Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
J. C. Cervantes
J. C. Cervantes Yorumları ve İncelemeleri
J. C. Cervantes yorumları ve incelemelerini, J. C. Cervantes kitabı hakkındaki okur görüşlerini , J. C. Cervantes puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek gecede bana kendini okutan, konusu ile içimi sımsıcak yapan, akıcı anlatımı ile sıkmayan şahane bir kitabın yorumuyla geldim bugün.
Ava annesi çekip gittiğinden beri kadere inanmıyordu. Hatta şuan bu delice yağmurun altında büyükannesini son kez görmeye gidiyor olmak gerçeği bile onu bir umuda bağlamıyor aksine Tanrı ile pazarlağa girecek
Ava'nın çok sevdiği büyükannesinin ölüm döşeğindedir ve onun yanında olmazsa kendini asla affedemeyecektir. Nesiller boyunca, ailesindeki kadınlar ölüm döşeğindeyken kız torunlarına özel bir yetenek kutsamışlardır. Ne var ki Ava, fırtına da yola çıktığı için yolda bir gencin kamyonetine çarpar ve büyükannesinin kustsamasina yetişemez. Fakat Nana, Ava'yı kutsamıştır ama o kutsama hedefi şaşırarak Ava'nın o gece çarptığı gence geçmiştir. Ve o kutsamayı alabilmek için kalbini birine açması gerekiyordur. Rion'la tanıştığında ona karşı bir şeyler hissediyordur ama duygularını kendisine bile itiraf etmek istemiyor. Bunun sebebi ise Ava'nın hayatında yaşadığı şeylerden dolayı aşka ya da kadere inanmayan biri olmuştur. Ve hiçbir şeyin mutlu sonra bitmeyeceğini düşünüyordur.
Ama bu düşüncesi Rion'la zaman geçirdikçe bu fikri yavaş yavaş değişime uğrar.
#artemisaşkına diyerek kaldığım yerden devam ediyorum. Cidden Milenyum bomba gibi ve yıl sonuna kadar neler çıkaracağını merak ediyorum. Bu kitabı genç kurgu romantizim sandım önce. Ama sonra fantadtiğe yeni başlayanlar için alıştırmalık tatlı ve eğlenceli bir hikaye. Ve çılgın #fantastikkitap okurlar için ise soluklanma, enerji tazeleme hikayesi. Dolayısıyla pek bir beğendim, çok keyif aldım.
Konuya sıra gelice, Ava Granados üç kız kardeş ve ailenin büyük bir sırrı var. Çok sevdiği büyükannesi ölmek üzereyken nesiller boyu sadece kızlara verilen bir kutsama olayı var. Ve Ava, hem büyükanneyi kaybetme korkusu hem veda edememe hem kutsamayı kaçırma endişesiyle karşı karşıya. Gelin görün ki kadere inanmayan Ava, kaderin oyununa geliyor ve büyükanne ölürken yetişemiyor, kutsama ise bir başkasına gidiyor. Aslında bu mümkün değil -ah bu kısım gerçek bir sır ve kaderin acı tatlı karışımı işgüzarlığı-
Zavallı Ava, büyükannesine mi üzülsün kutsama olmadan yaşayacağına mı? Durun bir dakika! Büyükannenin hayaleti mi o? anaağ yanında da ona yardım eden hiç duyulmamış bir Aziz var hadi bakalım işler karışsın biraz.
Kutsama kime gitti? Geri alabilecek mi? Peki, bu kişide olma sebebi ne?
Çok beğendim, şaşırdım da dehşet ve ibretle tavsiye!
Yani bilmiyorum, kitap asla kendi içine çekmedi. Bazı yerlerin işleyişi ve kitapta olmasa da olurmuş dediğim yerler çoktu, fantastik açıdan olaylar tam açılmamış, boşluklar vardı ya da ben oraları kaçırdım :[
Genel olarak sevdim de sevmedim de diyemem ama daha kısa tutulsaymis bence daha iyi olurmuş.
Kaderle Randevu ~ J. C. Cervantes
.
Aile, kader ve aşkın hiç beklemediğiniz anda içe içe geçtiğini okudunuz mu?
Kafanızda bir şeyler canlanmıştır. Benim de kitaba başlarken kafamda canlanan bir şeyler olmuştu ama asla böyle bir kitap okumayı beklemiyordum Çok tatlıydı!
Ava ölmek üzere olan büyükannesine yetişmek için yola çıkıyor. Geç kalırsa kendini hiç affetmeyecek. Özellikle bu ailede bir gelenek olarak kabul ettiğimiz ölüm döşeğindeyken kız torunlara verilen bir kutsanma olunca işler daha da ciddileşiyor. Ava yolda bir kamyonete çarpınca bu kutsama anına yetişemiyor. Çarpışmanın olduğu saat ve adamı aklımızın bir köşesinde tutalım Bir de büyükannesi Nana’nın hayaleti Ava’ya görününce ve kutsamanın yanlışlıkla başkasına gittiğini öğrenince işler iyice ilginçleşiyor. Köşede tutuğumuz genç adamı alalım sahneye Yön değiştiren kutsama, çılgın kardeşler, kutsamayı Ava’nın alabilmesi için gelen hayalet büyükanne ve bir azizle kitap cidden beklentilerimin üzerine çıktı. Kader bizi nereye götürecek işte hepsi burada
Ava’nın kız kardeşleri ve komik ilişkilerine bayıldım. Gerçek kız kardeş bağları ve büyülü bir dünyayla aşırı keyifliydi. Kutsamanın gittiği genç adamın hayatı, kurdukları bağ ve kader mi yoksa zorunluluk mu ikilemi aşırı iyi yansıtılmıştı. Minik detaylar kitabın finalinde öyle güzel yerleştirilmişti ki sanki kocaman bir yapbozun birkaç eksik parçası şehrin dört bir yanına dağılmış ve tesadüfen o sokağa yolumuz düşmüş de bulmuşuz gibiydi
Kader faktörüne her zaman inanan biri olarak bu kurguyu, karakterlerin samimiyetini ve yazarın dilini çok sevdim. Sizin de seveceğinizi düşünüyorum
Okumamın çok uzun sürdüğü bir kitap ile geldim. Aslında kitaba suç bulmak istemiyorum çünkü güzeldi. Ama benim için yanlış zamana denk geldi diyeyim.
Verdiği mesajları sevdim Aşkı çok güzel anlatmış yazar. Sonlara doğru işler heyecanlı bir hal aldı. başlar biraz sıkıcıydı yani. Yazım dili normaldi. Yabancı çok fazla kelime vardı en azından okuduğum diğer kitaplara göre. Sürekli altta ki açıklama kısmın dan anlamlarına bakmak birazcık sıktı beni. Ama sonu güzel bitti 🩵
Ava’nın ailesi kutsama yeteneğine sahipti. Büyükannesi ölmeden önce ava ve ablalarını kutsaması gerekiyordu. Ölmeden önce iki kız kardeşi kutsadı ama Ava ölüm döşeğinde olan büyükannesine yetişemedi ve yanlışlıklar kutsaması başka birine geçti. Ve olaylar burada başladı. Ava iki dünya arasında bir hayalet olarak kalan ve kutsama geri alınmazsa hafızasını kaybetmiş bir şekilde iki dünya arasında kalacak olan büyükannesini kurtarmak için bu zorlu göreve başlar. Kutsamasını geri almak isterken aynı zaman da kalbini de kaptırır.
Kitapla ilgili ne diyeceğimi gerçekten karar veremedim. Sevmedim diyemem ama konu ve işleyişi oldukça basit tutulmuş. Duygu geçişleri yok. Ne tam romantik ne tam fantastik araf bir kitaptı.
KADERLE RANDEVU #kitapyorumu
“Her hikâye ve macera iki şeyle başlardı: seçim. Ve kader.”
Hikayemiz Ava'nın ölmek üzere olan büyükannesine yetişme telaşıyla başlıyor. Ailede bir çeşit gelenek var nesiller boyunca, ailedeki kadınlar ölüm döşeğindeyken kız torunlarını özel bir yetenekle kutsuyorlar. Ani bir fırtına nedeniyle yolda bir gencin
Bir gazetede staj yapan Ava, ablasından aldığı telefon ile izin alıp arabasına atlamış, fırtınalı havada evinin yolunu tutmaya başlamıştır. Çünkü büyükannesi ölmek üzeredir. Ve sadece ailesindeki kadınların sahip olduğu özel bir yetenek ile kutsanmayı büyükannesinden alması gerekiyordur. Lakin bu kutsanma sadece ölüm döşeğindeyken
Vay canına... Bu yıl okuduğum en tatlı duygusal kurguydu. Hatta sonunda ağladım bile ama mutsuz olduğum için değil. Kapağa bakınca romantik bir kitap beklemiştim ve beklentimi de okuduğumuz o klişe aşklardandır diyerek düşük tutmuştum. Ama beni çok şaşırttı ve eğer kehanetler, sihirli evrenler ve tatlı ilişkiler seviyorsanız gerçekten okumalısınız.
Kitapta aşktan çok aile bağlarını, kız kardeşliğin nasıl işlediğini okuyoruz. Aşkı da elbette okuyoruz ama alt metin olarak okuyoruz. Finalde ne demek istediğimi umarım anlarsınız. Bazılarına göre Viv'in hemen affedilmesi üstü kapatılmış gibi gelebilir ama kız kardeşler böyledir zaten. Kızarlar ama iyilerse sorun yoktur. Aradaki o kardeşlik bağını kesinlikle hissettiriyor.
Açıkçası büyülü bir dünya okuyacağımı biliyordum ama böyle naif ve heyecanlı bir şey okuyacağımı düşünmemiştim. Çünkü bilirsiniz sihir, büyü, fantastik şeyler genelde karanlık hisler içerir. Ve bu kitapta öyle olmaması beni inanılmaz tatmin etti çünkü öyle bir şey kitabın ruhunu tamamen öldürürdü.
Kitapta en çok etkilendiğim sahne kesinlikle buz pateni sahnesiydi. Ava'nın zaten suçluluk duyduğunu sürekli okuduk ama oradaki tavrı tam anlamıyla fedakarlıktı.
Vay be öyle hoş bir kitaptı ki ne söyleyeceğimi bilemiyorum.