Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Faruk Duman

Faruk DumanSus Barbatus! 1 yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.0/10
1.212 Kişi
4.191
Okunma
206
Beğeni
17bin
Görüntülenme

En Eski Faruk Duman Gönderileri

En Eski Faruk Duman kitaplarını, en eski Faruk Duman sözleri ve alıntılarını, en eski Faruk Duman yazarlarını, en eski Faruk Duman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir şeylerle oyalanmalı insan. Yoksa bir iç sıkıntısı başlıyor. Bir şey aşağıdan yukarıya doğru yükseliyor. Ve boğmaya başlıyor insanı.”
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kısa bir roman ve ilginç... Karanlık bir ormanın derinliklerinde bir kaza sonuncu yaşamları kesişen kahramanlar, aniden başlayan şiddetli yağmur ve Doğa... Doğayı o kadar güzel anlatmış ki Faruk Duman, canlı... kendinizi içinde hissedeceğiniz, sesleri, rüzgarı, yağmuru duyacağınız kadar canlı. Romanda baştan sona kadar bir gerilim var. Son sayfaya kadar devam ediyor. Bu da okuru hep merakda bırakıyor, bitirmeden kitabı elinden bırakmak istemiyor insan. Bir solukta okunabilecek bir roman.
Köpekler İçin Gece Müziği
Köpekler İçin Gece MüziğiFaruk Duman · Can Yayınları · 2014405 okunma
Reklam
Umutsuzluk köreltir insanı. Düşünceni toplayamaz, dışarıda olduğu kadar içeride de (aklında, kalbinde, damarlarında) olup bitenleri anlayamazsın.
Can YayınlarıKitabı okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabında yeni anlatım yollarını deneyen yazar başarılı olmuş mudur gerçekten bilmiyorum. Otorite sıradan okuyucu ise başarılı olmamıştır diyebilirim. Lakin benim anlamadığım, kapasitemin yetmediği bir durum mevcutsa söyleyecek söz yok... Ben bir iki öykü dışında beğenmedim. Sıkıldım en azından....
Keder Atlısı
Keder AtlısıFaruk Duman · Can Yayınları · 2011116 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Faruk Duman'ın "Baykuş Virane Sever" adlı son hikâye kitabını okuduktan sonra neredeyse bütün eserlerini aldım. Romanlarından başlayayım dedim, ama sonra hikâyelerine döndüm. "Keder Atlısı" çok beğenilmiş, hatta ödül almış bir eser olarak başlamak için iyiydi. Okuyabildiğim hikâyelerinde yazarın son eserine kıyasla dilinin daha sade olduğunu düşündüm, bunu son eserinde cümleleri yarıda keserek kurduğu üslûbunu düşünerek söylüyorum. Keder Atlısı'nda da aynen Baykuş Virane Sever'de olduğu gibi hikâyelerin birbirinin devamı olup olmadığı tam anlaşılmıyor. Daha doğrusu bunu benim takip edemediğimi söylemem gerek. Okuduğum şeyin bana lezzet verdiğini, okumaktan keyif aldığımı, bunun bana estetik geldiğini görüyor, anlıyor; ama imgeleri takip edip yazarın gerçekte ne'den bahsettiğini, kurduğu dünyada neyin ne olduğunu anlayamıyorum; yalnızca ormanın, ağaçların, hayvanların ve iç seslerin iç içe girdiği, birbirini örttüğü bir dünya burası; isimler, varlıklar bazen kendileriler, bazense kendileri olmayan ve bence yazarın bildiği şeylere işaret ediyorlar. Muhakkak ki Faruk Duman'ın eserleri birden fazla okunmayı hak ediyor. Acaba yazarlar böylesine sislerin arasına karışmış, imgelerin büyüyüp büyüyüp herşeyi kapladığı eserlerinde bizlerden bu imgeleri açıklığa kavuşturmamızı mı istiyor, yoksa anlayamasak bile bu akışın keyfini alıp olabildiğince dahil olabilmemizi mi? Yoksa kendimizce anlamlar, dünyalar mı yaratabilelim istiyorlar? Faruk Duman'ın hikâyeleri bana bunları düşündürdü işte. Diğer kitaplarını, yavaş yavaş, belki daha dikkatle, zaman içerisinde okumayı düşünüyorum.
Keder Atlısı
Keder AtlısıFaruk Duman · Can Yayınları · 2011116 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Faruk Duman'ı okumak ayrı, anlamak ayrı. Bu dilin lezzetine varmak ayrı, ama bu dille anlatılanları takip etmek ayrı, kavrayabilmek ayrı. Sırf anlatılışı güzel diye hikâyeleri sevebilmek ayrı, ama hakikaten bu hikâyeler ne anlatıyor diye sorsak, işte onu anlamak ayrı. Benim tek bildiğim, bu kitabında da gördüğüm üzere, Faruk Duman kitaplarını okumaya başladığımız bir iki sayfa olmuşken hemen kendimizi bir ormanda bulmamız: bir ormana giriyoruz ve bu ormanda herşey belirsizleşiyor, önce bize güven veren ve neyin ne olduğuna işaret eden ve kendisi olan kelimeler sonra o ormanın karmaşıklığından, ağaçların içiçe geçmişliğinden, yolların patikaların gizlenmişliğinden, dolambaçlığından bize artık işaret ettikleri şeyleri değil, sanki ne olduklarını hemen bilemeyeceğimiz, belirsiz şeyleri anlatıyorlar.. Bu yüzden hikâyeleri takip etmek zor...Keder Atlısı adlı kitabında olduğu gibi. Faruk Duman bu kitabında da dili bilinçli olarak büküyor, esnetiyor, zorluyor, cümleleri yarıda bırakarak, sonlandırmayarak üslûbunu oldukça hissettiriyor. Ne hikâyeleme tarzı ne de dili alışageldiğimiz hikâyelere benzemiyor Faruk Duman'ın; diğer kitaplarında gördüğüm üzere bu üslûbu anladığım kadarıyla bütün kitaplarında sürdürüyor. Kitabın başında annesinden dinlediği hikâyeleri kendi tarzınca bize anlatan anlatıcımız hikâyeler ilerledikçe belirsizleşen, kolay kavrayamadığımız, belki, bir ihtimal bilinç akışı tekniğine dahil edilebilecek bir biçimde bir dünyaya sokuyor bizi, işte yazarın ormanı herşeyin iç içe geçtiği, ışık ve karanlığın birbirini sarmaladığı bu dil ve hikâyeler ormanı.
Nar Kitabı
Nar KitabıFaruk Duman · Can Yayınları · 2001103 okunma
Reklam
110 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Bu sabah aniden okuma isteği duyarak başladım Faruk Duman'ın Kırk adlı eserine. Okuduğum bütün eserleri içerisinde herhalde en kolay anlaşılabileni bu kitabıydı Duman'ın: dört ana bölümden oluşan eserde önce Demir adlı bir hamalın bir söğüt dalını kırıp kendine düdük yapması sebebiyle cezalandırılması, işkence görmesi ve ortadan kaybolması
Kırk
KırkFaruk Duman · Can Yayınları · 200650 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Faruk Duman okumaya devam ediyorum.Geçen hafta Kırk adlı eserini büyük keyifle okumuştum, bugünse Ve Bir Pars Hüzünle Kaybolur, hem keyif verdi hem de beni üzdü açıkçası. Keyif verdi; çünkü yazarın en sade eseri olarak, en anlaşılır, en net eseri olduğu için okuması en kolay kitabı bir yandan da, bu da beni çok zorlamadığı için diğer eserlerine
Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
Ve Bir Pars, Hüzünle KaybolurFaruk Duman · Can Yayınları · 2012545 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Artık Faruk Duman okumaktan başım dönüyor. Okumak ayrı, aldığım lezzetin içinde dönüp duruyorum, anlama çabasını bir kenara da bıraktım; o anlatıyor, ben okuyorum. Bu sefer ormanda değiliz, oysa yazarın en temel mekânıydı orman- tabii bu kitap yazarın ilk romanı: burada bütün anlamların, bütün varoluşun mekânı deniz, biz de Osmanlı Paşası Yusuf'un
Pîrî
PîrîFaruk Duman · Can Yayınları · 200389 okunma
Okul
Vaktiyle babam birkaç yıl süreyle beni bir ilkokula gönderdiyse bile bu azap yılları, ne de olsa sayılı gün, çabucak gelip geçmişti.
Reklam
Zihin
Harfler zihnime birer larva gibi giriyor; orada artık neyle besleniyorsa, ansızın büyüyüp çoğalıyorlardı. Zihnimdi, bir harf rahmi gibi kendi korunaklı içinde onları koruyup kollayarak semiz birer sözcüğe dönüştürüyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.