"Kim nasıl açıklar bunca mutsuzluğu; nereden bileyim?
Yanıtları başkalarına bırakmak benim gibilerin işi
Sıkı sorular sormak elimden geldiğince, bu benim işim..
Bazen başkalarına
Bazen kendime..."
Fatih Akıcı
4
Gönül ektim aşk ektim, cennet ettim bu yurdu
Bilmedim ki altında bir canavar uyurdu
Bu ne şiddetli bela, kışkırır da kışkırır
Bin yıldır Türk ettiğim topraktan Türk fışkırır
Ezelden bu toprağa oğullar feda ettim
Böyle mi olacaktı oğlumla şehadetim
Vatan gelin kızımın bindiği uysal attı
Bugün aksi delirdi, bizi sırtından attı
Gem vurdum da herhalde mahmuzu zalim bastım
Urganı hem usule, hem de boynuma astım
Kuş tüyü yastığında kuş gibi yatan beyler
Üç kuruş rant uğruna canımı satan beyler
Sefil dünyalık için harca kum katan beyler
Övünün, eseriniz, enkazda yatan beyler
Övünün, eseriniz, ağlıyor vatan beyler
Ayarsız Dergi Sayı 85 Mart 2023
"İki gözü düşünsene...
Beraber ağlar bu ikisi
Beraber de güler...
Beraber uyur,
Beraber görür her şeyi
Ama birbirlerini asla göremezler.
Bir kerecik bile!.."
Bu devrin insanı parayla alamayacağı her şeyden çekiniyor çünkü elinde manevi bir sermayesi yok. Karşılığında ödeme yapmadığı hiçbir şeyi de değerli saymıyor.
Felsefe dünyasının yerlisi olan bir dostumun kurduğu sohbet sofrasında otururken konu “ölüm”e geldi:
“Ay dost, bilir misin en rahat ettiğim yer mezarlıklardır. Okumasını bilene nice kitaplar vardır orada. Dinlemesini bilene nice öğütler vardır orada. O nedenle haftada en az bir kere mezarlıklara giderim. Mezarlıkları canlı olan toplumun medeniyeti diridir.”