Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahmut Makal

Mahmut MakalBizim Köy yazarı
Yazar
9.0/10
458 Kişi
1.794
Okunma
165
Beğeni
10,4bin
Görüntülenme

Mahmut Makal Sözleri ve Alıntıları

Mahmut Makal sözleri ve alıntılarını, Mahmut Makal kitap alıntılarını, Mahmut Makal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğretmen, karanlıkta yolunu bulmak için köylünün sarıldığı bir değnektir.
Sayfa 67 - Cem Yayınevi-YELKEN Matıbaası, İstanbul 1979
Kabarıyor duygularım. Derdimiz günümüz köylerimizi köy et­mek; oyunumuz, türkümüz hep oradan ve orası içindi: Aynı yolda aynı emek Gönüllerde bir tek dilek: Türk köyünü önde görmek, Türk köyünü önde görmek! Bu aşk ile çıkmıştık yolun turabına. Köyleri fet­hedecektik. Enstitüler bizi fethetmişti önce. Kendi doğup büyüdüğümüz toprağı ve bu toprağa bağlı in­sanları, kendi ana babamızı yani, uyandıracak, tam yaşayan insanlar durumuna getirecektik. Topraksa, yalnız uğrunda ölenlerin varlığınca değil, üstünde onu gereken şekilde modern teknikle işleyenler öl­çüsünde de vatan olurdu... Bu da önce, kafaların boş inanlardan temizlenerek hayata bağlanmasiyle müm­kündü.
Reklam
Bu da bir savaş sayılır, ölürsem şehit, kalırsam gazi.
Köy enstitüleri için en iyi övgüyü Tevfik İleri yazmıştır: "Bu öğrencilerin her biri yakında bir köye öğretmen gidecek. Bir yandan o köye çiftçiliği, demirciliği, doğramacılığı en iyi şekilde sokacak, bir yandan da köyün çocuklarına bu Enstitü'den aldığı bilgiyi, ruhu aşılayacak. Tesadüfen görmemiş olanların katiyen bilmelerine ve tasavvur etmelerine imkan olmayacak şekilde yepyeni bir gençliğin, yepyeni bir neslin bu Köy Enstitülerinde yaratılmakta olduğunu zevk alarak, gurur duyarak gördük. Bugün dileğimiz, Türkiye için çok faydalı olan bu Köy Enstitüleri davasının muvaffak olması, gerçekleşmesidir..." Bunu yazan Tevfik İleri, Eğitim Bakanı olunca 1954'te çıkarttığı bir yasayla Köy Enstitülerinin kapanmasını sağladı. Gel de inanma "politika ikiyüzlülük sanatıdır ve insanı insanlıktan çıkarır" diyenlere...
Sayfa 77
Sağ yobazlığa ne kadar düşmansam, sol yobazlığa da o kadar düşmanım.
Sayfa 60
Zaten en büyük düşüncem buydu: Nasıl savaşmalı bu kara kuvvetle? Hangi dilden anlar bunlar? Düşünüyordum, ama bir çıkar yol bulamıyordum. Kendi kendimi yiyordum sadece.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Bizim ailenin başsiyasetçisi Behice bacım asıl. Bu akşam uğrayamadı. Yoksa hiçbirisine ağız açtırmazdı.
Sayfa 39
Tandır
Akşama kadar sıcaklığı muhafaza etmesi için üstüne dört ayaklı bir kürsü kurulur. Onun üstü de kilim milim gibi şeylerle örtülür. Kış günü çoluk çocuk etrafına üşüşüp akşama kadar oradan ayrılmazlar. Hele bir kocakarı da korkulu masalların ucundan tutuverirse, çocuklar korkularından başlarını kürsünün altına sokarlar.
Sayfa 59 - Varlık Yayınları 1950 Mayıs Dördüncü BasılışKitabı okudu
Makal'ın çağdaş Türk edebiyatına hizmeti başkadır. O bütün çağdaş Türk yazarlarından önce Anadolu'yu olduğu gibi dünyaya tanıttı. Türkiye'de kaleme alınmayan başka bir alemin var olduğunu gösterdi. Birdenbire bir perde kaldırıldı ve Anadolu bütün sosyal, politik, kültürel, psikolojik sorunlarıyla meydana çıktı. Bu hususta M. Makal Türk edebiyatına büyük vicdanı ve va tandaş cesaretiyle sesini duyuran bir yazar olarak girdi.
Sayfa 4 - Ön söz Rıza Mollof
Karlı dağlar, kara dağlar çevirmiş dört yanımı. Cahillik sarmış yöremi. Uçar kuş olsan kurtulamazsın, bir kaşık suda boğarlar adamı. ... Kafam zonkluyordu. Şeytan her yanımdan dürtüyordu. "Kalma bu hakaretin altında, Atatürk devrimlerinin öncüsüsün sen bu köyde. Öğretmen ordusuna uzatılan bu dili koparmak sana düşer." Ama gel gör ki, tek adam bu kadar kuvvet karşısında ne yapabilir? Zaten en büyük düşüncem buydu: Nasıl savaşmalı bu kara kuvvetle? Hangi dilden anlar bunlar? Düşünüyordum, ama bir çıkar yol bulamıyordum. Kendi kendimi yiyordum sadece.
Sayfa 100
Reklam
Yatsı kestirmecedir: Sabaha kadar yolu var. "Ne kadar geç kılınırsa o kadar iyidir" derler.
"Beni söyletme ağşamınan, git yanımdan! Eğlence sırası dail... Senin keyfin kirt, tuzun kuru he! Âlem kazanır, galem yir. Bizim yerimizde olsan sen de devşirirsin gopa gopa!" Onun hâli benim içimi yakıyor, benim sözüm onun içini...
Ah! En küçük bir çıkar karşısında, insanları on kilometre ötesindeki kardeşlerine düşman eden cehalet ve ah! Anadolu'nun ezelden beri çözülemeyen toprak sorunları!...
Ne yapak, ağlayak da gözden mi olak ...
Sayfa 40 - PROSPERO YAYINLARI
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.