Genel kanı evde olan kişinin hiçbir iş yapmadan oturduğu ve “boş olduğu”. Oysa ben evdeyken “en dolu” oluyorum çünkü evde olmaktan mutluyum ve yapacağım dünya kadar iş var... başta da kitap okumak ve yazmak; bunlar “boş olmak” anlamına gelmiyor...
Bu gri İstanbul gününde eski bir kahvede simit ve sıcak çay eşliğinde kitap okumayı özledim. Bir esnaf lokantasında tanımadığım birinin masasına sinip, selamlaşarak çorbamı içmeyi özledim. Balat sokaklarını özledim. Her geçen An'ın ne kadar değerli olduğunu bir kere daha anladım.
Erhan Altunay
Masalcı adlı kitap sürükleyici,gizem dolu bir kitap.Gerçekle masal birbirinin içine geçmiş.Bir an gerçek mi yoksa masalın içinde miyim diye düşünüyorsunuz
Günaydın..
Burada incelemesini yaptığım ya da önerdiğim kitapların, insanların dimağlarında nasıl bir lezzet, nasıl;
Hiçbir zaman unutulmaz bir iz bıraktığını bilen bilir..
Bugün sizlere yine öyle bir kitap önereceğim ki, neredeyse bir çoğunuz için "ben hiç kitap okumamışım" dedirtecek türden..
Öyle ki, İstanbul'un binlerce yıllık gömülü (saklı) ezoterik tarihinin dünyası içerisinde nefes nefese koştururken, heyecandan kitabı elinizden bırakıp, biraz nefes alıp soluklanmak istediğiniz anlar olacak..
Bununla birlikte zihnimiz üzerinde oynanan oyunları gördükçe, hayretlerden hayretlere sürüklenip birçok aydınlanmalar yaşayacaksınız...
Kitabı matbu şeklinde okumak isteyenler tabii ki kendi tercihleri, normalde bu kitabın fiyatı 80 ila ₺200 arasında değişiyor, fakat e-kitap olarak ücretsiz okumak isteyenler olursa onun da linkini en alta bırakıyorum..