Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Devrim E. Alkış

Devrim E. AlkışSene 84 yazarı
Yazar
Çevirmen
7.1/10
16 Kişi
61
Okunma
2
Beğeni
1.505
Görüntülenme

Devrim E. Alkış Gönderileri

Devrim E. Alkış kitaplarını, Devrim E. Alkış sözleri ve alıntılarını, Devrim E. Alkış yazarlarını, Devrim E. Alkış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocukluğun geçmediği bir yere ait olmak imkansızdı..
"İtiraf ederek yükten kurtulmak büyük bir yalandır. Bunu suç işlemeyen mutlu azınlık uydurmuştur..."
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
:...İnsanın olduğunu yerde umut da tükenmez, çare de tükenmez. "
Sayfa 118Kitabı okudu
"Avuçlarımda hala sıcaklığın var, inan, Unuttum, dese dilim, yalan, billahi yalan."
220 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hikayemiz, Viyana'da başlıyor ve olayları anlatan kişinin adı hiç geçmiyor. Zaten olayların baş kişisi de kendisi. Bir nevi başından geçen bir dönemi anlatıyor. Doktora tezi için orada ama tezini bir türlü tamamlayamıyor. Tezi üzerinde kalem oynatamadığı günler birbirini kovalıyor (eminim bu kısmı bir çok kişi için tanıdık) ve derken Türkiye'den bir haber alıyor. Eski sevgilisi düğününe davet ediyor. Düğün için geldiği ülkede, geçmişten gelen sırlar da artık gün yüzüne çıkmak için harekete geçiyorlar. Beş eski arkadaş ve bir sır. Bakalım bu sır hepsinin hayatını değiştirecek mi yoksa rutin hayatlarına geri mi dönecekler? Kitabın kurgusunda sene 1984'e özlem çeken bir dernek var ve hayatımızı o seneye çevirmeye çalışıyorlar. Hatta partileri bile var. Bu bana biraz distopya gibi geldi ki kitapta ütopya gibi anlatılıyor derneğin faaliyetleri. Siz geçmişe dönmek ister miydiniz? Şahsen ben istemezdim, şu andan çok mutluyum Kitabın dilini sevdim, merakla okuttu kendini. Tek sevemediğim yeri sonu oldu. Sanırım çok daha farklı bir son bekliyordum. Bu şekilde yazıyorum ama umarım günün birinde bir yazar buyur sen yaz demez Sonuçta kitapların kurgusu veya sonu bizim istediğimiz gibi olmak zorunda değil. Bakın George R. R. Martin'e kimi sevsek anında kılıçtan geçirdi Son olarak kapağına da değinmek istiyorum ki ben çok beğendim bu kapağı. Hatta son dönemde en çok hoşuma giden kapak olabilir. Bu tarz, tek bir kareyle hikaye anlatan kapakları aşırı seviyorum. Devrim Bey'e yazarlık yaşamında başarılar diliyorum. Kendisiyle tanışmama vesile olan @yazariylakonusanlar a da çok teşekkür ediyorum
Sene 84
Sene 84Devrim E. Alkış · Everest Yayınları · 043 okunma
Reklam
220 syf.
·
Puan vermedi
. Yazarıyla konuşanlar Kasım ayı ikinci kitabımız ve benim ilk kez okuduğum bir yazar. . Eski sevgilisinin düğünü için Viyana’dan ,İstanbul’a dönem baş karakterin anlatısı. Eski sevgilisi ve eşinin kurduğu ‘Sene 84’ vakfı ile zaman zaman 80-90 yılları arasındaki nostaljiyi bize aktaran yazar; bu konuda gerçekten de başarılı olmuş diyebilirim. Bizi o yıllara götürmesi konusu zaman zaman sıksa da güzeldi,ana hatlarıyla keyifliydi. Çok yakın beş arkadaşın yıllar sonra biraraya gelmesi konusu da var tabi ki. Geçmişlerinde bir cinayet konusu var ve bunu yıllar yılı hep gizlemişler. Bu gerçeğin üzerine farklı farklı hayatlar kurmuşlar. Kimi çok güzel hayata tutunmuş,kimiyse meczupluk sınırında gezmiş. Niye böyle diyorum derseniz ; kitabın başkarakteri sanrılar görüyor gibi geldi bana. Gerçek tam olarak neydi kitabın sonuna kadar anlamakta zorlandım. Ekin o yazıları yazdı mı,Ekin intihar etti mi,hatta Ekin gerçekten var mıydı ya kadar sorgulattı bana. Kitabın finalinde aslında baş karakterin şizofren olabileceğini bekledim ama olmadı diyebilirim. Bu açıdan baktığımızda dili akıcı,üslubu güzel ama kurguda kopukluklar var diyebilirim.
Sene 84
Sene 84Devrim E. Alkış · Everest Yayınları · 043 okunma
Günün monotonluğuna inat daha iyisinin olacağına inanmaktan bıkmayın, vazgeçmeyin.
Sayfa 119
Kanaatkar olmalı, bencillikten, bu dünyada sadece ben varım anlayışından sıyrılmalıyız. Ancak o zaman paradan özgürlüğümüzü geri kazanabilir ve kazandığımız bu özgürlükle bilişsel gücümüze yeniden sahip olabiliriz.
Sayfa 117
Kanları her şeye rağmen coşkuyla akan insanlarının yönetilmesi için daha fazla gaza ve sopaya ihtiyaç duyulan İstanbul...
Sayfa 18
Reklam
220 syf.
·
Puan vermedi
Nostalji esanslı roman: SENE 84
219 sayfadan oluşan roman, Devrim Alkış'ın kalemini tanıma romanı oldu benim için. Bu bağlamda hemen birkaç şey yazayım üslubuna dair: Devrim Alkış'ın kelime dağarcığı oldukça geniş. Çeşitli kelimeleri bu şekilde metne yedirip okurun dikkatine sunması takdire şayan ancak bir iki cümlede -romanda geçen elbette- ne dendiğini, ne denmek istendiğini anlamakta zorlandım, anlamı bulmak için mantık yürütmek zorunda kaldım. Sanırım o cümleler gözden kaçmış yayına hazırlık aşamasında. Roman ne anlatıyor peki? Hem bu yazının hem kitabın başlığından anlaşılacağı üzere "geçmiş"i anlatıyor. Beş arkadaşın ortak geçmişlerinde yatan bir sır, anılarla yuvarlanarak bu "geçmiş"te önemli yer tutuyor. Nedir bu sır, diye mi soruyorsunuz? Elbette okumadan öğrenemezsiniz. Nostalji esansı, kurguyu biraz sekteye uğrattığını söylemem lazım. Olay, geçmişte saklı kabul ama geçmişten bahsederken nostalji fırtınasına yakalanıyorsunuz. Bu bir yerde hoşuma gitti, maziyi yad ettim (Anneannemi, babaannemi, dedemleri andım.) ancak bir yerde kurguyu sekteye uğrattı, tabii benim fikrimce. Uzun bir roman olsaydı sorun olmazdı bu nostalji fırtınası. Orhan Pamuk da nostaljiyi anlatmayı sever ama romanları uzun olduğu için romanda kurguyu gölgede bırakmıyor bu durum. İyi okumalar dilerim.
Sene 84
Sene 84Devrim E. Alkış · Everest Yayınları · 043 okunma
220 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Madem eskilerden konuşacağız, o zaman düz vites kullananların yada kullanmış olanların çok iyi anlayacağı bir örnek ile, bu kıtabı okuduktan sonra ne hissettiği anlatmaya çalışayım. Hani yüksek viteste giderken, siz ısrarla arabanızı düşük viteste kullanmaya devam edersiniz ve o zavallıcıkta "ne olursun artık şu vitesi değiştir" dercesine bağırır ya; işte bu kitabı okumak benim için resmen minvalde bir okuma oldu. Okuması çok rahat ve akıcı kitap. Ancak,yol boyu bir türlü üst vitese geçemiyorsunuz. 84 yılından ziyade, 80’lerin havasını buram buram soluyuyor kitabımız ve bu kısımları okumak gerçekten keyifli oldu. Bu açıdan zaman kaybı diyemem. Ama olay örgüsünde eksik bir şey var. Sürekli bir aksiyon bekledim son sayfaya kadar. Hatta son satırsa bile baş karakterimizin “ben deliyim” ya da “bunlar rüya” gibi cümlelerle finali yapması bilebeklenen aksiyon duygusuna merhem olabilirdi. Olamadı! Kitaptan alabileceğim tad eksik kaldı diye düşünüyorum.
Sene 84
Sene 84Devrim E. Alkış · Everest Yayınları · 043 okunma
Masumiyet Müzesi’ne Selam
Bu hissizliğin tek istisnası "Katil Araba" denilen 56 Chevrolet idi. Bir zamanların zenginlerinden Kemal Basmacı'nın eşi Füsun'un içinde öldüğü bu araba, bir dolmuşçu tarafından satın alınıp tamir ettirilmiş, ardından Kadıköy-Bostancı hattında çalıştırılmıştı; hatta annem küçükken uzak bir akrabamıza giderken o dolmuşa bindiğimizi söylerdi. Yolcular arabayı ve şoförünü bilir, biner binmez yol boyunca Kemal Bey'in makûs talihinden konuşurlarmış.”
"Zamanın çözümsüz labirentinin köşeleri bizi bir şekilde birleştiriyor.”
“İnsanlar yeni konulara girmeden evvel birbirlerinden uzakta geçirdikleri zamanı birbirlerine anlatmak zorunda hissederler. Konuşabilmek için kelimelere duyulan ihtiyaç kadar büyüktür bu zaman eşitlemesi. Geçmişte yaşananlar bugüne taşınmadan yeni bir konu açılmaz.”
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.