Erin, kırsaldaki Connecticut'ta büyüdü ve neredeyse çocukluk mazurlarının hikayesini geçirdi. Rochester Teknoloji Enstitüsünde web tasarımı eğitimi aldı (ve hikayelerden uzak duramadığı için Yaratıcı Yazarlığa önem vermedi). Çeşitli markalar için web siteleri reklamcılık ve tasarım alanında çalışan birkaç yıl sonra Boston'dan New Hampshire'a taşındı; burada ailesi ile birlikte yaşıyor ve tam gün yazıyor.
Yazmadığı zamanlar, Erin genellikle yürüyüşe çıkabilir, iyi tipografi üzerine oynuyor ve her şeye saplantılı olarak Harry Potter'ı buluyor. Bir sürü kahveler içiyor, çok fazla kitap satın alıyor ve üçüncü kişide kendisi hakkında yazı yazmada çok yetenekli değil.
Erin, Pippin Properties'in Sara Crowe tarafından temsil edilmektedir. Taken Üçlemesi'nin ve HarperTeen'den gelecek Contagion'un ve HMH'nin Vengeance Yolu ve Retribution Rails'in yazarıdır .
Selam️ Erin Bowman “Salgın / Contagion”
Salgın; bir bilim kurgu seri başlangıç kitabı. “2019 Edgar Ödülü Adayı, En İyi Genç Yetişkin Roman” gibi iki de yıldız var üzerinde. Uzak bir gezegende çalışan, sondaj ekibinin acil yardım çağrısına, ona en yakın gezegenden, ufak bir mürettabat, dolayısıyla küçük bir uzay gemisi, yardım için
Odyseey'de bulunan yüzlerce kişinin çalıştığı gezegenden imdat çağrısı alınır. Onlar araştırma ekibidir ve bulundukları gezegende kazı çalışmaları yapmaktadır. İmdat çağrısını alan mürettebat, 2 aylık bir uçuşun ardından gezene iner. Yalnız onları korkunç şeyler beklemektedir.
Son zamanlarda okuduğum en güzel bilimkurgu kitabı idi. Hızlı okunan, heyecanlı, gerilim dolu, gereksiz detaylardan uzak, bilimkurgu'nun en güzel kitapları listesine rahatlıkla girebilecek harika bir kitaptı. Salgın serinin ilk kitabı. Devamı geçen yıl temmuz'da satışa çıkmış. Bizler de çok beklemeyiz umarım.
Şimdi nasıl başlasak bilemedim... Açıkçası verdiğim puanda 6 ile 7 arasında gittim geldim, gittim geldim en son 6 de karar kıldım. Nedenini de şu şekilde açklamaya başlamak isterim; arkadaşlar, ben direkt olarak farklı işlenmiş bir Maze Runner (Labirent) serisini okudum ya. Gözlerime inanamadım okurken nasıl bu kadar aynı şey yazılabilir diye.