1969 yılında Kırıkkale'de dünyaya gelmiştir. Okul içinde açılan sınavı kazanarak spikerliğe başlamıştır. Bu arada kurslara katılarak makrome eğitimi almıştır. 1994-1995 yılında TRT'de "25.Saat" isimli programla televizyona ilk adımı atmıştır. Ardından Ortadoğu Amme İdaresi'nde ithalat ihracat elemanı sertifika programına katılıp bitirmiştir. Kısa bir süre restoran zincirleri kuran bir firmada Halkla İlişkiler ve Franchising müdürlüğü yapmıştır. TRT Gap'ta çeşitli programlar sunmuş, 1998-2000 yılları arasında TRT'de çalışıp, bir hastanede halkla ilişkiler müdireliği yapmıştır. 2006 yılında ise Kanal D'de "İkbal'le Yaşama Dair" adlı programı sunmuştur. Samanyolu TV'den aldığı teklifi değerlendirip çalışmaya başlamıştır. "Yüzük Taşı", "Mutluluk Oyunu" ve ardından "Kimse Yok Mu?" isimli programları da sunmuştur. Daha sonra ise Kanal 7'de yayınlanan "Hayatın İçinden" isimli programı da sunmuştur. "Kimse Yok mu?" ile birlikte olarak TRT'de "Gün Başlıyor" programını sunmuştur. Yaşadıklarını, izlenimlerini ve deneyimlerini 3 kitapta yazmıştır. Şiir albümleri ve şarkıları bulunmaktadır. Çocuklar için masallar yazmıştır. Filiz Sabuncu'nun iki masalının da bulunduğu "İkbal'den Masallar" çocuklar tarafından çok beğenilmiştir. İkbal Gürpınar 3 defa evlenmiştir ve 2 çocuğu bulunmaktadır.
İnsanların ruhunu hiç tanımaya çalışmadan, sırf fiziki görünümlerine göre karar verenler elbet fazlasıyla yanılıyorlar. İnsanlar parayı bastırdıkları takdirde, her bir yerlerini güzelleştirebiliyor. Ama ruhlara estetik yapılamıyor şükürler olsun. Yüreğin güzelliği, ruhun güzelliği her şeye bedel... Dünyanın en güzeli diye düşündüklerimiz konuşmaya başladığında bilgisizlikleri ya da fikirlerinden dolayı hilkat garibesi gibi görünmeye başlayıveriyorlar gözümüze veya aslında çok da güzel olmayan biri tatlı diliyle sevdiriyor kendini. İşte bu yüzden önyargıyı yok edip Einstein'i da mutlu ediverdim, ruhu azaptan kurtulsun. Çünkü en üzüldüğü şey, atomu bile parçalamamıza rağmen önyargıyı yok edemeyişimizmiş.
Diyordu ki;” Senin rengin ne, kimsin, nesin? 5 Dakika önce Nazım’ı okuyordun, şimdi Necip Fazıl’ı. Solcu musun sağcı mı?” Kafamı kağıttan kaldırdım ve üzülerek dedim ki: ‘İllede siyah ya da beyaz mı olmak zorundayım, daha bir çok ana ve ara renk var. Neden insanları katagorize etmeye çalışıyorsunuz? Mevlana’nın, Yunus’un topraklarında doğmuş insanlar olarak soruyorum size “ne olursan ol yine gel!” felsefesine uygun yaşıyor muyuz?”
Nereden bakarsanız bakın hiç farketmeyecek aşkın bir yüzü... Karanlık hayatına renkleri getiren kişi, o renkleri alıp seni yeniden karanlıkta bırakabilirmiş. Bir taraftan karanlık hayatına renkleri getiren kişiye İyi ki varsın derken aslında iyi ki oluyor mu ? O yüzden de aşk sandığın kadar yerine hep yandığın kadar olmuştur... Kitabı hem erkeğin hem de kadının gözünden okumak farklı hisler uyandırsa bile aslında empati kurmanın, anlamanın ve dinlemenin önemine hasıl olacaksanız... Keyifli okumalar... Umut dolu kitaplara...
Aşkın Bir Yüzüİkbal Gürpınar · Popüler Yayınları · 2010126 okunma
İnsanın motivasyonunu arttıran kitaplardan biri. İkbal Hanım yaşadığı, şahit olduğu olaylardan demetler sunarak çok iyi yapmış; gerçekten okuduğunda insanın hayata bakışını pozitifleştiren, canlandıran, insanın yaşama sevincini arttıran bir kitap çıkmış ortaya.