tamamındaki deneyimsel özelliklerden- ortaya çıkabileceğini varsaymak oldukça makuldür. Deneyim, en alt fiziksel düzeylerden yukarıya doğru her yerde bulunur; bu nedenle, organizasyonunun herhangi bir düzeyindeki bilinçsiz fiziksel bileşenlerden sihirli bir şekilde yaratılmasına gerek kalmaz.
İçindekiler
Türkçe Baskıya Önsöz
Bilinç - Öznelliğin Bilimi
Bilinç - Öznelliğin Bilimi
Bilinç: Öznelliğin Bilimi'nin Türkçe baskısının yayınlanmasıyla, kitabın Türkçe çevirisinin okuyucularını bilincin gizemini benimle birlikte keşfetmeye çağırmaktan büyük bir zevk ve onur duyuyorum. Kitabın orijinal ingilizce baskısının yayınlanması üzerinden

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
469 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bilincin İhtişamlı Gizemi
Descartes’ın şüphe metodunu kullanarak oluşturduğu felsefesinin temelinde refleksif bilinç yer alır. Sırayla her şeyin doğruluğunu ve kesinliğini sınayan Descartes, son raddede açık seçikliğinden ve kesinliğinden emin olduğu bir şey bulur nihayet: düşünen ben. Ünlü “cogito ergo sum” (düşünüyorum, o halde varım) onun felsefesinin temel dayanağıdır.
Bilinç - Öznelliğin Bilimi
Bilinç - Öznelliğin BilimiAntti Revonsuo · Küre Yayınları · 201715 okunma
469 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Birinci bölümde bilincin salt fiziksellik ile açıklanabilecek bir durum olduğunu söyleyen tekçi ve bilincin maddeden fazla bir şey gerektirdiğini söyleyen ikici bilinç kuramları genel hatlarıyla ele alındıktan sonra tarafsız tekçilik, idealizm ve modern anlayışta insan bilincinin bilgisayar metaforuyla açıklanmasına temel teşkil eden işlevselcilik
Bilinç - Öznelliğin Bilimi
Bilinç - Öznelliğin BilimiAntti Revonsuo · Küre Yayınları · 201715 okunma