Kemal H. Karpat Sözleri ve Alıntıları
Kemal H. Karpat sözleri ve alıntılarını, Kemal H. Karpat kitap alıntılarını, Kemal H. Karpat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Laiklik ancak sağ veya sol aşırı ideolojilerin veya siyasi iktidarı bırakmak istemeyenlerin aracı olmaktan kurtulursa özüne sadık olarak gelişir.
On beş yıl kadar önce bir konferansa katılmak üzere uçakla İstanbul’dan Tel Aviv’e gidiyordum. Bu tip yolculuklarda her zaman olduğu gibi yanımdaki beyefendiyle sohbete başladık. Şık giyimli birisiydi ve mükemmel Türkçe konuşuyordu. Türkiye’nin neresinden olduğunu sordum. “Türk değilim. İsrailliyim. İsrail’de yaşıyorum. Ben Yahudiyim.” dedi. “Ama mükemmel Türkçe konuşuyorsunuz” dedim. O da şöyle cevap verdi: “Eskiden Türkiye’de yaşardım. Şimdi İsrail’deyim ama her sene Türkiye’ye gidiyorum. Çünkü biz bu toprakları sevdik. Türkiye’de güvenlik ve özgürlük içinde yaşadık. Hep iyi günler geçirdik. Bu yüzden her sene ikinci vatanım Türkiye’yi görebildiğim için çok mutluyum.” Türkiye’nin ne kadar iyi bir ülke olduğunu bana anlatan bir Yahudiydi ve sanki elli küsur yıl önce Yahudilerin iyi insanlar olduğunu söyleyen amcama cevap verir gibiydi. Durumu idealize etmiyorum. Söylemek istediğim şu: Bugünün gazetelerinde veya televizyonlarda bütün bu dinî, etnik çatışmaları, inançları uğruna birbirlerini öldüren insanları görünce, eskiden işlerin böyle olmadığını hatırlıyorum. En azından dünyanın bir kısmında ve tarihin belli bir döneminde farklı dinden, farklı kökenlerden gelen ve farklı tarihler yaşamış olan insanlar yüzlerce yıl dinlerini, dillerini, kimliklerini ve milliyetlerini koruyarak bir arada yaşadılar ve belli bir etno-dinî grup sırf siyasi ve askerî gücü elinde tutuyor diye diğer gruplara kendi kimliğini empoze etmeye çalışmadı. Spesifik bir etnik grubun geri kalan gruplara üstünlüğü fikrini ulus devlet getirdi.
Basit bir hamam tellağı olan Patrona Halil tarafından başlatılan isyan, şehirdeki geleneksel üretim sisteminin verdiği bir tepkiydi. Bu tepki, büyük şirketlerin yükselişine ve ortaya çıkan yeni kapitalist müteşebbisler sınıfına karşı gelişti.
Sayfa 72
Atatürk
Burada Atatürk'ün İslâm hakkındaki düşünce ve eylemlerini ayrın- tuya girerek anlatma niyetinde değiliz. Atatürk, bir grup insanın gerici, çağdışı bir İslâm adına kendi hâkimiyetlerini, çıkarlarını korumalarına ve kendi görüşlerini topluma empoze etmelerine ve yarattıkları baskı havasına karşıydı. Öyle ki gerçek manada İslâm'ı derinliğine bilen din adamlarını desteklemiştir. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'a (1878- 1942) Kur'an-ı Kerim'in Türkçe tefsiri vazifesini vermiş ve ayetlerin tefsirinde Türk-İslâm geleneklerini göz önünde tutmasını istemiştir. Hak Dini, Kur'an Dili 1936-38'de tamamlanarak 9 cilt olarak 10 bin takım olarak basılmıştır. Her bakımdan bir şaheser olan bu kitabın yazılmasını sağlayan Atatürk'ün İslâm aleyhtarı olduğu söylenemez.
Modernleşme,toplumun durmadan artan isteklerine uygun olarak Türk’ün kendi yaratıcı dehasına dayanmalı ve onun ihtiyaçlarını karışlamak gayesini gütmelidir.
Sayfa 435Kitabı okudu
I. Dünya Savaşı ve İttifaklar
Talat Paşa (İttihat Terakki - Dahiliye Nazırı), Cemal Paşa'ya (İttihat Terakki - Donanma Komutanı) Almanya ile ittifakı kabul edip etmeyeceğini sorduğunda "Türkiye'yi mevcut tecrit (yalnızlık) vaziyetinden kurtaracak her tür ittifaka razı olurum" diye cevap verdi.
Sayfa 148 - TİMAŞKitabı okudu
Seçim kanunu, muhalefetin seçimlerde kazanma şansını indirgemek amacıyla birkaç defa değiştirildi. Kırşehir ili, Millet Partisi'ne oy verdiği için ilçeye çevrilerek cezalandırıldı. Basına getirilen kısıtlamalar öylesine ağırdı ki 1954 yılında Viyana'daki Uluslararası Basın Enstitüsü, Türkiye'yi iletişim özgürlüğünü çiğneyen ülkeler arasında saydı. Hükümet, hakimleri erken yaşta emekliye ayıran bir kanunu meclisten geçirdi.
Hem anayasalar hem ideolojiler, belli sosyal grupların yeni bir rejim kurmak ve tasarladıkları politikaları gerçekleştirmek için kullandıkları araçlar olarak algılanmalıdır.
Sayfa 8Kitabı okudu
"Enstitü mezunlarının bir kısmı, gerçeklerle ve köy sorunlarının çözümüyle uğraşacak yerde kendilerini teorik tartışmalara ve siyasi spekülasyona vermiş bir köy eliti oldular."
Sayfa 466Kitabı okudu
Kısacası Türkiye ne İslamdan ve Türklükten ne de Batı tarzı modernleşmeden vazgeçebilir.
Sayfa 12
