Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, 2002 yılından itibaren yayımlanmakta olan akademik ve hakemli bir felsefe dergisidir. 2002-2015 yılları arasında yılda iki defa yayımlanmış olan Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, 2016-2018 yılları arasında Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında yılda dört sayı olacak şekilde yayımlanmıştır. 2018 yılından itibaren Mart ve Eylül aylarında olmak üzere yılda iki sayı yayımlanmaya devam eden Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, 2021 yılından itibaren Haziran ve Aralık aylarında yayımlanacaktır.
ULAKBİM ve Philosopher’s Index tarafından dizinlenmekte olan Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları’nın yayım dili Türkçedir ve farklı dillerde makalelere, çevirileri ile birlikte yer verilmektedir. Ayrıca, daha önce değişik yayım organlarında, öncelikle eski yazıyla, çıkmış önemli çalışmalar da, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları’nın sayfalarında unutulmaktan kurtarılacaklardır. Her sayı, sırasıyla varlık, bilgi, ahlâk araştırmaları, tarih, toplum, siyaset, sanat araştırmaları, bilim incelemeleri ve kitabiyat biçiminde bölümlenecektir.
Yayımlanma talebi ile gönderilmiş olan çalışmalar, içerik ve biçim açısından hakemler ve yayım kurulu tarafından değerlendirildikten sonra yayımlanmaktadır. Basılmayanlar da, yayımlananlar gibi, iâde olunmayıp arşivlenmektedirler. Yayım ilkeleri ve makale formatı hakkında detaylı bilgi için web sitemize - kutadgubilig.com - bakınız.
Her varolan, mekanda yer almak zorunda olup sürece mahkumdur. İnsansa, mekanını kendine ve ötekilere belirlemek suretiyle irdeler. Kendisi ile birlikte mekanının tabi olduğu süreçliliği çözümleyerek zamana ulaşır. Zamana malik olup onda var olan, bir tek, insandır. Zamanına göre, kişi, mekanını tayin eder; mekanına bakarak zamanını ayarlar. Aklıyla, duygularını da ayar vererek, yürüttüğü bahse konu işlem, insana bilincini kazandırır. Söz konusu işlemi yürüten kim? sorusuna aklımla duygularıma da ayar vererek yürütülen işlem bana ait, benimdir cevabı, özbilinci tevlit eder. Akıl da duyguda yürütülen işlem de ben de olup bendendir düşünüşü özbilinçtir.
"Nietzsche; 19. yüzyılın, yürürlükteki yönetimi haklı çıkaracak teoriler arama gayesi güttüğünü ve bunun sebebinin isteme güçsüzlüğü ya da gelecek korkusu olduğunu gösterdi."
Bazı dergiler vardır; her sayısı için ayrı bir tema belirlenir, ardından yazı çağrısında bulunulur, dergi hakemleri gelen yazılardan uygun bulduklarını kabul eder ve kabul görmüş yazılar dergide yayımlanır. İşte Kutadgubilig o dergilerden değil, yazıların ortak bir teması yok. Yine de, biraz zorlama bir kategorize de olsa, yazılar dört kategoriye
1. Farabi’ye Bir Hazırlık Olmak Üzere İslam Öncesi Türklerde Felsefe: Mübahat Türker Küyel
Makale Sümerlerin Türk olduğu önkabulüyle hazırlanmış. Sümerler Türk müydü yoksa değil miydi tartışması pek ilgimi çekmediğinden (bu tartışma için milliyetçi arkadaşları göreve davet ediyorum) başka bir konu üzerinde duracağım: kültürlerarası etkileşim.
* Hukukun Akli Biçimde Kendini Kurması – Erhard Oeser, çev. Ömer Behiç Albayrak
- Hukuk toplumsal aklın kendini kurmasıyla oluşur. Şayet yasa koyucular pozitif hukuku ihlal ederlerse toplum doğal direniş hakkını kullanarak yasa koyucuları haklarından menedebilirler.
* Theodor W. Adorno: Sürgünden Barışmaya – Ernest Wolf-Gazo, çev. Tayfun