Yaşadığımız her şey; bütün kırıklar, çürükler, yaralar, çatlaklar, kusurlar insan için sevgili okur. Hakikat bu.
“Çürük bir elma sağlam bir elmadan iyidir; çünkü çürük elma sağlam elmadan daha yakındır hakikate. Dağılıp gitmeden önce, binlerce kuşağın kendisini seyredebileceği bir aynadır çürük elma."
"Çürük bir elma sağlam bir elmadan iyidir; çünkü çürük elma sağlam elmadan daha yakındır hakikate. Dağılıp gitmeden önce, binlerce kuşağın kendisini seyredebileceği bir aynadır çürük elma."
Bilinmeyen bir soyutlamadır, bilinense bir çöl; oysa yarı yarıya bilinen, ufukta beliren, arzuyla sanrıyı birlikte titreştirmek için en mükemmel yerdir.
*YeniÇeviri1001kitapListesinden1Kitap*
Juan José Saer, 1937'de, Suriye göçmeni 1ailenin çocuğu olarak, Arjantin'in Santa Fe eyaletinin küçük 1kasabasında, Serodino'da doğdu. Hukuk ve felsefe eğitimi aldığı Universidad Nacional del Litoral'de öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1968'de Paris'e taşındı. Université de
Geçen sene bu zamanlar Juan Jose Saer’den Yara İzleri’ni okumuştum, demlendikçe daha çok beğendiğimi fark ettiğim bir kitap olmuştu. Kimsesiz’de üslup ve kurgu olarak bambaşka bir Saer çıktı karşıma. Eser, 16.yy’da ailesi olmayan bir gencin miço olarak çalıştığı gemiyle Hint Adaları’na yolculuğa çıkması ve buradaki yerli halkla karşılaşmalarıyla gelişen olayları anlatıyor. Anlatıcımız aslında tüm bunlar olduktan yıllar sonra, hayatının ilerleyen zamanlarında geriye dönüp aktarıyor yaşananları. Hayatının uzunca bir bölümünü bu yerli halkın arasında yaşayarak geçiren bir gencin gözünden ‘medeniyet’ kavramını irdeliyoruz kitap boyunca. Farklı bir kültürün hayata bakışını, geleneklerini çözmeye çalışan karakterle beraber çok güzel cümlelerle bambaşka yaşamlara götürüyor okuru Saer ve ‘öteki’ gözüyle baktığımız topluluklarla ilişkilerimizi masaya yatırıyor. Konu itibarıyla üzerine hiç yazılmamış, düşünülmemiş mevzular değil bunlar belki ama Saer’in konuya yaklaşımı, şiirsel anlatımı ve temel meselesinin yanında birçok farklı konuya çok yerinde ve dozunda temas edip derinlikli tespitlerini paylaşması eseri bambaşka bir yere taşımış. İnce bir kitap olmasına rağmen tek oturuşta okumayı tercih edeceğiniz bir kitap değil; yazarın hakikaten şiir gibi, tekrar dönüp okumak isteyeceğiniz kadar güzel cümleleri, aynı zamanda üzerine durup düşünülecek tespitleriyle ilgi isteyen kitaplardan Kimsesiz. Postkolonyal edebiyata ilgi duyanlara tavsiye ederim. Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesinde yer alıyor.
KimsesizJuan Jose Saer · Jaguar Kitap · 2022200 okunma
Arjantinli yazar Juan Jose Saer’in 1969’da yayımlanan, dilimize ilk defa Gökhan Aksay tarafından çevrilen kitabı Yara İzleri, dört farklı anlatıcıyla ilerleyen ve sürükleyici diyebileceğimiz bir roman. 1 Mayıs’ta eşini öldüren bir işçi ve bu cinayetle bir şekilde yolu kesişen üç kişinin perspektiflerinden olayı ve daha çok olay sonrası gelişenleri